Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mukim Öztekin, bankacılık sektörüne getirilen düzenlemelerin etkisiyle krediler üzerindeki maliyetin artırdığını belirterek, bu maliyetleri hafifletici tedbirlere ihtiyaç olduğunu söyledi.
Euromoney konferansında katıldığı bir oturumda soruları yanıtlayan Öztekin, "TCMB, BDDK, TMSF gibi kamu otoritelerin yaptığı düzenlemeler krediler üzerindeki maliyetleri artırdı. Bu maliyetleri hafifletici tedbirlere ihtiyaç var. Bankaların bilançolarına baktığınızda bile ciddi anlamda munzam karşılık söz konusu. Bu da kullanılabilecek kaynağın ciddi anlamda azaldığını gösteriyor" dedi.
Bireysel krediler üzerine aşırı yükler getirerek, yatırım kredileri gibi diğer kredilere yönlendirmek istediklerini belirten Öztekin, yatırım kredilerini teşvik etmek için maliyet azaltıcı tedbirleri her zaman yaptıklarını ve yapacaklarını belirtti.
Bankacılık sektöründe, getirilen düzenlemelere rağmen sermaye yeterlilik rasyosunun yüzde 15.7 seviyelerinde olduğunu belirten Öztekin, bu oranın yurtdışı ile kıyaslandığında oldukça yüksek olduğunu söyledi.
Öztekin, "Yeni düzenlemelerle perakende kredilerde BDDK olarak biz normalde yüzde 75 olması gereken risk ağırlığını yüzde 100-150-200-250 gibi risk ağırlığına tabi tutuyoruz. Dolayısıyla SYR kısmen düştü ama yüzde 15.7 seviyesi yurtdışı ile kıyaslandığında oldukça yüksek" dedi.
BDDK'nın herhangi bir talimatı olmadan bankaların ihtiyaç duydukları sermayeyi yerine koyduğunu kaydeden Öztekin, bankaların sermaye benzeri krediler ya da sermaye artışı yolu ile istenilen rasyoyu tutturduklarını ifade etti.
Sektörün takibe dönüşen kredi oranının yüzde 2.8 olduğunu kaydeden Öztekin, "Toplam aktif büyüklüğü içinde net takipteki alacaklar çok cüzi bir paya sahip. Bunun karşılığında genel karşılık gibi ilave tamponlarımız var. Bunları da dikkate aldığınızda aslında 7 milyar lira gibi görünen net takipteki alacaklara karşılık 16 milyar liralık gibi bir karşılık rezervinin olduğunu görüyoruz" diye konuştu.
Öztekin, 16 Mayıs haftası itibariyle, 13 haftalık ortalamalara göre bireysel kredilerde artış hızının negatif olduğunu belirterek, buna karşılık kurumsal ve ticari kredilerde istedikleri gibi bir seyrin söz konusu olduğunu kaydetti.
Öztekin ayrıca, ülkeye katkı sağlayacak itibar sahibi bankaların Türkiye'ye gelmesini istediklerini belirterek, Tekstilbank'ı satın alan Çinli ICBC'nin BDDK'ya henüz resmi bir başvurusunun olmadığını belirtti.