Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, son haftalarda sık sık Merkez Bankası (TCMB) rezervlerindeki artışı gündeme getiriyor.
Sözcü'nün haberine göre Erdoğan son olarak dört gün önce Kahramanmaraş'ta yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu kastederek, “Merkez Bankası rezervlerimiz 118 milyar doları buldu. Bay Kemal ‘128 milyar dolar nerede' diye sorup duruyordu. Artık hiç sesleri çıkmıyor” demişti.
Fransız yatırım bankası Societe Generale, TCMB rezervlerine ilişkin dikkat çeken bir tablo yayımladı.
Banka, Türkiye'nin döviz rezervlerinde bazı mütevazı iyileşmeler olduğunu ancak swap (döviz-TL takası) hariç net rezervlerin hâlâ ekside olduğunu vurguladı.
Bankanın yayımladığı rezerv tablosunda, 2020 yılında eksiye düşen swap hariç net rezervlerin hâlâ ekside olduğu görüldü.
Dün yayımladığı yükselen piyasalar raporunda Türkiye'ye de yer veren banka, ülke ekonomisinin belirgin kırılganlıkları arasında döviz rezervlerinin ekside olması da sayıldı.
‘TEHLİKEYE BÖLGEYE GİRİŞ’
Türkiye'de ağustos ayında tüketici enflasyonunun yüzde 19,25'e ulaşarak yüzde 19'luk TCMB politika faizini aştığını hatırlatan banka, “Pozitif reel faiz tamponu yok oldu, Türkiye negatif reel faiz bölgesine girdi” dedi.
“Tehlikeli bölgeye giriş” ara başlığını taşıyan değerlendirmede, eksi rezerv dışında Türkiye'nin 165 milyar dolarlık kısa vadeli dış borç, milli gelirin yüzde 3,9'u seviyesindeki cari açık, jeopolitik gelişmeler ve ekonomide politika yapımına siyasi müdahaleler kırılganlık unsurları olarak sıralandı.
Dünyada birçok ülkede negatif reel faiz olduğunu ancak Türkiye'nin yukarıda sayılan kırılganlıkları nedeniyle pozitif reel faiz tamponuna portföy akımlarını çekmek ve kuru savunmak için daha fazla bağımlı olduğunu vurgulayan banka, TCMB'nin daha önce verdiği “beklenen ve gerçekleşen enflasyonun üzerinde faiz vereceğiz” sözünden çark ettiğini ve odağını manşet enflasyon yerine çekirdek enflasyona kaydırdığını hatırlattı.
KURDA YÜKSELİŞ VE OYNAKLIK ARTIŞI TAHMİNİ
Birikmiş maliyet baskılarının ve güçlü özel tüketimin etkisiyle Türkiye'de enflasyon baskılarının yüksek kalmaya devam etmesinin muhtemel olduğunu düşündüklerini belirten banka, baz senaryo olarak politika faizinin yıl sonuna kadar yüzde 19'da tutulmasını beklediklerini ancak özellikle para politikasında gevşeme yönünde siyasi baskılar artmaya devam ederken TCMB'nin yakın vadede faiz indirmesi gibi bir politika hatası riskinin arttığını yazdı.
Bu nedenlerle dolar/TL kurunda dalgalanmanın artmasını bekleyen banka, yıl sonu için de 8,85'lik kur tahmininde bulundu.
ARTIŞ ÇOĞU IMF, SWAP VE ZORUNLU KARŞILIKTAN
TCMB'nin brüt rezervi, 3 Eylül itibarıyla 119,2 milyar dolar seviyesinde bulunuyor.
Bankaların zorunlu karşılık olarak TCMB'de tuttuğu döviz ve altınlar çıkarıldığında ulaşılan net rezerv 27,9 milyar dolar seviyesinde.
Bu rakamdan da yurt içi ve yurt dışındaki bankalardan swap (takas) ile belirli bir süreliğine ödünç alınan döviz ve altınlar çıkarıldığında eksi 39,6 milyar dolarlık rezerve ulaşılıyor.
Son 5 ayda brüt rezerv yaklaşık 33 milyar dolar, net rezerv 16 milyar dolar, swap hariç net rezerv 8 milyar dolar arttı.
23 Ağustos'ta Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) borç olarak aktardığı 6,4 milyar dolarlık SDR (özel çekme hakları), TCMB'nin brüt rezerv artışında etkili oldu.
Çin'den swap ile ödünç alınan yuan cinsi rezervde 3,6 milyar dolarlık artış brüt ve net rezerv artışında bir faktör oldu.
Yurt içi bankalardan swap ile ödünç alınan döviz ve altın miktarı da son beş ayda yaklaşık 3,4 milyar dolar arttı. Zorunlu karşılık olarak da yurt içi bankalardan yaklaşık 9,2 milyar dolarlık döviz ve altın çekildi.
İhracatçıya verilen reeskont kredilerinden de 8 milyar dolarlık geri dönüş oldu ve bu sayede swap hariç net rezerv bir miktar yükseldi ancak yine de eksi seviyelerde kaldı.
Güney Kore'den de 2 milyar dolar karşılığı won geldi ve bu da brüt ve net rezervi artırdı.
33 milyar dolarlık artışın 25 milyar doları borç olarak ve ödünç alınan döviz ve altınlardan oluştu.