İngiliz Financial Times gazetesinde yer alan bir haberde Türk Lirası'nın ABD Doları karşısında tarihi düşük seviyelere gerilemesi ele alınıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Merkez Bankası'nı faiz politikası konusunda eleştirmesinin ardından Dolar/TL kurunun 2,57 seviyesini aştığı hatırlatılan haberde "Erdoğan'ı destekleyenler bile Cumhurbaşkanı'nın faiz konusundaki açıklamaları karşısında şaşkın" deniyor:
Erdoğan'ın 'Yüksek faiz enflasyon yaratır' yaklaşımının temel ekonomi teorisine ters düştüğü ifade edilen haberde, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin de TL'deki değer kaybının ihracatı desteklediğine dair yorumlarına dikkat çekiliyor.
'Hedef büyümeyi hızlandırmak'
Financial Times'a konuşan finansal danışmanlık şirketi GlobalSource'tan Murat Üçer faiz indirimi çağrılarını şöyle yorumluyor:
"Büyümeyi hızlandırmak için her şeyi göze almış durumdalar. Akıllarında düşük faiz ve zayıf TL sayesinde büyüme oranını kabul edilebilir seviyelere çıkarmak var."
7 Haziran'daki genel seçimler öncesi büyümenin yavaşlamasının iktidar için düşündürücü olduğu ifade edilen haberde, 2011'de düzenlenen son genel seçimlerde büyümenin yüzde 9 olduğu hatırlatılıyor ve "2014 büyüme verisi tahminleri ise yüzde 2,5 ila yüzde 3 aralığında" deniyor.
Haber şöyle devam ediyor:
"Erdoğan'ın ekonominin motoru olarak gördüğü inşaat sektörü, milli gelirden daha hızlı yavaşlıyor. Hanehalkı borçluluk oranının artmasıyla canlanan iç talep ise dizginlenmiş durumda."
Zayıf TL'nin maliyeti
Türk Lirası'nın değer kaybının ihracatı desteklediği belirtilse de bunun bir maliyetinin olduğu da hatırlatılıyor:
"2014 sonu itibarıyla Türkiye'de özel sektörün net dış borcu 183 milyar dolar seviyesindeydi. Bu tutar 2006'da 28,5 milyar dolardı. Merkez Bankası bu borcun büyük kısmının uzun vadeli olduğunu, şirketlerin döviz gelirleri sayesinde risk bulunmadığını söylese de Murat Üçer, TL'deki hızlı değer kaybı nedeniyle borç geri ödemelerinde sıkıntılar yaşanabileceğini ya da şirketlerin yeni yatırımları erteleyebileceğini ifade ediyor."
Haber Üçer'in ekonomi yönetimi yorumlarıyla sonlanıyor: "Üçer'e göre Türkiye'nin sorunu yapısal reformların yavaşlaması ve geleneksel ekonomi politikalarından uzaklaşması. Erdoğan'ın Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a yönelik eleştirileri durumu daha da kötüleştiriyor. Üçer "Başçı ve Babacan yatırımcılar için istikrar kaynağı. Bu yüzden de çok önemliler" diyor.