Vakıf Yatırım, bankacılık sektörü raporunu yayımladı. Raporda Akbank ve Garanti hisselerinin Endeks Üzeri Getiri potansiyeli taşıdığı belirtildi
Vakıf Yatırım'ın konu ile ilgili raporunda şu değerlendirme yapıldı:
"Vakıf Yatırım olarak 5 büyük ölçekli bankayı kapsayan sektör raporumuz ile Akbank (AKBNK), Garanti Bankası (GARAN), Halk Bank (HALKB, İş Bankası (ISCTR) ve Yapı Kredi Bankası (YKBNK) için hisse senedi öneri sürecini başlatmış bulunuyoruz. %10 risksiz faiz oranı ve %5 risk primi ile ve genel olarak temettü indirgeme modeli (TİM) ve Gordon Büyüme Modeli (GBD) ile değerlediğimiz bankalar içinde İş Bankası ve Halk Bankası’nı cazip değerlemeleri nedeniyle beğenirken, sektör konumlanmaları nedeniyle Akbank ve Garanti Bankasının kısa vade ön plana çıkacaklarını ve Endeks Üzeri Getiri potansiyeli taşıdıklarını düşünüyoruz.
Raporumuzda her bir banka bazında detay orta-uzun vadeli beklentilerimizin yanında, yasal düzenlemelerin, değişen makro ekonomik koşulların ve global likidite imkanlarının bankaların
i-fonlama maliyetlerine,
ii- kredi fiyatlamalarına
iii- kredi hacmine
iv- fon kaynağı tercihlerine ve
v- banka finansal tabloları ve karlılıklarına etkisi tartışılmaktadır.
Bu bağlamda
• Düşük TL Faiz oranları: Önümüzdeki dönemin bankalar açısından en önemli yatırım temasının Merkez Bankasının yaptığı faiz hamlesi sonrasında düşmesi muhtemel kredi ve mevduat faizleri sayesinde,
bankaların vade uyumsuzluğu ve artan kredi hacmine bağlı olarak olumlu etkileneceğini düşünüyoruz. Bu dönemde Vade Uyumsuzluğu, Kredi Mevduat oranı ve Sermaye Yeterlilik Rasyosu gibi kriterler banka performanslarında belirleyici olacaktır.
• Göreceli düşük maliyetli yurtdışı fonlama imkanları: Uygun swap maliyetleri ve düşük maliyetli yurtdışı fonlama imkanları TL’ye göre daha uygun koşullar sağlaması durumunda bankaların bu alana
yönelmelerine sebep olacaktır.
• Yasal düzenlemeler ve SYR: BDDK tarafından bankaların sermaye yeterlilik rasyolarına doğrudan etki eden düzenlemelerin etkilerini kademe kademe görmeye devam edeceğiz. Çalışmamızda söz konu düzenlemelerin banka bazında detaylarını bulabilirsiniz
• Aktif Kalitesi: 2016 yılının ana temalarından birisi de bozulması beklenen aktif kalitesi. Hemen hemen tüm bankalar bu konudaki çekincelerini yatırımcılarla paylaştığı için biz bu beklentilerin belli ölçülerde fiyatlandığı ve değerlemelere yansıtıldığı görüşündeyiz. Diğer taraftan işsizlik oranı ve tüketici güveni gibi takipteki kredi oranlarını doğrudan etkileyen göstergelerdeki trend dikkate alındığından bu konunun 2016 yılından ziyade takip eden yılların konusu olduğu görüşündeyiz.
Akbank (AKBNK) -- Sektör ortalamalarının üzerinde bir büyümeyi yakalayacağını düşündüğümüz Akbank’ın, dijital kanallara odaklanma stratejisinin ve operasyonel maliyetlerde optimizasyonun devam etmesi ile söz konusu büyümenin karlılığa da yansımasını bekliyoruz.
Garanti Bankası (GARAN) -- Aktif kalitesinde sektöre paralel bir miktar bozulma görülse de bu durumun güçlü SYR’ye sahip banka için önemli bir risk oluşturmadığını, BBVA’nın ana hissedar olması
sonrasında ise bankanın genel stratejisinde önemli bir değişiklik görülmeyeceğini düşünüyoruz.
Halk Bankası (HALKB) -- Yeni dönemde sektöre paralel artmasını beklediğimiz takipteki kredi oranı, TL mevduat tarafında artan rekabetin maliyetler ve banka büyüme hızı üzerinde yaratmasını beklediğimiz baskıya rağmen, Banka’nın güçlü büyüme performansı, yüksek özkaynak karlılığı ve cazip değerlemesi ile ön planda olmaya devam edeceğini düşünüyoruz.
İş Bankası (ISCTR) -- Güçlü sermaye yapısı ve pazar konumlanması ile beğendiğimiz bir hisse. Bununla birlikte değerlemelerin fiyatlamalara yansıması için kısa vadede bankayı endeksten ayrıştıracak pozitif bir katalizör olmadığını düşünüyoruz.
Yapı Kredi Bankası (YKBNK) -- Hızlı büyüme dönemi sonrasında orta vadede artması beklenen dijitalleşme ve şubeleşmenin azalması ile sağlanacak maliyet kontrolünün karlılık açısından yukarı yönlü potansiyel taşıyacağını düşünüyoruz. Ancak sektörde en zayıf çekirdek SYR oranına sahip olmasına ek olarak sektör ortalamalarının üzerinde takipteki krediler oranı büyüme üzerinde baskı yaratabilir."