IMF, bu yıl büyümenin gelişen ekonomilerinde azalacağı, gelişmiş ülkelerde artacağını belirttiği raporunda Türkiye'nin büyüme tahmini yükseltti. MIF tarafından yayınlanan Küresel Ekonomik Görünüm Raporu'nda Türkiye'de cari açığın düşüceği vurgulanırken, büyümenin bu yıl yüzde 3.1 düzeyinde olacağı vurgulandı. IMF daha önce Türkiye'nin 2015 yılında yüzde 3 büyüyeceği tahmininde bulunmuştu
Cari açık düşecek
IMF'nin Küresel Ekonomik Görünüm Raporunda bölgeler halinde yapılan incelemede Türkiye gelişmekte ve kalkınmakta olan Avrupa Piyasaları içinde ele alındı.
Türkiye ve güneydoğu Avrupa'da büyümenin geçtiğimi yıl yavaşladığına hatta bazı bölge ülkelerinin resesyona girdiğini dile getiren IMF, Buüyümenin Macaristan ve Polonya'da gücünü koruduğunu ve bölgede Türkiye hariç büyümenin ana kaynağının yerel talep olduğunu dile getirdi.
Euro bölgesinde gösterge enflasyonun ve çekirdek enflasyonun düşmeye devam ettiği düşük gıda ve enerji fiyatlarının ve ekonomideki zayıflığın bunda etkili olduğu belirtildi. Macaristan
ve Polonya, deflasyonun etkisindeki ülkeler arasına katılırken,Türkiye'de enflasyonun yüksek seyrettiği ve bunda döviz kurlarındaki oynamanın yanı sıra parasal gevşeme ve artan yerel gıda fiyatının etkili olduğu belirtildi.
Türkiye'de bu yıl ve önümüzdeki yıl ortalama yüzde 3.1 büyüme beklendiğini bildiren IMF özel tüketimin düşük enerji fiyatlarından destek aldığı ve cari işlemler açığının enerji fiyalarındaki düşüşten ötürü gerilemeye devam etmesinin beklendiği dile getirildi.
Para politikalarının Polonya ve Romanya'da gevşeme yönünde kalması gerekiği zira bu ülkelerde enflasyonun iyi huylu olduğu ve ECB'nin attığı niceliksel gevşeme adımlarının da buna yardımcı olacağı ifade edildi.
Türkiye'de ise ek parasal gevşeme konusunun ancak enflasyon beklentilerinin sağlam bir şekilde ve hedef seviye civarında çapalanması ve reel faiz oranlarının net olarak pozitif seviyede kalması halinde ele alınması gerektiği belirtildi.
* IMF, Türkiye'nin 2015 büyüme beklentisini 0.1 puan yukarı çekti:%3.1
* MF, Türkiye 2016 büyüme beklentisi:%3.6
* IMF'nin Türkiye için 2015 TÜFE beklentisi: %6.6
* IMF'nin Türkiye için 2016 TÜFE beklentisi: %6.5
* IMF'nin Türkiye için 2015 cari işlemler/gsyih beklentisi: %-4.2
* IMF'nin Türkiye için 2016 cari işlemler/gsyih beklentisi: %-4.8
* IMF'nin Türkiye için 2015 işsizlik beklentisi: %11.4
* IMF'nin Türkiye için 2016 işsizlik beklentisi: %11.6
Küresel büyüme
IMF bu yıl büyüme gelişen ekonomilerde azalacak gelişmiş ekonomilerde artacağı belirtidi. IMF'nin Küresel ekonoik görünüm raporunun yeni sayesinde bu yıl ekonomik büyümenin gelişmiş ülkelerde bir önceki yılın üzerindeolacağı ve gelişmekte olan ekonomilerde ise gerileme göstereceği öngörüldü.
IMF'nin raporunda Küreel büyümenin 2014 yılında yüzde 3.4 ile ılımlı bir yapı sergilediği ve bunun gelişmiş ekonomilerdeki büyümenin güçlenmesi buna karışılık gelşmekte olan ekonomilerdeki büyümenin zayıflamasının bir yansıması olduğu ifade edildi. Bununla birlikte gelişmekte olan ekonomilerin halen 2014 yılındaki küresel büyümenin 3/4'ünü ifade ettiği vurgulandı.
IMF, 2014 yılında küresel ekonomik faaliyetleri etkileyen karmaşık unsurlar olduğunu ve bu unsurların bu yılda görünümü şekillendirmeye devam ettiğini belirtti.
