Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rus savaş uçağının Türkiye'nin angajman kuralları gereği düşürüldüğünü ve bunun Rusya'yı hedef alan bir olay olmadığını belirterek, Rusya'nın tedbirlerini siyasi ve ekonomik ilişkileri kapsayacak şekilde genişletmesini doğru bulmadıklarını ifade etti.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda muhtarlara hitaben yaptığı konuşmada Salı günü bir Rus savaş uçağının Türkiye-Suriye sınırında Türk hava sahasını ihlal etmesi ve yapılan uyarılara rağmen ihlale son vermemesi nedeniyle düşürülmesini değerlendirdi.
"Rus uçağının düşürülmesi kesinlikle Rusya'yı hedef alan bir olay değildir. Bu, izinleri önceden verilmiş otomatik bir tepkidir, bunun bilinmesi gerekir" diyen Erdoğan, "Uçağın hangi ülkeye ait olduğu ancak olaydan sonra anlaşılmıştır, bu olay bizi ziyadesi ile üzmüştür. Konu ile ilgili teknik izah Rusya ve ilgili tüm ülkelere yapılmıştır, buna rağmen Rusya tarafından yapılan açıklamaları ve konuyla ilgisiz alanlardaki tepkileri üzüntüyle takip ediyoruz" dedi.
Salı günü Rus savaş uçağının düşürülmesi Moskova'nın sert tepkisine neden oldu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin olayı "sırtından bıçaklama" olarak nitelendirirken; Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev bugün bazı ortak projelerin dondurulmasını da kapsayabilecek bazı önlemleri hazırlaması için hükümete talimat verdi.
Türkiye ve Rusya'nın stratejik ortaklar olduğunu ifade eden Erdoğan ise "Rusya ile birlikteliğimiz dayanışmayı gerektirir, tehdit etmeyi gerektirmez, bu bizi üzmüştür. Biz bölgede yeni gerilimler çıkarmak için değil, barışı temin için çaba gösteriyoruz. Rusya ile Suriye politikasında anlaşamamamız başka, angajman kurallarını uygulamamız başka bir şeydir" ifadelerini kullandı.
Olayın ardından Rus tur operatörleri Türkiye'ye yönelik turlarını iptal ederken, Moskova Türkiye'den ithal edilen gıdadaki denetimi sıkılaştırma kararı aldı, iki ülke arasındaki sivil uçuşların sınırlanabileceği, Türk Akımı projesinde kısıtlamalar sözkonusu olabileceğini söyledi.
Erdoğan konuşmasında, "Süreçte bazı tehditlerle ortak projeler durdurulabilir gibi açıklamalar olacak şeyler değil. Bunlar siyasetçiye yakışmıyor, duygusal açıklamalar doğru değil. Tedbirlerin siyasi ve ekonomik ilişkileri kapsayacak şekilde genişletilmesini doğru bulmuyoruz" değerlendirmesinde bulundu ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ne Rusya'ya ne de başka herhangi bir ülkeye doğrudan askeri müdahalemiz söz konusu değildir. Herkesten egemenlik haklarımıza hassasiyet göstermesini bekliyoruz. Bu ihlal bugün yapılsa Türkiye aynı karşılığı vermek durumundadır. İhlali yapan ülkenin kendisini sorgulaması ve tedbirlerini alması gerekir. Bu ülkede idarecilerin İslamlaştırma gayreti var diye bir açıklama yapılabilir mi? Ben kalkıp da Rusya için Rusya'yı yönetim Hıristiyanlaştırma gayreti içindedir diyebilir miyim? Bu ne denli yanlış bir yaklaşım. Bizim büyükelçiliğimizin taşlanması doğru bir yaklaşım değil. Biz bunları çok da önemsemiyoruz ama biz stratejik ortağız."
Uçağın düşürülmesinin ardından Putin Türkiye'deki yöneticilerin ülkelerini bilinçli olarak "İslamlaştırdığını" belirtirken, Türkiye'nin Moskova büyükelçiliği de taşlı saldırıların hedefi olmuştu.
TÜRKİYE-İSLAM DEVLETİ İLİŞKİSİ İDDİASI
Uçağın düşürülmesinin ardından Türkiye'nin İslam Devleti ile bağlantıları olduğu ve İslam Devleti'nin kaçak yollardan sattığı petrolü aldığı iddiaları da gündeme getirilmişti.
"DAİŞ denen örgütle Türkiye'den başka ciddi mücadele eden ülke neredeyse yoktur, bu yapıyla mücadelemizi kesintisiz sürdürüyoruz. Kimsenin ülkemizin DAİŞ'le mücadelesini tartışma konusu yapma, töhmet altında bırakma hakkı yoktur. Sınırlarımızdaki akaryakıt kaçakçılığı neredeyse bitirilme aşamasına geldi" diyen Erdoğan şunları söyledi:
"Diyorlar ki DAİŞ'ten Türkiye petrol alıyormuş, çok ayıp, yazıklar olsun. Türkiye'nin petrol ve gaz aldığı kaynaklar bellidir, DAİŞ'ten bizim petrol aldığımızı iddia edenler bu iddialarını ispatla mükelleftir. Bu iddialarını ispat edemeyenleri müfteri ilan ediyorum" ifadelerini kullandı.
Rusya'nın da bombaladığını ifade ettiği Lazkiye ve çevresinde İslam Devleti'nin bulunmadığını, burada sadece Türkmenlerin bulunduğunu ve bu bombardımanlarda bugüne kadar 300'ü aşkın Türkmenin öldüğünü belirten Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünyaya DAİŞ'le mücadele ediyoruz diyorlar, kusura bakmayın, siz Lazkiye'nin kuzeyini boşaltmak için Türkmenleri öldürüyorsunuz... Biz Bayırbucak Türkmenleri ile Esad rejimine karşı mücadele eden ılımlı muhalifleri destekliyoruz, destekleyeceğiz... Bize söz söyleyen, itham yönelten ülkelere soruyorum, siz DAİŞ'le mücadele için ne yaptınız?"