Fitch Ratings, TCMB'nin dünkü Para Politikası Kurulu toplantısında aldığı faiz artırım kararının, Banka'nın zorlu dış şartlarla karşı karşıya kaldığında harekete geçeceğini, ancak bunun ille de en etkin biçimde olmayacağını gösterdiğini açıkladı.
Fitch, "Bundan daha pozitif olan ise, son dönemdeki mali sıkılaştırmanın, konjonktüre karşı teşvik dönemini takiben mali disipline bağlılığı sergilemesi" değerlendirmesini de yaptı.
Karmaşık para politikası çerçevesinin para politikası aktarım mekanizmalarını baltaladığını görüşünü dile getiren Fitch, yapılan faiz artırımının döviz talebi üzerinde uzun vadede etkili olabilecek veya kredi büyümesini yavaşlatacak birçok yönetimsel tedbirden sonra geldiğini, ancak TCMB'nin faiz artırımından kaçınmayı tercih ettiği izlenimi verdiğini savundu. Fitch, TCMB'nin PPK sonrası yaptığı açıklamada politika çerçevesinin basitleştirilmesine atfı çıkardığına dikkat çekti.
Türkiye'nin 2017'de çift haneli enflasyon bekledikleri, 'B' seviyesinin üzerinde kredi notuna sahip iki ülkeden biri olduğunu ifade eden Fitch, yüksek enflasyonun yurt içi tasarruf piyasalarının gelişmesini engellediğini ve bu durumun dış borçlanmaya yüksek bağımlılığı desteklediğini vurguladı. Fitch, bu durumun Türkiye'nin global finansal şartlar sıkılaştığında baskı ile karşılaşabileceği anlamına geldiğini belirtirken, Ekim ayında Türkiye'nin cari işlemler açığının geçen yılın aynı dönemine göre iki kattan fazla arttığına da işaret etti.
Son yayınladığı "Global Ekonomik Görünüm" raporunda Türkiye için kur tahminini düşürürken, enflasyon projeksiyonlarını yükselttiklerini belirten Fitch, 2017'de büyümenin açıklanan güçlü 3. çeyrek rakamları sonrasında projeksiyonlarına aşacağının görüldüğünü de vurguladı. Fitch bununla birlikte, 2018 yılında büyümenin yavaşlamasını beklediklerini ve 2018 için büyüme tahminlerini yüzde 3,9'a indirdiklerini de vurguladı.
Fitch, "2019 seçimleri öncesinde 2018'de planlanan mali sıkılaştırma, otoritelerin mali disiplini sürdürmeye kararlı olduklarına işaret ediyor. Son dönemdeki politika adımları genel olarak bizim ekonomi politikası yönetici öngörülerimiz ile tutarlı. Bu durum bizim dış finansmanın Türkiye'nin kredi profilinin en önemli zayıflığı olduğu yönündeki görüşümüzün altını çiziyor" değerlendirmesini de yaptı.