KPMG Türkiye’nin dünya ve Türkiye ekonomisinde makroekonomik gelişmeleri değerlendirdiği Bakış’a göre, 2018’in üçüncü çeyreğinde dünya ekonomisi, küresel ticaretteki korumacılık eğilimlerinin yayılması ve Amerikan Merkez Bankası’nın faiz artırma kararının etkisiyle yavaşlama trendine girdi. Finansal koşullardaki değişimden nasibini alan Türkiye’de ise, dış talebin gücünü koruması, büyümedeki yavaşlamayı azalttı.
KPMG Türkiye’nin yılın her üç aylık dönemine ilişkin hazırladığı Bakış’ın yeni sayısında 2018’in ilk 9 ayına ait makro veriler değerlendirildi. Bakış’a göre, Temmuz ortasında ABD ile yaşanan siyasi gerilim ve buna bağlı gelen dolar kurundaki artış nedeniyle faizlerde hızlı bir yükseliş yaşayan Türkiye, dış talebin devamlılığı sayesinde, gelişmekte olan ekonomileri saran yavaşlama trendinin etkilerini bir ölçüde savuşturmayı başardı.
2018 ilk çeyrekte yüzde 7,3 büyüme ivmesini koruyan Türkiye, ikinci çeyrekte yüzde 5,2 büyüme ile bir miktar yavaşladı. Üçüncü çeyreğe ilişkin büyüme beklentileri de, yüksek döviz kuru ve enflasyon nedeniyle aşağıya çekildi.
Bakış’ın 12’nci sayısından yansıyan dünya ve Türkiye ekonomisine dair başlıklar şöyle:
FED hız kesmiyor
2018’in üçüncü çeyreğinde küresel ticaretteki korumacılık eğilimlerinin hayata geçmesiyle, başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere,bazı ülkelerde büyümede yavaşlama görülmeye başlandı.
ABD ekonomisinden gelen veriler, güçlü büyümeyi teyit etse de Avrupa’da ihracatçı sektörler ve ülkeler öncülüğünde kademeli yavaşlama sürüyor.
Bu ortamda Amerikan Merkez Bankası (Fed) kademeli faiz artırımlarına devam etme yönünde karar aldı. Fed faiz artırımlarını 2019‘da da sürdüreceğinin sinyalini verdi.
Avrupa frene bastı
Avrupa’da güven endeksleri büyümenin yavaşladığını işaret ederken, Avrupa Merkez Bankası da yıl sonunda varlık alım programını sonlandırmaya hazırlanıyor.
Euro Bölgesi’nden gelen son veriler, küresel ticaretteki korumacı eğilimlerin ihracatçı ülkelerde yavaşlama işaretleri ortaya çıkardığını gösteriyor. İkinci çeyrekte bölge ekonomilerinin yıllık bazda büyüme hızı ilk çeyrekteki yüzde 2,4’ten yüzde 2,1’e geriledi.Ülke bazlı veriler en belirgin ivme kaybının Fransa ve İspanya’da olduğuna işaret ediyor. Erken öncü veriler, yavaşlamanın küresel ticaretteki korumacı adımlar nedeniyle Almanya ve İtalya’da da belirginleştiğini ortaya koyuyor.
Jeopolitik gerilimlerin sürmesi nedeniyle ham petrol fiyatlarındaki yükseliş de devam ediyor. Dolardaki güçlenmeyle
birlikte dünya genelinde üretim maliyetlerindeki yukarı yönlü eğilim sürüyor.
IMF ve OECD, gelişmelere karşın dünya ekonomisinin 2018’de yüzde 3,7 büyüyeceğini öngörüyor. 2019 yılı için de büyüme beklentileri olumlu.
Yavaşlama sınırlı kaldı
2018’e güçlü bir başlangıç yapan Türk ekonomisi, yaz aylarında ABD ile yaşanan siyasi gerilimin ardından gelen dolar kurundaki yükselişle birlikte yavaşlama trendine girdi. Finansal koşullardaki sıkılaşma, yurtiçi talebi azaltırken, dış talebin gücünü koruması, büyümedeki yavaşlamayı sınırladı.
Ek önlemler şart
İkinci çeyrekte artışa geçen enflasyon, üçüncü çeyrekte de hız kazandı. Hükümetin, özel sektör ve bankaların desteğiyle başlattığı ‘Enflasyonla Topyekün Mücadele Planı’nın beklenen faydayı sağlaması için Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın önümüzdeki dönemde para politikasını daha da sıkılaştırarak ilave destek vermesi gerekeceği
olası.
Turizmde rekor gelebilir
2018 yazı, Türk ekonomisinin diğer sektörlerine kıyasla turizmde oldukça olumlu havada geçti. İlk yarıda turist sayısı yüzde 30,4, turizm gelirleri ise yüzde 30,6 artış gösterdi. Turizm sezonunun en yüksek dönemi olan Temmuz-Ağustos aylarında da turist sayısındaki artış geçen yılın güçlü bazı nedeniyle bir miktar yavaşlama gösterse de devam etti. Yılbaşından bu yana turist sayısındaki artış yüzde 22,9 olarak gerçekleşirken, gelirlerde de yüzde 23 oranında artış yaşandı. Eylül-Aralık döneminde, geçen yılın aynı dönemindeki kadar turist gelmesi halinde, yıl bazında bugüne kadarki en yüksek turist artışına ulaşılabileceği öngörülüyor.
Tarım ve inşaatta istihdam kaybı
İşgücü piyasası 2017’deki hızlı büyüme ve istihdam artışının ardından 2018 ilk çeyreğe zayıf başlamıştı. Ancak ikinci çeyreğin sonu ve üçüncü çeyreğin başında istihdam bir miktar toparlandı. Tarım ve inşaat sektörlerinde sene başından bu yana süren istihdam kayıpları devam ederken, sanayi ve hizmetlerde istihdam ılımlı bir artış kaydetti.
Ticari kredilerin büyüme hızı arttı
Döviz kurlarındaki yükselişler üçüncü çeyrekte hızlanırken, bankacılık sektöründe de kredi ve mevduatlarda yüksek oranlı artışlar yaşandı. 2018 ikinci çeyrek sonunda yüzde 22,1 olan kredilerin yıllık büyüme hızı, Eylül sonunda yüzde 28,1 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde mevduatların yıllık büyüme hızı ise yüzde 21,5’den yüzde 33,6’ya yükseldi.