Tüfenkci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çeke olan güvenin arttırılması ve karşılıksız çekin önlenmesi amacıyla Ocak 2017'den itibaren çeklerde karekodun zorunlu hale getirildiğini anımsatarak, bu tarihten sonra bankaların tüm müşterilerine çeklerini karekodlu şekilde verdiklerini söyledi.
Bankaya başvuranların ve çek numaralarının öncelikle Karekodlu Çek Okutma ve Bilgi Paylaşım Sistemi'ne tanımlandığına işaret eden Tüfenkci, bu sayede ödeme kabiliyeti yüksek keşidecilerin çeklerinin kabul edildiğini ve bunların karşılıksız çıkma riskinin azaltıldığını söyledi.
Tüfenkci, güvenli ticaret için şeffaflık sağlayan karekodlu çek raporu ücretinin 60 kuruş olarak belirlendiğini aktarırken, her hesap sahibinin kendi çek raporunu ayda bir kez ücretsiz sistemden alabildiğini dile getirdi.
"Karşılıksız çeklerin ortalama tutarı 35 bin lira"
Karşılıksız çeklerin ortalama tutarının 35 bin lira olduğunu belirten Tüfenkci, sağladığı fayda da göz önüne alındığında karekodlu çek rapor ücretinin buna göre oldukça düşük kaldığını vurguladı.
Tüfenkci, ocak itibarıyla toplam 182 bin 497 hesap sahibine 246 bin 487 karekodlu çek koçanı verildiğini kaydederek, bankalarca verilen ve şu anda hesap sahibinin elinde olan veya piyasada dolaşan karekodlu çek sayısının 5 milyon 565 bin 283'e ulaştığını ifade etti.
Çek hesabı sahiplerinin elinde 1 Ocak 2017'den önce bankalarca verilen karekodsuz koçanların bulunabildiğini anımsatan Tüfenkci, şöyle konuştu:
"Sistemden beklenen faydanın sağlanması adına artık vatandaşlarımızın karekodsuz çek kabul etmemeleri büyük önem taşıyor. Karşılıksız çıkan her bir çekle ilgili bin 500 güne kadar adli para cezası öngörülüyor. Hükmedilecek adli para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamayacak. Adli para cezası ödenmediği takdirde kişinin cezası, hapse çevrilecek. Yargılamalar icra mahkemelerince yürütülecek. Karşılıksız çekin bir sermaye şirketi adına düzenlenmesi durumunda ayrıca yönetim organıyla ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında da çek hesabı açma ve düzenleme yasağı uygulanacak."
"Şikayetleri değerlendiriyoruz"
Sicil affıyla çek veya senetlerini farklı nedenlerle ödeyemeyen, bankalara borcu bulunan firmalara yeniden yapılandırma hakkı getirerek sicillerini temizleme olanağı sağladıklarına değinen Tüfenkci, risk merkezince tutulan banka müşterilerinin olumsuz kayıtlarının dikkate alınmamasına yönelik uygulamanın da 27 Ocak'ta yürürlüğe girdiğini hatırlattı.
Tüfenkci, kanunun yürürlüğe girdiği 6 ay içinde borcunu ödeyen veya yeniden yapılandıranların olumsuz sicillerinin bankalarca dikkate alınmayabileceğini belirterek, şunları kaydetti:
"Bankaların bu konuda başvuruda bulunanların ödeme gücüne göre bir değerlendirme yapmasını ve buna göre kredi veya kredi kartı taleplerini karşılamasını istiyoruz. Uygulamada bankaya herhangi bir borcu kalmamış olmasına rağmen, bankalarca taleplerin reddedildiğine yönelik şikayetler alıyoruz. Bu şikayetleri değerlendiriyoruz. Kapsama giren vatandaşlarımızın bankaya ilk defa başvuran müşteriler gibi değerlendirilmesi gerektiği hususu Türkiye Bankalar Birliğine yazılı olarak bildirildi. Konuyu yakından takip ediyoruz."