Konavirüs salgınının getirdiği ekonomik felaket Güney Afrika'nın Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) borçlanmaya karşı direncini kırdı.
Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa'nın bazı destekçileri ve Güney Afrika Ulusal Kongresi (ANC), hükümetin Washington merkezli kurum ile müzakere ettiği 4.2 milyar dolarlık borcun teslimiyet yolunda atılmış ilk adım olduğundan endişe ediyor.
Johannesburg Witwatersrand Üniversitesi'nde ekonomi dersleri veren Lumkile Mondi, “Bu, Cyril hükümetinin kaynaklara sahip olmadığının habercisi. Bu, ittifak üyelerini çok daha büyük bir talebe hazırlamaya yönelik olarak yumuşatmak için.” dedi.
IMF'in koronavirüs borç imkanından gelecek para beraberinde bazı şartları getiriyor. Ancak sendikaların ikna edilmesi, gelecek yıllarda ortaya çıkabilecek daha talepkâr programlarda muhalefeti aşmanın provası olabilir. Zambia gibi Afrika ülkelerinde 1980'li yıllarda yaşanan kötü IMF tecrübelerinin huzursuzluk ve yoksulluğa neden olmasından dolayı ANC, kendine bel bağlamayı tercih ediyor.
1.8 milyon üyesi bulunan Güney Afrika İşçi Sendikaları Kongresi parlamento koordinatörü Matthew Parks, “ANC'nin DNA'sında olan şeylerden biri; IMF'ye gitmek istemezsiniz, bu bağımsızlığınıza zarar verir. Başkan ısrar etti. Sıra dışı zorluklar nedeniyle kabul ettik.” dedi. Kurum, Nelson Mandela'nın iktidara geldiği 1994 yılından beri ANC'yi destekliyor.
Eski Başkan Jacob Zuma dönemindeki kötü yönetim ve yolsuzluk, koronavirüs salgını ve ülkenin yatırım yapılabilir kredi notunu kaybetmesi nedeniyle Güney Afrika ekonomisi demokratik tarihinin en kötü dönemini yaşıyor.