İlaç üreticileri sektörde tedarik sorununun çözümü için Ankara’da üç bakanlığı ziyaret edecek. Her yıl şubat ayında güncelleme yapılması nedeniyle yaşanan tedarik sorununun bu sene kurdaki artış nedeniyle daha erken yaşandığını belirten ilaç üreticileri çözüm arıyor. Eczanelerden gelen haberlere göre 650 kalem ilacın temininde sıkıntı yaşanıyor.
Önceki gün İlaç Endüstrisi İşverenleri Sendikası (İEİS), Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD), Sağlık Ürünleri Derneği (SURDER), Türkiye İlaç Sanayi Derneği (TİSD) başkanlarının imzasını taşıyan ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya hitaben yazılan mektup, medyaya yansıdı. İlaç fiyatlama modelinde, son dönemde kurdaki artış nedeniyle yaşanan zafiyetin sektörü zor duruma soktuğu anlatılan mektupta, fiyat güncellemesine dair talepler yer alıyordu. İlaçta her yılın son aylarında yaşanan sorunun, arz güvenliğini riske attığını savunan ilaç üreticileri, şimdi Ankara’da sorunlarını yüz yüze anlatma hazırlığında.
Dünya'dan Yasemin Salih'e konuşan İEİS Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Koçak, sendika olarak perşembe (bugün) ve cuma (yarın) günleri Ankara’da olacaklarını belirtti. Bakanlıklarla ilaç fiyatlarındaki güncelleme modelinin yenilenmesini konuşmak istediklerini söyleyen Koçak, “Sendika olarak Ankara’ya gidiyoruz. Diğer sendikalar da ayrı arı gidiyorlar. Mesaj; ilaç fiyatlarının bir an önce güncellenmesi. Bundan sonra da bunun yılda bir kez değil, iki kez yapılmasını istiyoruz. Güncelleme şubat ayına bırakılmamalı. Ocağın ilk haftası fiyatlar yeniden belirlenmeli. Büyük bir ilaç tedarik sıkıntısı var” dedi.
Hakan Koçak, ilaç fiyatlarını belirlerken yıllık kur ortalamasının yüzde 60’ının alındığını, buna kamu indirimi de eklendiğini belirterek, “2021 için yıllık kur ortalaması malum. Son günlerdeki düşüş, sadece aralık ayını belirler. Yıllık ortalamayı çok etkilemez. Bunun hesabı belli. Yıllık kurun yüzde 60’ının alınmasını da değiştirmek istiyoruz. Bunun en az yüzde 70 olması gerekiyor. Bu yıl zamlar şubatı beklememeli” diye konuştu.
'Fiyat sistemi güncellenmeli'
AİFD Genel Sekreteri Ümit Dereli de Türkiye’nin ilaçta uyguladığı fiyatlama sisteminin çok doğru olduğunu ancak güncellenmesi gerektiğini belirtti. “Bir ilaca ruhsat alınırken, TİTCK’ya (Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu) Avrupa’nın 5+2 ülkesinden referans fiyatlar veriliyor. En düşük fiyat baz alınıyor. Bu da Euro cinsinden oluyor. Buna kamu iskontoları da eklenerek o ilacın Türkiye’deki fiyatı belirleniyor. Bu da örneğin 10 Euro’luk ilacın Türkiye’de 19,77 TL’ye satılması anlamına geliyor. Yani Avrupa’daki en düşük fiyatın yüzde 13 altına satıyoruz. Bu, jeneriği olmayan ilaçlar için yüzde 18 altı demek” diyen Dereli, 2016’da sorun yaşanmayan sistemin bugünkü ekonomik şartlarda yönetilemez hale geldiğini vurguladı. Dereli, 2021’de ilaçta kullanılan Euro kurunun 4,5786 TL olarak sabitlediğini hatırlatarak, 2022 için mevzuatın öngördüğü düzenleme en hızlı şekilde gerçekleştirildikten sonra da yeni bir sistemin tartışılması gerektiğinin altını çizdi. Dereli, “Son 10 günde kur ne olursa olsun, mevcut hesaplama sistemine göre ilaçta kullanılan sabit Euro kuru 6,2 TL ila 6,4 TL arasında bir yere gelecek. Ve bu, daha senenin başında cari Euro kuruna göre (eğer Euro kuru bugünkü 14 TL düzeylerinde kalırsa) yüzde 45’in de altına başlıyoruz demek. Bu nedenle bundan sonra Euro kurunu yılda bir kez güncelleyelim demek sürdürülebilir olmayacaktır" diye konuştu.
‘2023’e kadar Euro/TL 6,3 kurtarmaz'
Türkiye’deki fiyatlama modeli nedeniyle yenilikçi ilaçların piyasaya giremediğini söyleyen Dereli, Avrupa İlaç Ajansı’nın onayladığı ilaçlara erişimde Türkiye’nin son sıralarda yer aldığını da vurguladı. Dereli, “AB’de olan birçok ilaç Türkiye’de yok. Maliyete uygun fiyat alamıyorsunuz. Alsanız da geri ödeme olmuyor. Sonuçta hasta zarar görüyor” dedi. İlaç sanayiinden bir yetkili de yeni yapılacak kur hesaplamasında Euro’nun 6,3 TL bandında sabitlenmesinin beklendiğini belirterek, “Bu kur, sektörü 2023’e kadar sıkıntıya sokar” dedi. “Eskiden kurdaki yıllık ortalama artış az olduğunda, yılda bir güncelleme sıkıntı değildi. Ama şimdi makas açıldı. Bunu tolere edemiyoruz. Dışa bağımlı bir sektörde bu kur ortamında 6,3’ün iki katı bir baz belirlenmeli ki sektörün ayakta kalma kabiliyeti artsın” ifadelerini kullandı.