Türkiye’de ekonomik kriz toplumun tüm kesimlerini derinden sarsarken yıllardır dev bütçesiyle eleştirilerin hedefinde olan Diyanet İşleri Başkanlığı, 2022’de de yoluna büyük bir bütçeyle devam edecek. Buna göre Diyanet İşleri Başkanlığı’nın önümüzdeki yıl bütçesi, 2021’e oranla yüzde 24 artışla 16 milyar 98 milyon 580 bin lira olacak. Diyanet bu bütçeyle içişleri, dışişleri, turizm, çevre ve ticaret bakanlıkları dahil, çok sayıda bakanlığın bütçesini geride bırakıyor.
Cumhurbaşkanlığı ve ona bağlı 10 kurum ve kuruluşun bütçe görüşmeleri TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yapıldı.
10 kurumun bütçe sunumu
DW'den Hilal Köylü'nün haberine göre, Cumhurbaşkanlığı ile aralarında Diyanet İşleri Başkanlığı, İletişim Başkanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı’nın da bulunduğu 10 kurumun bütçe sunumunu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay yaptı.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın merakla beklenen 2022 bütçe rakamlarını açıklayan Oktay, Diyanet’in görevini "İslam dininin inanç, ibadet, ve ahlak esaslarıyla ilgili işleri yürütmek, doğru dini bilgi ile toplumu aydınlatmak" olarak tanımladı. Diyanet’in "İslam medeniyetinin birikimini ve değerlerini değişip dönüşen toplumsal yapının yararına sunduğunu" anlatan Oktay’ın, Diyanet'in 2021’de neler yaptığına ilişkin çok kısa açıklamada bulunması dikkat çekti.
Buna göre Diyanet İşleri Başkanlığı bu yıl 187 bin 750’si ilk basım olmak üzere 13 farklı kategoride 2 milyon 952 bin 130 basılı yayını halka ücretsiz olarak ulaştırdı. 523 elektronik kitabı 1 milyon 600 bin kez indirilen Diyanet, 505 sesli içerik ile İslam ve Türk-İslam medeniyetini tanıtan 772 adet videoyu dijital erişime açtı.
Yüzde 155’i bulan artışlar
Oktay, Diyanet’e 2022 için ayrılan 16 milyar 98 milyon 580 bin liralık bütçenin yüzde 96’sının personel maaş ve sosyal güvenlik prim giderleri için hesaplandığını söyledi. 2021 yılı bütçesinden, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın "temsil ve tanıtma giderleri" için 769 bin lira ayrılmıştı. Bu kalem için 2022 yılı bütçesinden 1 milyon 961 bin lira ayrılacak. Diyanet'in temsil ve tanıtma giderleri bütçesi de yüzde 155 oranında artacak.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2021 bütçesinde hizmet alımları için 36 milyon 198 bin lira ayrılmıştı. Diyanet’in 2022 bütçesinden hizmet alımlarına ayrılan pay ise 46 milyon 23 bin liraya yükseltildi. Bu yükseliş, Diyanet’in hizmet alım bütçesinde yüzde 27'lik bir artışa denk geliyor.
2021 bütçesinde "kar amacı gütmeyen kuruluşlara transfer" için 81 milyon 893 bin lira ödenek ayrılan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, "kar amacı gütmeyen kuruluşlara transfer" bütçesi, 2022 yılı için 92 milyon 441 bin lira oldu. Diyanet bütçesindeki bu kalem için yüzde 12,8 oranında bir artış yapılmış oldu.
"İletişim Başkanlığı çatı kuruluş"
Fuat Oktay, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nı "stratejik iletişim ve kamu diplomasisi dahil olmak üzere bir çatı kuruluş" olarak tanımladı. Oktay, İletişim Başkanlığı’nın vatandaşların istek, öneri ve şikayetlerinin yönetime hızlı ve kolay bir şekilde ulaştırılmasına aracılık ettiğini, bünyesindeki CİMER sistemine 2021 yılı Kasım ayı itibariyle 5 milyon 237 bin 723 başvuru yapıldığını, bu başvuruların cevaplanma oranının da yüzde 87 olduğunu söyledi.
2021 bütçesi 422 milyon 754 bin lira olan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın 2022 bütçesinin ise yüzde 60.88 artışla 680 milyon 127 bin lira olması belirlendi.
"Hakkımı helal etmiyorum"
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmelerde muhalefet, ülkede yaşanan ekonomik kriz karşısında bütçenin revize edilmemesine dönük eleştirilerini tek tek sıraladı. HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan eleştirilerini DW Türkçe’yle paylaşırken, "84 milyon yurttaş olarak hep beraber vergi veriyoruz ve bu bütçeyi oluşturuyoruz. Bu bütçede kaynakları silahlara, faize, yandaşlara ve israfa harcıyor maalesef. Halkın talepleri bu bütçede yok" diye konuştu. Paylan, Diyanet bütçesinin de tamamen "adaletsiz" olduğunu dile getirdi.
"Müslümanlar, Sünniler, Aleviler, Hıristiyanlar, Museviler olarak hep beraber vergi veriyoruz ama bu bütçeler bir yerde, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda toplanıyor. Diyanet yalnızca Sünni inancına sahip yurttaşlarımıza hizmeti veriyor. Bu da büyük bir adaletsizliktir. Hep beraber vergi veriyorsak inanan, inanmayan ve tüm inanç sahipleri olarak hep beraber hizmet almalıyız" diyen Paylan, "Ben bir Hristiyan olarak Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesine hakkımı helal etmiyorum" ifadelerini kullandı.
