Küresel piyasalarda, jeopolitik riskler ve para politikalarının seyrine ilişkin yönlendirmeler fiyatlamalarda belirleyici olmaya devam ederken, makro ekonomik veri gündeminin yoğun olduğu yeni hafta karışık seyirle başladı.
Rusya-Ukrayna savaşı kapsamında müzakere umutlarını azaltan açıklamalar ve devreye alınan yaptırımlar, başta emtia fiyatları olmak üzere piyasalarda oynaklığı artırmaya devam ediyor. ABD, Rusya ve Batılı ülkelerin konuya dair açıklamalarındaki sert tonun sürmesi, savaşın bir müddet daha süreceği beklentilerini artırırken, bu durum küresel çapta gıda ve enerji fiyatlarının tetiklediği enflasyonist baskılara dair endişeleri gündemde tutuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin'in, Rusya ve Ukrayna müzakere heyetlerinin bir sonraki toplantısının İstanbul'da yapılması konusunda mutabık kalması ise barış umudunun sürmesini sağladı.
Diğer taraftan ABD Merkez Bankası (Fed) yetkililerinin para politikalarında hızlı sıkılaşma sinyalleri vermesi, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) da yükselen enflasyon karşısında Fed’in bu şahin duruşunu takip edeceği beklentileri tahvil piyasasında hareketliliğin sürmesine neden oluyor.
Bu gelişmelerle geçen hafta 120,1 doları test eden Brent petrolün varil fiyatı, yüzde 9,6 artışla 116,5 dolardan kapanmasının ardından yeni haftanın açılışında 113,9 dolar seviyelerinde dengelendi. ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi ise 3 haftadır içinde bulunduğu yükseliş trendini sürdürdü ve yüzde 2,52 ile Mayıs 2019'dan bu yana en yüksek seviyeyi test etti. Almanya'nın tahvil piyasasında da çıkışlar hızlanırken, ülkede 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 0,588 ile Mayıs 2018'den bu yana en yüksek seviyeyi gördü.
Pay piyasaları tarafında geçen hafta boyunca yüksek oynaklıkla birlikte karışık bir seyir izlenirken, yeni haftada yoğun makroekonomik veri gündeminin fiyatlamalara yön vermesi bekleniyor. Haftanın veri gündemine bakıldığında; dünya genelinde açıklanacak imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi'nin (PMI) yanı sıra ABD'de para politikası kararları üzerinde enflasyondan sonra en etkili gösterge olan istihdam raporu ve büyüme ile Avro Bölgesi'nde enflasyon öne çıkıyor.
ABD'de geçen hafta açıklanan makroekonomik verilerin ülke ekonomisinde toparlanmanın güç kazandığına işaret etmesi ile New York borsasında teknoloji hisseleri öncülüğünde alıcılı bir seyir izlendi. Haftalık bazda Nasdaq endeksi yüzde 1,98, S&P 500 endeksi yüzde 1,79 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,31 değer kazandı. Dolar endeksi yüzde 0,6'lık artışla geçen haftayı 98,8'den kapatmasının ardından bugün 99,1 seviyelerinde bulunuyor. Yeni haftanın ABD'nin endeks vadeli kontratları tarafında ise düşüşle başladığı görülüyor.
Avrupa tarafında, Rus gazına bağımlılığın azaltılmasına yönelik girişimler gündemin odağındaki yerini koruyor. Geçen hafta Rusya'nın doğal gaz satışında rubleye geçmeyi planladığı haberleri ile nisan vadeli doğal gaz fiyatları 130 avroya kadar yükselse de, ABD'nin tedarik konusunda yardımcı olacağını açıklamasının ardından düşüşe geçti ve 110 avro seviyelerinde dengelendi. Pay piyasalarında ise enflasyonist endişeler ve bu paralelde para politikalarına yönelik beklentilerin daha "şahin" tarafta yoğunlaşması ile karışık bir seyir izlendi. Haftalık bazda Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 0,74 geriledi, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,21 yükseldi ve Fransa'da CAC 40 endeksi yatay seyretti. Avro/dolar paritesi geçen hafta yüzde 0,7 değer kaybetmesinin ardından bugün de 1,0948'le yaklaşık iki haftanın en düşük seviyesini gördü. Avrupa endeks vadeli kontratları tarafında ise satıcılı bir seyir izleniyor.
Asya tarafında, artan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakaları karşısında Çin'in Şanghay kentinde sokağa çıkma yasağı devreye alındı. Söz konusu yasağın ne kadar süreceği bilinmezken, süreç boyunca iki aşamalı Kovid-19 testi uygulanacağı belirtildi. Öte yandan ülkenin Huangpu bölgesinde de 28 Mart - 1 Nisan döneminde kapanma ilan edildi. Japonya tarafında ise uzun vadeli tahvil faizlerinin yüzde 0,25'i görmesinin ardından ülke merkez bankası piyasaya tahvil alımı yoluyla müdahale etti. Bu gelişme sonrası dolar/yen paritesi 123,2 ile Aralık 2015'ten bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Kapanışa yakın Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,1 ve Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,4 gerilerken, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,3 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,1 yükseldi.
Yurt içinde, Borsa İstanbul'da yükseliş eğilimini üst üste dördüncü haftaya taşıyan BIST 100 endeksi, cuma günü yüzde 0,03'lük sınırlı değer kaybına karşın bir önceki haftaya göre yüzde 1,46 artarak 2.175,51 puanla tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi. Dolar/TL, geçen hafta yüzde 0,2'lik artışla 14,8359'dan kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 14,8250'den işlem görüyor.
Analistler, Rusya-Ukrayna savaşının küresel çapta fiyatlamalar üzerinde belirleyici olmaya devam ettiğini belirterek, emtia ve tahvil piyasalarındaki hareketliliğin ne yöne evrileceğinin risk algısının şekillenmesi açısından önem taşıdığını söyledi.
Bu hafta ABD ve Avrupa merkez bankası yetkililerinin para politikalarına ilişkin yönlendirmeleri ve yoğun veri gündeminin takip edileceğini aktaran analistler, yurt içinde ise uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's'un olası Türkiye değerlendirmesinin beklendiğini bildirdi.
Analistler, bugünün veri gündeminde ise ABD'de açıklanacak dış ticaret dengesi, toptan eşya stokları ve Dallas Fed İmalat Endeksi'nin öne çıktığını ifade ederek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.150 ve 2.130 seviyelerinin destek, 2.195 puanın direnç konumunda bulunduğunu kaydetti.
Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:
14.00 BoE Başkanı Bailey’in konuşması
15.30 ABD, şubat ayı dış ticaret dengesi
15.30 ABD, şubat ayı toptan eşya stokları
17.30 ABD, mart ayı Dallas Fed İmalat Endeksi