Süddeutsche Zeitung'un haberinde, bankaların döviz kurlarını belli bir zaman dilimi içerisinde etkilemek için yabancı para birimleriyle yapılan ticari işlemleri bilinçli olarak hareketlendirdiği ileri sürülüyor. Döviz kurunun ne yönde değişeceğinin önceden bilinmesi sayesinde bankaların kazanç sağlandığı belirtiliyor. Bankalar hakkında döviz kurlarının manipüle edilmesinin yanı sıra ayrıca aynı çerçevede yasadışı anlaşmalar yaptıkları şüphesi bulunuyor. Alman Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu BaFin bu şüphenin mevcut olduğunu Süddeutsche Zeitung'a doğruladı.
Şüphenin kesinleşmesi halinde ortaya çıkacak skandalın bankaların referans kurlarını manipüle ettiği Libor Skandalı'nı da aşan boyutlara sahip olacağı belirtiliyor. Zira küresel döviz piyasası günlük ortalama 5 trilyon 300 milyar dolarlık bir hacme sahip. Muhtemel manipülasyondan büyük şirketlerden özel şahıslara döviz alan ya da bozduran herkes etkilenmiş olacak. Habere göre İngiliz mali denetleme kuruluşu FCA iddiaları nisan ayından bu yana araştırıyor. Bafin ise yaz mevsiminden beri şüphelerle ilgili inceleme başlattı.
Alman Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu BaFin Başkanı Raimund Röseler henüz bir Alman bankasının manipülasyonlara dahil olduğuna dair ellerinde bir dayanak noktası olmadığını belirtti ancak incelemelerin devam ettiğini de sözlerine ekledi. Dünya çapındaki pazarın en büyük aktörleri arasında Deutsche Bank da bulunuyor. Deutsche Bank küresel döviz ticaretinde yüzde 15'lik bir paya sahip. Amerikan Citigroup'un da pazardaki payı hemen hemen aynı. Süddeutsche Zeitung'un haberine göre Deutsche Bank'ın kendi bir iç soruşturma başlattığı, sistemindeki konuşma odalarında dolaşan elektronik postalar ve protokolleri incelemeye aldığı belirtiliyor.