Uluslararası Para Fonu (IMF), Rusya'nın doğal gaz arzını kesmesinin Orta ve Doğu Avrupa'daki bazı ülke ekonomileri için yüzde 6'ya varan oranda daralma riski taşıdığını duyurdu.
IMF Avrupa Departmanı Direktörü Alfred Kammer, Direktör Yardımcısı Mark Flanagan, Araştırma Departmanı Emtia Birimi Başkanı Andrea Pescatori ve Emtia Birimi Ekonomisti Martin Stuermer, "Rusya'nın Doğal Gaz Kesintisi Avrupa Ekonomilerini Nasıl Etkileyebilir?" başlıklı ortak bir blog yazısı kaleme aldı.
Gaz tedarikinin kısmi olarak kesilmesinin halihazırda Avrupa'nın ekonomik büyümesini etkilediğine işaret edilen yazıda, tamamen kesilmesinin çok daha ciddi sonuçları olabileceği belirtildi.
Yazıda, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının küresel ekonomik büyümenin görünümünü daha da kararttığı vurgulanarak, Avrupa ekonomisinin ticaret, yatırım ve finansal bağlantılar göz önüne alındığında ciddi bir gerileme ile karşı karşıya olduğu aktarıldı.
Avrupa'nın en büyük enerji tedarikçisi olan Rusya'dan doğal gaz ihracatında kısmi bir kesinti yaşadığı anımsatılan yazıda, benzeri görülmemiş bir tam kesinti olasılığının gaz kıtlığı, yüksek fiyatlar ve ekonomik etkileriyle ilgili endişeleri artırdığı kaydedildi.
Yazıda, politika yapıcıların hızlı hareket ettiği ancak etkileri yönetmek ve en aza indirmek için bir plandan yoksun olduğu belirtildi.
IMF yetkililerinin yazısında, Macaristan, Slovakya ve Çekya gibi Orta ve Doğu Avrupa'daki ülkelerin bazılarında gaz tüketiminde yüzde 40'a varan oranda kıtlık ve GSYH'de yüzde 6'ya varan oranda daralma riski olduğu bildirildi. Yazıda, İtalya'nın da elektrik üretiminde gaza olan yüksek bağımlılığı nedeniyle önemli etkilerle karşı karşıya kalacağı vurgulandı.
Çalışmaların, alternatif kaynaklara erişimle kısa vadede Rus gazında yüzde 70'e varan bir azalmanın yönetilebileceğini gösterdiğine işaret edilen yazıda, bunun bazı ülkelerin Rusya'dan ithalatı neden tek taraflı olarak durdurabildiklerini açıkladığı aktarıldı.
Yazıda, alternatif arz ve enerji kaynaklarının güvence altına alınması, altyapı dar boğazlarının hafifletilmesi, savunmasız hanehalkları korunurken enerji tasarruflarının teşvik edilmesi ve ülkeler arası gaz paylaşımı için dayanışma anlaşmalarının genişletilmesiyle etkilerin hafifletilebileceği kaydedildi.