Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya Diplomasi Forumu'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeminde iki haftayı geride bırakan Rusya-Ukrayna savaşı vardı.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
''Rusya ve Ukrayna arasındaki ilk üst düzey temasın dün burada gerçekleşmiş olması, Antalya Diplomasi Forumu'nun amacına ulaşmaya başladığını gösteriyor. Terörizm, açlık, yoksulluk, iklim değişikliği küresel gündemin en üst sırasında yer almayı sürdürüyor. Akdeniz 2014'ten bu yana 25 bine yakın umut yolcusunun mezarı oldu. 800 milyon insan temel gıda maddelerine ulaşamıyor. Böyle bir dünyada istikrar tesis edilemez.
Kırım'ın yasa dışı ilhakı başta olmak üzere Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü hiçe sayan gayri meşru adımları bir reddediyoruz. Eğer 2014'te Kırım'ın işgaline tüm Batı tüm dünya ses çıkarmış olsaydı, acaba bugünkü tabloyla karşı karşıya kalır mıydık?
Kırım'ın işgaline sessiz kalanlar şimdi bir şeyler söylüyorlar. Saldırgan eylemi mazur göremeyiz. Ukrayna haklı davasında yalnız bırakıldı. Ukrayna komşumuz ve dostumuzdur.
Biz savaşın değil barışın dünyasını kurmaya mecburuz. Yangına körükle gitmenin ateşe bazen benzin dökmenin kimseye bir faydası olmayacağı kanaatindeyiz.
Temennimiz, itidal ve sağduyunun galip gelmesi, silahların bir an önce susmasıdır. Bugün görüştüğümüz bir dost 'Bir SİHA bizim ülkemize düştü' dedi. Şu anda o da dinleyicilerimiz arasında. Hiç ilgisi alakası olmayan ülkeyi de demek ki bu silahlar vuruyor.
Bölgemizde sulhu sükunun hakim kılınması için Montrö Sözleşmesi'nin ülkemize verdiği yetkilerin kullanılması dahil her türlü gayreti göstermeyi sürdüreceğiz.
Ukrayna kriziyle birlikte Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi sisteminin çarpıklığı ortaya çıkmıştır. BM üyesi 193 ülkenin kaderini 5 ülkenin insafına bırakan sistem adaletsizdir. Sistem yeniden reforme edilmeli. BM reformu çabalarımızı sürdüreceğiz. Statüko yerine barışı gözetecek, 5 ülkenin çıkarı yerine tüm insanlığa hizmet edecek yeni bir küresel güvenlik mimarisinin kurulması şarttır. Çatışan taraflardan biri veto hakkına sahip daimi üye olunca BM Güvenlik Konseyi'nin icbar edici rolü boşa çıkmış, sistem iflas bayrağını çekmiştir."