Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, “TCMB tamamıyla bağımsız bir kurumdur. Atacağımız adımlar, veri odaklı ve şeffaf bir şekilde olacaktır. Bunun aksi düşünülemez. Zaten Para Politikası Kurulunda (PPK) bir değişim söz konusu” dedi.
Merkez Bankası'nın önceki başkan döneminde yürüttüğü faiz indirimi stratejisinde karar alıcı olan PPK'nın bu dönemde de görev yapacak olması uzmanlar tarafından yadırganmıştı.
Erkan, TCMB İdare Merkezinde düzenlenen Enflasyon Raporu 2023-III Bilgilendirme Toplantısı’nda geçtiğimiz üç ay içinde açıklanan veriler ışığında küresel ve yurt içi makroekonomik gelişmelere dair analizleri ve para politikası uygulamaları ile depremin iktisadi faaliyet üzerindeki ilk etkilerine dair değerlendirmelerde bulunarak, orta vadeli enflasyon tahminlerini açıkladı. Önümüzdeki döneme ilişkin genel bir değerlendirme de yapan Erkan, ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Erkan, dış finansmandaki iyileşmenin etkileri ve normalleşme sürecinin süresine ilişkin, “Hem dış finansmandaki iyileşme, CDS primlerinin düşmesi, rezervlerimizdeki güçlü artışın seyretmesi çok sevindirici ve para politikasının etkilerinin başladığını gösteren süreçlerdir. Geçiş sürecimizde enflasyonda belirli bir dönem yükseliş söz konusu. 2024’ün ortalarından itibaren dezenflasyon sürecine geçişimiz ve daha sonra istikrar olarak bahsettiğim süreç etkili olacak. Geçiş sürecinde atacağımız adımlar, hem parasal sıkılaştırmayı hem de kurdaki istikrarı sağlayacak şekilde enflasyonla mücadele adına atılmış adımlar. Bu geçiş sürecinde dış finansman iyileşmesinin devamını bekliyoruz. Yurt dışındaki ülkelerle yaptığımız doğrudan yatırımlar bunun göstergesidir. Bunun dağılımına baktığımızda da çeşitliliği ve kalıcılığı da önemli. Bu nedenle geçiş sürecinde giderek iyileşen bir dış finansman koşulu beklemekteyiz” dedi.
Erkan, Kur Korumalı Mevduat’ın stratejisinin TL cinsinden tasarruf araçlarının çeşitlendirilmesinde ve sermaye piyasasının derinleştirilmesinde önemli bir araç olduğunu belirterek, “Bu konu üzerinde hızlı bir şekilde çalışmaya başladık. Gerektiği zaman da bunları sizinle paylaşacağız” diye konuştu.
Erkan, "Faiz sebep, enflasyon sonuçtur" ifadesinin değerlendirilmesinin istenmesi üzerine, “Merkez Bankası Başkanı olarak benim ağzımdan hiçbir zaman siyasi bir açıklama alamayacaksınız” dedi. Faiz artırımlarının etkisini ekonomide aşırılıklar oluşturmadan ve zarar vermeden kademeli olarak götürmenin merkez bankalarının izlediği bir strateji olduğunu söyleyen Erkan, “Bugün Amerika’da Federal Rezerv Bankası da aynısını yapıyor. Bir anda enflasyona çıkmıyor. Öyle bir şey yok. Dolayısıyla kademeli gitmek, hem makroihtiyati hem de faiz artırımları adımlarının etkileri bankacılık sektörü, reel ekonomi için çok önemli. Böyle bir veriyi almamak ya da bunu bir fırsata çevirmemek bir merkez bankası başkanına yakışmaz. Dolayısıyla bu optimizasyon programına devam edeceğiz. Bizim amacımız yapılan gözlemler, değişikliklerden ve makro ekonomik değişikliklerden dolayı sene sonuna doğru geçici bir yükselişi gösteriyor. Bizim yaptıklarımız 2024 dezenflasyon ve sonrasındaki istikrar sürecini daha verimli, daha kalıcı ve sürdürülebilir şekilde yapılan çalışmalardır” ifadelerini kullandı.
Hazinenin bütçesinde oynaklıklar olmaması gerektiğine dikkati çeken Erkan, “Bütçenin öngörülebilir olabilmesi için bunun olmaması lazım. Dolayısıyla TCMB tarafından hem Merkez Bankası dolardan KKM’nin hem de Hazine’den geçen TL KKM’nin bütünsellik açısından daha uygundur” dedi.
Kur seviyesi hedeflemediklerini belirten Erkan, “Kurda aşırılıklar görüldüğünde de müdahale ile aşırılıkları ve oynaklığı azaltmak Merkez Bankası’nın görev tanımındadır. KKM ile alakalı ise piyasayı oluşturmak, KKM’nin oluşumundan dolayı bizdedir. Bunu da yaparken şeffaflık adına protokolü kullanmıyoruz. Doğrudan satışla bankalara yapıyoruz” diye konuştu.
Erkan, rezervleri güçlendirmenin önemli olduğunu dile getirerek, “Çok da memnunuz 15 milyar dolar son bir buçuk ayda yükselmiş olmasına. Zaten attığımız şeffaf adımlar, miktarsal sıkılaştırma, seçici kredi gibi bütün araçları kullandıracağız. Ama hedefimiz kalıcı sürdürülebilir dış yatırımların Türkiye’ye gelmesi. Zaten Birleşik Arap Emirlikleri ile yaptığımız anlaşmalar da bunun yansımasıdır” ifadelerini kullandı.
KKM’den dövize geçişin düşük oranlarda seyrettiğini aktaran Erkan, “Sevindirici olan bir diğer bireylere baktığımızda meydana geliyor. Bireyler, alım, alım, alım diye giderken satışa geçti. PPK’nın geçişi ile oldu bu. Kurumlarda bir yavaşlama söz konusu. Bizim attığımız adımlar ne kadar temkinli, ihtiyati, optimize ederek atılıyorsa dövize giden kesim de durup bir bakıyor. Zaten kurda bir düzelme de yaşandı. Dolayısıyla bunun etkilerini görüyoruz. O kadar kötümser değiliz” dedi.
200 liradan daha büyük değere sahip banknotların basılıp basılmayacağı sorusu üzerine Erkan, “ Daha yüksek banknot üzerinde çalışmıyoruz. Enflasyonla mücadeledir hedefimiz” ifadelerini kullandı.
Erkan, Merkez Bankası’nın bağımsız olup olmadığına ilişkin, “TCMB tamamıyla bağımsız bir kurumdur. Atacağımız adımlar, veri odaklı ve şeffaf bir şekilde olacaktır. Bunun aksi düşünülemez. Zaten PPK’da bir değişim söz konusu. Attığımız adımlar söz konusu olduğu zaman aksiyonlarımızda bu bellidir” diye konuştu.