Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından, Çin'de kırılganlıkların yüksek düzeyde olduğu belirtilerek, "Büyüme aralığının gelecek yıl yüzde 6,0-6,5 aralığına gerilemesine neden olsa bile, uygulanacak politikalar bu kırılganlıklar üzerinde yoğunlaşmaya devam etmeli" değerlendirmesi yapıldı.
IMF Asya Pasifik Bölümü Başkan Yardımcısı Markus Rodlauer ve beraberindeki heyetin, "4. Yıllık Ekonomik Gözden Geçirme" kapsamında Çin'e gerçekleştirdiği ziyarete ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı rapor, kuruluşun resmi sitesinde yayımlandı.
Raporda, Çin'in yeni bir normale geçiş sürecinde olduğu belirtilerek, bu dönemde bir parça yavaş olsa da daha güvenli ve yüksek kaliteli bir büyümenin hedeflendiği kaydedildi.
Geçiş sürecinin hem gerekli olduğu, hem de içinde zorlukları barındırdığı aktarılan raporda, şu ifadelere yer verildi:
"Biz, bu zorlukların başarıyla aşılması noktasında gerekli politikalar üzerinde tartışmalar yaptık. Dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olan Çin'in başarısı, kendi geleceği ve küresel ekonomi için hayati nitelikte. Çin'de büyüme ılımlı seyrediyor. Ekonomideki yavaşlama başlı başına bir hedef değil ancak, ekonominin geçen 10 yıldaki sürdürülemez büyüme modelinden uzaklaşması gerekiyor. Biz, Çin'in bu yıl yüzde 6,8 büyümesini bekliyoruz. Bu rakam, yüzde 7'lik resmi büyüme hedefiyle uyumlu olup, ülkenin bu yıl yüzde 6,5 ile 7 arasında büyümesinin uygun olacağını değerlendiriyoruz. İş gücü piyasası, yavaşlayan büyümeye karşın hala dirençli ve hanehalkı harcamalarını destekliyor. Enflasyonun ise yıl sonunda yüzde 1,5 civarında olmasını bekliyoruz."
Raporda, küresel finansal krizden bu yana, büyümenin sürdürülemez düzeydeki kredi ve yatırımlara dayalı olduğu belirtilerek, bu durumun kırılganlıkların artmasına neden olduğu dile getirildi.
Söz konusu kırılganlıklara karşı önlemler alınmasına rağmen, bunların hala yüksek seviyede bulunduğuna işaret edilen raporda, "Büyüme aralığının gelecek yıl yüzde 6,0-6,5 aralığına gerilemesine neden olsa bile, uygulanacak politikalar bu kırılganlıklar üzerinde yoğunlaşmaya devam etmeli. Bu noktada, makro politika duruşunun büyük ölçüde uygun ve yıllık büyümeyle enflasyon görünümüyle uyumlu olduğunu düşünüyoruz" denildi.
"Çin, küresel büyümenin sürükleyicisi olarak önemli bir role sahip"
Yuandaki son değer kazancı, düşük petrol fiyatları, yeni bütçe kanunu uygulaması ve zorunlu karşılıklarla faiz oranlarındaki son değişiklikler gibi gelişmelerin ekonomiye yansımalarının devam ettiğine vurgu yapılan raporda, şunlar kaydedildi:
"Eğer açıklanacak veriler ekonominin yüzde 7 civarında büyüyeceği sinyalini verirse, yetkililer bunu kırılganlıkları hızlı bir şekilde azaltma fırsatı olarak görmeli. Ancak eğer büyüme görünümü yüzde 6,5'in altına inerse, mali politikalar gevşemeli. İhtiyaç duyulursa, mali teşvikler bütçe üzerine kurulmalı ve önlemler yeniden dengelenmeyi destekleyici, reform ajandasıyla uyumlu ve zayıf yanları korumaya yönelik olmalı. Tüm hedefler, en iyi mali politikalar yoluyla elde edilebilir. Bununla birlikte, bizim gelecek yıla ilişkin büyüme tahminimiz yüzde 6,25 düzeyinde..."
Raporda, dış dengeler açısından bakıldığında, Çin'in son yıllarda iyi bir gelişme kaydettiğine de değinilerek, ülkenin çok geniş düzeyde bulunan cari fazlasını ve döviz rezerv birikimini azalttığı anımsatıldı.
Ülkenin hala çok güçlü seviyede bulunan dış pozisyonunun, başka politika reformlarına ihtiyaç duyulduğunu ortaya koyduğuna vurgu yapılan raporda, "Çin son yıllarda küresel büyümenin sürükleyicisi olarak önemli bir role sahip. Ülke, küresel ekonomik ve finansal istikrara katkıda bulunmanın yanı sıra uluslararası parasal sistemin iyileşmesine yardımcı oluyor" ifadelerine yer verildi.