IMF raporu şöyle sürdü:
"Bu unsurlar orta ve uzun vadeli eğilimleri örneğin nüfusun artışı, potansiyel büyümenin gerilemesi, petrol fiyatlarındaki düşüş gibi ani şoklar ve pek çok ülke ve bölgenin kendine özgü durumları yer alıyor. Genel olarak Küresel ekonominin bu yıl yüzde 3.5 ve önümüzdeki yıl yüzde 3.8 oranında büyüyeceğini öngörüyoruz.
Bu rakamlar Ocak ayındaki raporla aynı seviyede oluşuyor. Bu raporda 2015 yılında ekonomik büyümenin gelişmiş ekonomilerde 2014'ün üzerinde olacağı ancak gelişen piyasalarda daha zayıf olacağı ifade edilmişti.
Orta vadlei görünüm gelişen ekonomiler ve özellikle de gelişmekte olan ekonomiler açısından daha az iyimser bir hale geldi. Gelişmekte olan piyasalarda ekonomik faaliyetler 2010 yılından bu yana zaten bir zayıflana süreci içinde. Aynı zamanda, küresel büyümeye yönelik riskler Ekim ayına göre daha dengeli durumda ancak bu denge halen aşağı yönlü bir eğilim içeriyor.
Petrol fiyatlarında yaşanan düşüşün talebi güçlendirmesi olasılığı önemli bir yukarı yönlü risk oluşturuyor. Aşağı yönlü riskler ise 2014 Ekim ayı raporunda belirtilmiş olan jeopolitik gerilimler, finans piyaslarında varlık fiyatlarındaki bozulma riski ve gelişmiş ekonomilerindeki durgunluk ve düşük enlfasyon riski gibi konulardan oluşuyor.
Bu gelişmeler ışığında hem aktif hem de potansiyel üretimi artırmak bir politika önceliği haline geliyor. Pek çok gelişmiş ülkede uyumlu para politikaları ekonomik faaliyetleri desteklemek ve enflasyonu yukarı çekmek adına önemli bir gereklilik gibi görünüyor.
Ayrıca bazı ekonomilerde alt yapı yatırımlarının artırılması ve krizin artıkları ile mücadele edebilecek yapısal reformların yerine getirilmesi ile potansiyel üretimin artırılmasına ihtiyaç duyuluyor. Gelişen ülkerin çoğunda ise makro ekonomik politikalarla büyümenin desteklenmesi imkanları sınırlı düzeyde bulunuyor.
Ancak bazı gelişen ülkelerde düşük petrol fiyatları enflaysonun ve dış kırılganlıkların gerilemesine yardımcı olacak. ve merkez bankalarının faizleri artırması baskılarını azaltacak. "
IMF'nin Ocak ayında yayınlanan küresel ekonomik görünüm raporunda 2015 yılı için öngörülen yüzde 3.5'lik büyüme beklentisi bugün yayınlanan raporda da korundu.
Gelişmekte olan piyasalarda son 4 yılda gözlenen sürpriz, negatif büyüme eğiliminin orta vadeli büyüme görünümü açısından beklentileri bozduğu ifade edildi.
Gelişmiş ekonomilerde ise potansiyel üretime yönelik görünümün yaşlanan nüfus, zayıf yatırımlar, ve verimlilik artışı yoksunluğu gibi unsurların etkili olduğu belirtildi. Buna bağlı olarak daha düşük potansiyel büyüme beklentisinin yatırımları azaltan bir unsur olduğu dile getirildi.
Bazı gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerde halen krizin artıkları ile mücadele edildiği bunda ısrarcı negatif üretim açıklarının ve yüksek özel ve kamu borçlarının etkili olduğu ifade edildi.
Enflasyon ve enflasyon beklentilerinin pek çok gelişmiş ekonomide halen hedefin altında olduğunu ve bazı olaylarda düşmeye devam ettiği ve bunun özellikle yüksek borç ve düşük büyüme ile para politikalarında hareket sahası sınırlı olan ülkelerde hissedildiği ifade edildi.
Uzun vadeli tahvil faizlerinin düşmeye devam ettiği ve pek çok gelişmiş ekonomide rekor dip seviyede olduğu belirtildi. Bu düşüşün sürmesi reel faizlerin düşük seviyesinin bir yansıması olarak görülürken, bu durumun büyümeyi desteklediği belirtildi.
Arz fazlasından kaynaklanan düşük petrol fiyatlarının küresel büyümeye destek verdiği ve bu desteğin petrol ithalatçısı ülkelerde hissedildiği anca petrol ihraç eden ülkelerde ekonomik faaliyetleri sınırladığı ifade edildi.
Döviz kurlarının ise son aylarda önemli değişimler yaşadığı ve bu değişimlerin, ülkelerin büyüme oranları, para poitikaları ve petrol fiyatlarındaki düşüş karşısındaki durumları gibi unsurları yansıttığı belirtildi.