Alacak sigortası şirketi Allianz Trade’in yayınladığı Küresel Ticaret Raporu’na göre, Ukrayna’nın işgali ve Çin’de yeniden başlayan Covid-19 salgını, 2022’de küresel ticaret üzerinde çifte darbe yaratacak.
Rapora göre, Rusya’nın Ukrayna’nın işgali ve Çin’de yeniden başlayan Covid-19 salgını, bu yıl küresel ticaret hacmini düşürecek ve fiyatları yükseltecek. Bu sebeple küresel ticaret hacmi, Ukrayna’nın işgali öncesine göre beklenenden 2 puan daha düşük kalacak ve yüzde 4 büyüyecek. Tüm bunlar, 2022’de küresel ticaret üzerinde çifte darbe yaratmış olacak.
Allianz Trade ekonomistlerine göre, 2021in üçüncü çeyreğindeki daralmanın ardından, yalnızca tedarik zinciri darboğazları değil, aynı zamanda azalan talep de 2022’nin ilk yarısında küresel ticaret hacminde çift dip yaşanma riski yarattı.
Ukrayna’daki savaş nedeniyle dünya çapında GSYH büyümesinin yavaşlaması, özellikle Avrupa ekonomilerinde bu durumun daha fazla hissedilmesi bekleniyor.
Sözcü'nün haberine göre savaşa bağlı olarak ortaya çıkan güven ve talep şoku nedeniyle, bu yıl Rusya ve Euro Bölgesi ülkelerine yapılan ihracatta 480 milyar dolar kayıp yaşanacağı belirtildi. Bundan en çok Doğu Avrupa’daki şirketlerin etkileneceği ifade edildi.
Rapora göre, Euro Bölgesi’nin en büyük ihracatçılarına bakıldığında, Rusya ile ilişkilerin tamamen dondurulduğu senaryo varsayımında, Almanya ve İtalya en olumsuz etkilenebilecek ilk 20 ülke arasında yer alıyor.
Küresel ve bölgesel katma değer zincirlerindeki tedarikçi rolü bakımından ele alındığında ise Rusya'nın durumunun, yine öncelikle en fazla Doğu Avrupa bölgesi ülkeleri için risk yaratacağının altı çizildi.
Diğer yandan, Rusya ile ilişkilerin tamamen kesilmesi durumunda Euro Bölgesi’nin en büyük ilk dört ekonomisinin toplam GSYH’sinin yüzde 0,4 ve toplam ihracatının yüzde 1,1 azalma ihtimali bulunuyor.
Raporda ayrıca, Çin’in sürdürülebilir sıfır Covid politikası sebebiyle yaşanabilecek kapanmaların da 2022 yılı boyunca teslimat sürelerinin yüksek kalmasına sebep olabileceğine dikkat çekildi. Bu durumun ise küresel tedarik zinciri için daha büyük bir sorun yaratacağına işaret edildi.
Çin’in büyük şehirlerindeki artan vakalara yanıt olarak bölgesel karantina önlemlerine ve kısıtlamalara başvurması, dolayısıyla limanlarda yaşanacak kesintiler ve uzun bekleme süreleri, üretim ve lojistiği etkileyebilecek unsurlar olarak sıralanıyor.
Raprda, “Şimdilik, bekleme süreleri ve demirleyen gemi sayısı, salgının limanların geçici olarak kapanmasına neden olduğu 2021 yazında görülen seviyelerin altında olsa da Çin’de liman kapanışlarının tekrarlamasının küresel lojistik zincirinde dalga etkisi yaratabileceği belirtiliyor” ifadelerine yer verildi.
Raporda Brent petrol fiyatı ve konteyner navlun fiyatları arasında Covid sonrasında yüzde 90’lık bir korelasyon oluştuğuna dikkat çekildi. Bu ilişki ise navlun fiyatlarının 40 feet’lik konteynerlar için 14 bin dolar gibi yeni bir zirveye tırmanarak rekor kırabileceğine işaret ediyor.
Söz konusu rapora göre, küresel ekonominin sadece ham petrol piyasası değil motorin/benzin piyasasında da kritik bir durumla karşı karşıya olduğu görülüyor.
Buna göre, küresel olarak stoklar azalıyor, rafinaj kapasiteleri zorlanıyor ve Nijerya gibi rafine edilmesi daha kolay ham petrol tedarik eden üreticiler piyasaya daha fazla ürün sunmakta zorlanıyor.
Dizel yakıtla bağlantılı sıkıntılar da karayolu taşımacılığı sektörü üzerinden küresel tedarik zincirlerinde daha fazla aksaklık yaşanmasına neden oluyor.
Tahmini stoklara göre, Finlandiya gibi ülkeler için eldeki stoklar 200 günlük, Fransa, İspanya veya Macaristan için üç aylık, Almanya ve İtalya için 2 aylık kullanıma yetiyor. İngiltere ve ABD için ise sadece bir aylık stok bulunuyor.