Deloitte’un hazırladığı 2022 CxO (Chief Experience Officer) Sürdürülebilirlik Raporu, iş dünyasında İklim krizi nedeniyle duyulan endişenin artarak büyüdüğünü ortaya koydu. Üst düzey yöneticilerin ve şirketlerin iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik konularındaki endişelerini ve eylemlerini incelemek için hazırlanan araştırmaya 21 ülkeden 2 bini aşkın CxO katıldı.
Rapora göre; üstü düzey yöneticiler ya da CxO’ların yüzde 89’u iklim krizi yaşandığını kabul ederken, katılımcıların yüzde 63’ü de kurumlarının iklim krizi konusunda son derece endişeli olduğunu belirtti.
Murat Günaydın: Atılacak her adım önemli
Deloitte Türkiye Risk Danışmanlığı Direktörü ve Sürdürülebilirlik Lideri Murat Günaydın rapora ilişkin yaptığı açıklamada, “İklim krizine karşı atılacak hiçbir adım önemsiz değil, ancak bu konuda alınacak bazı kararlar ve yapılacak eylemler diğerlerinden daha önemli olabilir. İş dünyası iklim krizinin yarattığı tehditlerden endişe duymasına rağmen sürdürülebilirlikle ilgili adımları süreçlerine hızlı şekilde entegre etmekte zorluklar yaşayabiliyor. Bu noktada iş dünyasının atacağı cesur adımlara ihtiyaç var. İklim değişikliğinin yarattığı hasarı sınırlamak için hala zaman var. Bu noktada meydan okumaya hazır olduğumuzu kanıtlamanın zamanı geldi” diye konuştu.
Rapordan öne çıkan bazı satırbaşları şöyle:
Endişe de arttı, iyimserlik de
İklim değişikliğinin etkileri yöneticilerin gündeminde büyük yer kaplıyor. CxO’ların yüzde 79’u, dünyanın iklim değişikliğine yanıt verme konusunda dönüm noktasına geldiğine inanıyor. Bu oran 8 ay önceki ankete göre yüzde 20 artmış durumda.
Artan endişelere karşın CxO’ların yüzde 88’i, hızla harekete geçilmesi halinde, iklim değişikliğinin dünya üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin sınırlandırılabileceği konusunda iyimserler. Bu oran bir önceki araştırmada yüzde 63 seviyesindeydi.
Şirketler olumsuz etkilendi
Katılımcıların yüzde 97’si, iklim değişikliğinin kurumlarını çoktan olumsuz yönde etkilediğini belirtti. Yüzde 50’si ise bu durumdan operasyonlarının (iş modelleri, tedarik zincirleri vs) olumsuz etkilendiğini vurguladı.
Katılımcıların yüzde 81’i, son 12 ayda yaşanan iklim olaylarından (aşırı sıcak, artan fırtınalar, orman yangınları vs) kişisel olarak etkilendiklerini söyledi. Katılımcılar, yasa düzenleyicilerin, hissedarların, tüketicilerin ve çalışanların da iklim krizine karşı harekete geçilmesi yönünde baskı yaptıklarını dile getirdi.
Birçoğu harekete geçti
CxO’ların üçte ikisi, şirketlerinin daha sürdürülebilir materyaller kullandığını ve enerji verimliliklerini artırdığını belirtirken, yarısından fazlası enerji verimliliği sağlayan, iklim dostu makineler, ekipmanlar ve teknolojiler kullandıklarını söyledi. Katılımcıların büyük bölümü hava yolu ulaşımını azalttıklarını vurgularken, çalışanlarına iklim değişikliği eğitimleri verdiklerini de kaydetti.
Tüm bu olumlu adımlara karşın CxO’lar, şirketlerinin kültürlerine iklim duyarlılığı konusunu eklemede ve üst düzey yöneticilerini daha anlamlı bir dönüşüme girmeye ikna etmede sorun yaşadıklarını ifade etti.