Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Can Dündar ve Erdem Gül'e tahliye yolunu açan Anayasa Mahkemesi'nin kararı ile ilgili söylediği"Anayasa Mahkemesi'nin vermiş olduğu karara uymuyorum, saygı da duymuyorum"sözleri tartışılmaya devam ediliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, verilen kararı "tanımama"ktan dolayı geçmiş yıllarda aldığı bir hapis cezasının olduğu ortaya çıktı.
26 Mart 1989 yerel seçimlerinde Tayyip Erdoğan, Refah Partisi’nin Beyoğlu Belediye Başkan adayıydı. Seçimleri kaybedince Erdoğan, Beyoğlu’nda komiserlik yapan Rasim Şimşek ve partililerle beraber seçim kurulunu bastı. Seçim Kurulu Başkanı 2. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Nazmi Özcan’a hakaret eden Erdoğan, Özcan’ın alkollü olduğunu iddia ederek kendisini adli tıbba götürmeye çalıştı.
Seçim Kurulu Başkanı 2. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Nazmi Özcan, o sırada kararı yazıyordu. Erdoğan ise o kararı tanımamakta ısrarcıydı.
Olay üzerine seçim Kurulu Başkanı Nazmi Özcan’ın talimatıyla Beyoğlu İlçe Seçim Kurulu’nda görevli üyeler Ahmet Aslan (Beyoğlu Mal Müdürlüğü memuru), Nafiz Sayber (Beyoğlu Özel idare Müdürü), İsmail Atak (Hasköy Karakolu’nda komiser), Mehmet Kiraz (sandık görevlisi), Nadir Tunceli (sandık görevlisi), Soner Kalkan (Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi Kalem Müdürü ve 2. İlçe Seçim Kurulu Büro Şefi) ile Tahsin Selçuk bir tutanak tutarak olayı zapta aldı.
Soner Kalkan ifadesinde şunları söyledi: “Ben 2. Seçim Kurulu’nda büro şefi olarak çalışıyordum. Olay günü de görevli idim. İtiraz edilmişti. Sayım yaptık. Saat 04.00 sıraları idi.Karar yazıyordum. Bu arada Tayyip Erdoğan isimli şahıs yanında birkaç kişi olduğu halde içeriye girdi. Ve Seçim Kurulu Başkanı’na ‘Şu haline bak sarhoş adam. Şu adalete bak. Kimlere kalmış. Seni yakacağım. Hepinizi adlı tıbba göndereceğim, (hakime hitaben) Seni süründüreceğim. Yakacağım’ şeklinde tehditte bulundu.”
ADLİYEDEN KAÇTI
Beyoğlu İlçe Seçim Kurulu’nun şikayeti üzerine üzerine Recep Tayyip Erdoğan hakkında 18 aydan iki yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Beyoğlu 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan dava dosyasının hazırlık no’su 1989/5326 ve esas numarası 1989/3333 idi.
Erdoğan, 31 Mart 1989 tarihinde polisler nezaretinde Beyoğlu Adliyesi’ne getirildi. İfadesi alınan Erdoğan, tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edildi. Recep Tayyip Erdoğan, tutuklanacağını anlayınca mahkemenin bekleme salonundan kaçtı. Olay üzerine Erdoğan hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkarıldı.
Erdoğan, 27 Nisan tarihindeki ilk celseye geldi. Erdoğan’ın avukatı daha sonra Adalet Bakanı olan Şevket Kazan idi. Beyoğlu Asliye Ceza Mahkemesi, yapılan duruşmanın ardından Recep Tayyip Erdoğan’ı tutuklayarak Bayrampaşa Cezaevi’ne gönderdi. 4 Mayıs 1989 tarihine kadar cezaevinde kalan Erdoğan’ın tekrar hakim karşısına çıktı.
Mahkeme Erdoğan’ı 500.000 TL kefaletle serbest bıraktı. Mahkeme Erdoğan’ı yargılama sonunda hakime hakaret suçuyla 6 ay hapis ve 20 bin TL para cezasına çarptırdı. Hapis cezası TCK’nın 72. maddesi gereğince 920 bin TL para cezasına çevrilerek tecil edildi.
İYİ YAPTIM DEDİ
Erdoğan’ın hakaret ettiği Nazmi Özcan’ın avukatı Ali Rıza Dizdar şunları söylemişti: “Rahmetli Nazmi Bey, son derece iyi bir ceza yargıcıydı. Anadolu’nun pek çok yerinde görev yapmıştı. Seçim Kurulu Başkanı iken Erdoğan’ın kendisine saldırıp küfretmesinden rencide olmuştu. Meslek hayatında ilk kez biri hakkında dava açtı.
Ben de onun avukatlığını yaptım. Tayyip Erdoğan tutuklama kararı çıkacağını görünce adliyeden kaçtı. Sonra 1 hafta 10 gün kadar hapis yattı. 500 TL kefaletle serbest bırakıldı. Yakalanıncaya kadar tahliye çıkması için çok uğraştılar ancak olmadı. Ailelerle beraber idam cezasının kaldırılması için kendisiyle görüşmeye gittiğimde olayı hatırlatınca: ‘O sarhoşun teki k…. bir adamdı. Hakaret etmekte haklıydım” dedi.