Paylan, komisyondaki görüşmelerde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’a "Kaynakları yandaşlara ayırmaktan vazgeçmiyorsunuz. Vazgeçin kapıdaki lüks Mercedes’ten. Siz de bir halk çocuğuydunuz. Sarayda kendinizi bozdunuz. Siz de yoldan çıktınız. Halkın derdinden anlamaz oldunuz. Bu haramdır. 'Halk aç ve açıkken bu haramdır' deseydiniz, örnek olsaydınız ne olurdu" diye seslendi.
"Hesap vermekten kaçıyorlar"
İyi Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, 2022 yılı bütçe büyüklükleri ilk açıklandığında 212 milyar dolar olan bütçenin ekonomide yaşanan kriz nedeniyle bugün 145 milyar dolara düştüğüne dikkat çekti ve hükümetin bu durumu ciddiye almadığından yakındı. Usta bütçeyle ilgili eleştirilerini DW Türkçe’yle paylaşırken, "2022 bütçesinin aslında üçte biri eridi. Bu bütçede aslında toplumun hiçbir sorununa çözüm yok. O yüzden biz bu bütçeyi yokluk bütçesi olarak adlandırmıştık. Gelir eşitsizliklerine karşı bir çözüm yok, enflasyona karşı bir çözüm yok, 3 bin 600 ek gösterge yok bu bütçede. EYT yok, çiftçi yok, esnaf yok. Bu bütçe yandaşların olduğu bütçe" diye konuştu.
Bütçe görüşmeleri sırasında hükümetin "hesap vermekten kaçındığını, kaçtığını" öne süren Usta, "Hesap vermekten kaçmak hükümeti kurtarmayacak. Halkı hiç kurtarmayacak. Biz, peşini bırakmayacağız. Bütün büyük uygulamacı bakanlıkların bütçesinde ciddi bir şeffaflık problemi var. Hazine garantileri tam olarak gösterilmiyor. Kayıtlarda ciddi hata var. Bu durumu kabul etmek mümkün değil" söyleminde bulundu.
"Fahrettin Altun gücünü nerden alıyor"
Komisyondaki görüşmelerde CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Türkiye ekonomik kriz içindeyken Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un sahip olduğu olanakları gündeme getirmesi dikkat çekti. Altun, görevine ilk atandığında ortalama bir ücrette araba kullanırken, bugün çok pahalı arabalara bindiğini belirten Özel, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’a, "Altun’un statüsündeki değişiklik nedir. Bu gücünü nerden alıyor. 28 Şubat’taki akreditasyonlara bile taş çıkartan; Anıtkabir’i bile yasaklayan, gazetecileri bile fişleyen en önemli figürlerden birisinin, sizi en ciddi yıpratan biri haline geldiğinin, iktidar partisinin milletvekilleri dahi farkında. Siz niye sorgulamıyorsunuz" sorusunu yöneltti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da "Yüzüğümle siyasete girdim" sözleriyle siyasete atıldığını hatırlatan Özel, "O zamanlar Keçiören’de oturuyordu. Arkadaşlarının kullandığı mütevazi arabalara biniyordu. Bugün ise sarayda oturuyor. 'Ey Merkel'in ürettiği en pahalı arabalara biniyor. Sarayın bütün bakanları, bakan yardımcıları ve göze girmiş bürokratları hepsi en pahalı arabalara biniyor. Merkel ise minibüsle geziyor. Saray lüks içinde halk sürünüyor. Demokrasi bu mu, ekonomi bu mu" çıkışında bulundu.
"Saraya kaç tane ejder meyvesi alınıyor"
HDP Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir, komisyondaki görüşmelerde Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın harcamalarını eleştirirken kamuoyunda büyük tartışma yaratan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın Hermes çantası ile saraydaki resepsiyon menüsünde yer alan ejder meyveli smoothie fotoğraflarının yer aldığı dövizleri gösterdi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a, "Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, ekonomik kriz yaşattı. Bunu bilen var mı? Hermes çanta. Bedeli 50 bin dolar. Yani 600 bin lira. 212 emekçinin asgari ücretini karşılaşılıyor. Bu da ejder meyveli smoothie. Saray'a bu meyveden kaç tane alınıyor?" sorularını yöneltti. Aydemir’in bu çıkışına AKP ve MHP sıralarından "konuyu dağıtmayın" çıkışları geldi.
"MİT’te liyakat kırıldı"
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan da komisyondaki görüşmelerde Cumhurbaşkanlığı’na bağlık Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) görevlerini bugün İletişim Başkanlığı’nın yaptığını öne sürdü. Özkan eleştirilerini, "MİT’in bir gizli polis teşkilatı gibi sınıflandırılması tarihsel hataların devamından başka bir şey değildir. MİT’te liyakat kırılmıştır. Yetersizlikleri, 15 Temmuz da dahil olmak üzere hepimizi şaşırtan düzeydedir. İç mekanizmasında bozulmalar var. MİT gizli polis teşkilatı değildir. Biz MİT ve İletişim Başkanlığı’nın siyasi düşünceler üzerinde Türkiye için mücadele eden kurumlar olmasını istiyoruz. MİT ve İletişim Başkanlığı’nın egolardan arınmış yöneticiler eliyle yönetilmesini istiyoruz" sözleriyle dile getirdi.