Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan düşük yoğunluklu çatışmalar yerini geniş çaplı bir hale bıraktı. Sürecin askeri-diplomatik sonuçlarının yanı sıra enerji denklemine de ciddi etkileri olacağını belirten uzmanlar, Ermenistan’ın Azerbaycan’ın enerji ihracatını hedef aldığı ve bu durumun Türkiye’yi de yakından ilgilendirdiği görüşünde.
Azerbaycan ile Ermenistan çatışması her geçen saat daha da şiddetleniyor. Azerbaycan ordusunun ciddi ilerleme kaydettiği hatlar olurken, ABD, Rusya ve AB gibi merkezlerden ‘çatışmaların derhal durdurulması’ çağrısı gelmeye devam ediyor.
İşin enerji denklemi son derece kritik
Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, iki ülke arasında yaşananların enerji denkleminde çok ciddi etkileri olabileceği uyarısında bulundu.
Azerbaycan’ın zengin petrol ve doğalgaz kaynaklarına sahip olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Kumbaroğlu, “Ülkenin petrolü Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) boru hattı ile taşınıyor. Bakü-Tiflis-Erzurum (BTE) ve TANAP boru hatları ile de Azerbaycan’ın doğalgazı Türkiye’ye ve dünya piyasalarına ulaşıyor.” bilgisini paylaştı.
Bakü yönetiminin geçtiğimiz yıl BTC üzerinden 233 milyon varil petrol sevk ettiğine vurgu yapan Prof. Dr. Kumbaroğlu, şöyle devam etti:
“Doğalgazda da BTE ve TANAP üzerinden 9.6 milyar metreküp ithalat gerçekleşmiş. Bu rakam Türkiye’nin toplam doğalgaz ithalatının yüzde 21’ine denk geliyor. Petrol ve doğalgaz boru hatları Azerbaycan’ın Tartar bölgesinden Gürcistan’a geçiyor. Söz konusu boru hatlarının hemen batısında Azerbaycan-Ermenistan sınırı var. Ermenistan’ın Tartar bölgesine başlattığı saldırıların arkasındaki asıl hedef enerji nakil hatları olduğunu düşünüyorum.”
Türkiye’nin arz güvenliği için tehdit
Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşananların Türkiye’nin enerji denklemine nasıl bir etkisi olacağı sorusuna da şu yanıtı verdi:
“Bizim Azerbaycan ile bağımız ne para ne enerji hatları ne de başka bir şey ile tanımlanamaz. ‘İki millet tek devlet’ yaklaşımını sonuna kadar benimseyen bir ülkeyiz. O nedenle her şeyimizle kardeşlerimizin yanında olmamız tarihten gelen bağlarımızın bir sonucu. İşin bu kısmının ötesinde Türkiye’yi ilgilendiren diğer bazı durumlar da var. Ermenistan’ın saldırıları Türkiye’nin enerji arz güvenliği üzerine bir tehdit oluşturuyor.
Bu saldırılar sadece Türkiye için değil uluslararası enerji arz güvenliği için de bir sorun.
Bilindiği üzere TANAP üzerinden sevk edilen doğalgaz TAP boru hattı ile Yunanistan üzerinden AB’ye bağlanacak. Dolayısıyla Erivan yönetiminin saldırıları, yüzde 98’i tamamlanmış TAP projesi ile AB enerji arz güvenliği üzerine de tehdit oluşturuyor.
Bu noktada TAP projesini önemli kılan unsurlardan birinin Rusya’ya bağımlılığını azaltmak adına alternatif gaz arayışında olan AB’nin önemsediği işlerden biri olduğunu hatırlatmakta fayda var.
BTC projesinde ise Azerbaycan ve Türkiye dışında İngiltere, ABD, Norveç, Fransa, İtalya, Japonya ve Hindistan’dan şirketler yer alıyor. Bu açıdan bakıldığında da Ermenistan’ın son saldırılarının enerjide uluslararası bir tehdit olduğu net bir şekilde görülmekte.”