Bursa'daki pazarlardan Ankara yakınlarındaki üniversitelere ve Berlin sokaklarına kadar pek çok Türk seçmenin ruh hali Recep Tayyip Erdoğan'a karşı ve Erdoğan'ın yeniden seçilmesini engelleyebilir.
Bloomberg'in haberine göre acımasız enflasyondan muzdarip işçiler, kötü gelecekten endişe duyan gençler ve bir zamanlar Türkiye diasporasının sadık seçmenleri arasında dalgalanan destek bir araya gelerek Erdoğan'ın iktidarına yönelik şimdiye kadarki en büyük tehdidi oluşturuyor.
Yirmi yıldır ülke siyasetine hakim olan 69 yaşındaki lider, neredeyse dizginlenemez bir otoriteye sahip ve şimdi ülkenin sıkıntılarının sorumluluğunu üstleniyor. Sonuç olarak 14 Mayıs'taki ilk tur oylamada kazanmak için gereken %50'nin altında kalması muhtemel.
"Boğazımıza kadar battık" diyor Hasan Çakır, kuzeybatı Türkiye'deki küçük dükkanında kına torbalarıyla çevrili bir halde. "Bu yüzden ölecek olsam bile yine de ona oy vermeyeceğim."
51 yaşındaki tüccar, son 21 yıldaki her seçimde oyunu Türk lider ve onun muhafazakâr AK Partisine vermiş, ancak milyonlarca diğer Türk gibi, Erdoğan'ın 2018'de yeniden seçilmesinin ardından daha fazla güç elde etmesinden bu yana yaşam kalitesinin erozyona uğradığını görmüş. Son birkaç yıldaki yüksek enflasyon İstanbul ve diğer büyük şehirlerde %100'ü bile aştı ve 2022'nin sonlarında ülke çapında %85'e ulaştı.
Nisan ayında artışlar muhtemelen %50'nin altına düşmüş olsa da, konuttan arabaya ve gıdaya kadar her şeyin fiyatı birkaç yıl içinde dört katına çıktı. Birçok kişi Erdoğan'ın etkisini para politikası da dahil olmak üzere ekonominin tüm yönlerine yayma çabalarını suçluyor.
Alışılmışın dışındaki faiz indirimleri Covid salgını sonrasında fiyat artışlarını daha da körükledi, Türk lirasının değerini son seçimlerden bu yana dolar karşısında %75'ten fazla düşürdü ve yatırımcıların kaçışına yol açtı. Ekonomistler Türkiye'nin aykırı durumunu Erdoğan'ın ekonomik deneyinin fena halde yanlış gitmesine bağlıyor.
Hayal kırıklığı o kadar yaygın ki, Erdoğan'ın geniş bir muhalefet partileri koalisyonu tarafından desteklenen ana rakibi Kemal Kılıçdaroğlu karşısında ilk turda zafer kazanamayacağı tahmin ediliyor. Son anketler ikilinin başa baş gittiğini ve her ikisinin de iktidara gelmek için gereken çoğunluğu elde edemediğini gösteriyor. İlk seçimden sonuç çıkmazsa iki hafta sonra ikinci tura gidilecek.
Bloomberg muhabirleri, Bursa, Eskişehir, Balıkesir ve Çanakkale'deki (kuzeybatıdaki sanayi ve tarım merkezi olan ve ekonomi için kritik önem taşıyan kilit şehirler) seçmenlerin yanı sıra ülke dışındaki en büyük seçmen havuzuna ev sahipliği yapan Berlin'deki Türklerle de konuştu.
Mülakatlar, seçmenlerin sosyal değerler, yaş ve maaş açısından derin bir şekilde bölündüğünü ortaya koydu. Daha yaşlı ve muhafazakar seçmenler Erdoğan'a daha çok bağlı kalırken, daha yoksul insanlar inançlarını kaybediyor. En çok hayal kırıklığına uğrayanlar ise genç seçmenler.
Hoşnutsuz Gençlik
Türkiye'nin son dönemdeki kötü ekonomik performansı ve Erdoğan'ın otoriter güç kullanımı, onu gençler ve şehir merkezlerinde yaşayanlar arasında çok daha az popüler hale getirdi.
Türkiye'nin başkenti Ankara'ya komşu Eskişehir'de yaşayan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Elif Torun, "Benim yaşımda birinin nasıl olup da hâlâ Erdoğan'ı destekleyebildiğini anlamıyorum," diyor ve ekliyor: "Yemeklerimizin maliyetini bile hesaplıyoruz, tasarruf etmek için bazı günler öğle yemeğini atlıyoruz."
Bu sorunlu olabilir. 2018 seçimlerinden bu yana yaklaşık 6 milyon kişi oy kullanma hakkına sahip oldu, bu da seçmenlerin yaklaşık %10'una denk düşüyor.
Diaspora Bölünmesi
Türkiye'de umutların azalması Yaren Akçakoyun gibi gençleri fırsat arayışına itti ve Erdoğan'ın bir zamanlar net çoğunluklar için güvenebileceği bir grubun dinamiklerini yavaş yavaş değiştirdi.
Yerleştikleri ülkelerde alt sınıf muamelesi gören bu kişilerin deneyimleri, yerelde sol eğilimli partileri destekleseler bile, katı milliyetçi ve Erdoğan yanlısı duygulara sahip olmalarına yol açtı.
Yaklaşık kırk yıl önce Berlin'e göç eden ve kasaplık yapan 81 yaşındaki emekli İsmet Aydınlık, "Erdoğan'la birlikte buradaki statümüz yükseldi," diyor ve ekliyor: "Eskiden bize tepeden bakarlardı. Ama şimdi bizi daha güçlü görüyorlar. Ben Erdoğan'ın partisinin destekçisiyim. Bu konuda utangaç değilim."
Benzer duygular, Erdoğan'ın ülkeyi zor zamanlardan çıkaracak güçlü bir lider olarak görüldüğü Türkiye'nin kalbinde de görülüyor - her ne kadar bu durumun oluşmasında Cumhurbaşkanı'nın politikaları önemli bir rol oynamış olsa da.
Psikolojik danışmanlık eğitimi alan 24 yaşındaki genç kız, kısa bir süre önce Türkiye'nin Adana bölgesinden Almanya'ya göç etti ve şimdi Berlin'de iş arıyor. Erdoğan'a karşı hiç sevgi beslemiyor.
Akçakoyun, Almanya'nın başkentinin Kreuzberg semtinde yaptığı açıklamada, "Türkiye'de bir hükümet değişikliği olursa, ülkeme dönüp eğitimini aldığım işi yapmak isterim" dedi.
Ancak bu görüş, çoğu Almanya, Hollanda, Fransa ve Belçika'da olmak üzere yurtdışında yaşayan yaklaşık 4 milyon Türk seçmen arasında evrensel değil.
Avrupa'nın dört bir yanına dağılmış çok sayıda Erdoğan karşıtı Kürt olsa da, seçmenlerin çoğu 1950'lerden itibaren ucuz işgücü olarak getirilen ve misafir işçi olarak adlandırılan Türklerin torunları.
Balıkesir'deki küçük atölyesinin duvarlarını süsleyen Türk bayraklarıyla çevrili olan Ali Erdik, Erdoğan'a politikadaki yanlış adımlar konusunda açık çek verdi.
51 yaşındaki tamirci, "Erdoğan'ın elinde olmayan nedenlerden dolayı ekonomik bir bozulma oldu," dedi ve ekledi: "Ama aynı zamanda bunu düzeltebilecek kişi de o."