Bakan Arslan, Kanal İstanbul Projesi'nde gelinen son durumu ve projenin güzergahına ilişkin Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2011'de Kanal İstanbul Projesi'nin kamuoyuna açıklandığını anımsattı.
İstanbul'un Avrupa yakasında Karadeniz'i Marmara ile bağlayacak yeni su yolu yapma projesinde ilk hedefin, medeniyetlere ve kültürlere başkentlik yapan İstanbul'da Boğaziçi üzerindeki gemi trafik yükünü azaltmak olduğunu ifade eden Arslan, şöyle devam etti:
"Hedef, İstanbul Boğazı'ndan geçen tehlikeli madde taşıyan gemilerden kaynaklı oluşabilecek riskleri azaltmaktı. Bir diğer hedefimiz o bölgede yaşayan vatandaşlarımıza, su yolu güzergahında kentsel dönüşüm de yaparak, güzehgah üzerindeki çarpık yapılaşmayı ortadan kaldırmak, daha modern bir yaşam sağlamaktı. Bir diğer amacımız, İstanbul gibi dünya metropolü olan şehirde su yolu taşımasından kaynaklı hem ülkemizin konumunu hem cazibesini artırmaktı."
Arslan, söz konusu proje kapsamında Bakanlığın Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü, ilgili kurum ve kuruluşlarca yapılan tüm çalışmaların değerlendirilerek, projenin hayata geçirilebilmesi için geçen yıl etüt, proje ve danışmanlık hizmeti alım ihalesine çıkıldığına ve Ağustos 2017'de çalışmalara başlandığına dikkati çekti.
Alternatif güzergahların tespiti, mevcut durumun değerlendirilmesi, sayısal model çalışmalarının, deprem, tsunami, rüzgar ve dalga iklimi, jeolojik etütlerin yapılması dahil tüm çalışmaların yılbaşı itibarıyla tamamlandığını vurgulayan Arslan, bu kapsamda her konunun detaylı olarak ele alındığını söyledi.
Arslan, proje çalışmalarında ülkenin önde gelen İTÜ, Boğaziçi, ODTÜ ve Gazi gibi üniversitelerinden aktif olarak görevde olan, alanında uzman öğretim üyeleri ve uluslararası uzmanlardan destek aldıklarını ve birlikte çalışmaya devam ettiklerini ifade etti.
Planlanan alanlarda 35 ilgili kurum ve kuruluşun yaptığı çalışmaların verilerini aldıklarını anlatan Arslan, "Çevresel koşullar ile flora ve fauna durumunu tespit ettik. Maden alanları, sit alanları, hassas alanlar, jeolojik çalışmaları, yer altı ve yer üstü su kaynakları, toprak kaynakları, denizcilik ve ulaştırma ağlarına etkisi, yarma hacmi, kanal uzunluğu, kamulaştırma, yerleşim alanlarına etkisi gibi etkenler çerçevesinde yapılabilirliği dikkate alınarak 5 farklı güzergah üzerinde çalışmalar devam ettirildi. Sayısal modelleme çalışmaları kapsamında, yapıma esas etüt projesine temel teşkil edecek ön sayısal modelleme çalışmaları tamamlandı. Buna bağlı olarak da Kanal güzergahı boyunca yer altı suyu akımları tespit edildi. Farklı zemin türleri tespit edildi, bu zeminlerin her birinin geçirimliliklerinin farklı olduğu belirlendi."
Yer altı sularının, olumsuz etkilenmemesi için çalışmaların belirlenen koridorda daha hassas bir şekilde yürütüldüğüne dikkati çeken Arslan, tespit edilen alternatif üzerinde daha hassas şekilde çalışmalara devam edeceklerini söyledi.
Arslan, yer altı sularının ve temiz su havzalarının etkileşimlerinin detaylı bir şekilde haritalandırılacağını ve gerekli önlemlerin alınacağına işaret ederek, yer altı su modelleme çalışmasının yanı sıra su kalitesi, sediman hareketleri gibi diğer sayısal model çalışmalarının da devam ettiğini ifade etti.
Bakan Arslan, değerlendirme kriterleri dikkate alındığında 4. alternatif olan "Küçükçekmece-Sazlıdere-Durusu" koridorunun Kanal İstanbul Projesi için en uygun güzergah olarak seçildiğini belirterek, "Küçükçekmece Gölü'nden girecek ve Sazlısu Barajı'nın oradan Terkos Barajı'nın doğusundan Karadeniz'e çıkmış olacak. Güzergahımız yaklaşık olarak 45 kilometre uzunluğundadır." diye konuştu.