Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in ülke notu kıdemli direktörü Paul Rawkins, önümüzdeki dönemde Türkiye'deki siyasi hareketliliğin sürmesini beklediğini ve hükümetin politikalarında öngörülebilirliğinin azalması halinde bu durumun kredi notu üzerinde baskı oluşacağını söyledi.
Londra'da düzenlenen konferansta konuşan Rawkins, Türkiye'nin kredi notunun görece yüksek siyasi riski yansıttığını hatırlatarak, "(Siyasi risk) ne zaman olumsuz bir etki yaratabilir? Eğer politikaların hazırlanması, politikaların öngörülebilirliğini etkiler, ekonomi ekibi görevden alınırsa, bu tür faktörler bizim için endişe yaratır" dedi.
Türkiye'de siyasi hareketliliğin süreceğini öngördüklerini ifade eden Rawkins, iktidar partisinin ekonomik refah vaadini gerçekleştirdiğini ifade ederek, "Genel seçimlerin erkene alınması söz konusu olabilir. Siyasi hareketliliğin devam etmesini bekliyoruz. Şu anda ekonomik refah diğer endişelerin önünde" dedi.
Rawkins artan siyasi hareketliliğin kredi notuna yansımaması için dış finansman konusunda daha güçlü olunması gerektiğini belirterek, "Eğer yüksek siyasi risk öngörülüyorsa, güçlü dış dengelere sahip olunması iyi olur. Türkiye buna sahip değil. Siyasi gürültü yüksek, (güçlü dış dengeler) ilerisinin görülmesine yardımcı olur" dedi.
Konferans sonrasında yayımlanan bültende ise Rawkins'in "Sıkılaşan para politikası makroekonomik dengesizlikler üzerinde etkisini göstermeye başladı, buna rağmen Türkiye artan siyasi riskin de ağırlaştırdığı zorlu dış koşullarla karşı karşıya" ifadesi yer aldı.
Şubatta not başka olurdu
Türkiye'nin yurtdışı piyasalarında değişen faktörler karşısında uygun politika adımlarını zamanında olmasa da attığını belirten Rawkins, not görünümünü negatife çevirmeme gerekçelerini "Yetkililer uygun adımları attılar. Zamanında değil ama etkiliydi, faizi yükselttiler" diyerek özetledi ve ekledi:
"Politikalar (Nisan ayı değerlendirmesinde) işliyordu. Değerlendirme Şubat ayında olsa farklı bir sonuç olabilirdi."
Türkiye'nin "BBB-" olan kredi notunu Nisan ayı başındaki değerlendirmede "durağan" görünüm ile koruyan Fitch, kamu maliyesi ve bankacılık sektörünün Türkiye'nin dış şoklara karşı dayanıklılığını desteklediğini ancak yaklaşan iki seçim öncesinde siyasi hareketliliğin ekonomik görünümü gölgeleyebileceğini belirtmişti.
Fitch, Nisan ayındaki değerlendirmesinde büyüme tahminini bu yıl için yüzde 3.2'den yüzde 2.5'e, 2015 için ise yüzde 3.8'den yüzde 3.2'ye düşürdü.
Fitch cari açığın gayrı safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranının bu yıl yüzde 6.2'ye, gelecek yıl yüzde 5.1'e gerilemesinin beklendiğini belirtti.
Rawkins, Hazine'nin bazı projelerde yurtdışından sağlanan finansmana tamamen ya da kısmen borç üstlenimi taahhüdü vermesinin, bir kaygı yaratıp yaratmadığının sorulması üzerine, "Devletin borcunun bulunduğu GSYH'nin yüzde 36'sı düzeyinden 2020 yılında yüzde 30 düzeyine inmesini bekliyoruz... Tahminlerimiz yılda GSYH'nin yüzde 1'i kadar garantinin kamu maliyesinde bozulmaya yol açmayacağı yönünde" dedi.