Federasyon Konseyi'nde konuşan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in, Almanya'nın nükleer silahtan vazgeçmesi durumunda bu silahları Almanya'nın doğusundakiler de dahil diğer Avrupa ülkelerine yerleştirecekleri yönündeki ifadesini değerlendirdi.
Sputnik’in haberine göre, Lavrov, "Tamamen sorumsuzca ve sadece cepheleşmeyi körüklemeyi değil, aynı zamanda sıcak çatışmayı provoke etmeyi amaçlıyor. Ne hesaplar yaptıklarını bilmiyorum ancak bu, rahatsızlık verici bir tutum. Eğer nükleer silahları Polonya, Romanya ya da Rusya'ya çok daha yakın bir yere konuşlandırma düşünceleri varsa, o zaman karşı örneklerle bunun perspektifsiz olduğunu göstermemiz gerekebilir" dedi.
'Lukaşenko'nun açıklamaları Batı'ya bir uyarı'
Lavrov, Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko'nun, NATO'nun bu adımı atması halinde Rus mevkidaşı Vladimir Putin'den Belarus'a nükleer silah yerleştirmesini isteyeceğine dair açıklamasını da yorumladı.
Lavrov, Lukaşenko'nun sözlerinin Batı'ya yapılan bir uyarı ve NATO'nun pervasız açıklamalarına bir yanıt olarak görülebileceğini söyledi.
'Ukrayna'nın Donbass'a asker yığması Rusya'yı endişelendiriyor'
Bu arada Lavrov, Ukrayna'nın askerlerini Donbass'a yığmasının Rusya'yı endişelendirdiğini kaydetti.
Ukrayna'nın bölgeye takviye güçler gönderdiğini ve bunun rotasyon için olduğunun açıklandığını ancak hiçbir askerin bölgeden ayrılmadığını belirten Rusya Dışişleri Bakanı, "Bu endişe verici. Batılı meslektaşlarımızın bunu çok iyi bildiğini düşünüyorum, zira Ukrayna, destek alabilmek için onları bilgilendirmeden hiçbir şey yapmaz" ifadelerini kullandı.
'Belarus'un Kırım'la ilgili kanun çıkarmasına gerek yok'
Lukaşenko'nun Kırım’ın fiili olarak Rusya’ya ait olduğu yönündeki açıklamalarını yorumlayan Lavrov, bu tutumun güçlendirilmesi için Minsk'in herhangi bir kanun çıkarması gerekmediğini vurguladı.
Lavrov, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun için bir şey yapılması, kanun çıkarılması gerekmiyor. Belarus'un Rusya'yla sadece diplomatik değil, aynı zamanda müttefiklik ilişkileri var. Rusya'yla bu formatta ilişkileri olmayan ülkeler için bile özel bir yasal düzenlemeye gerek yok. Eğer bazıları hala tam olarak anlamadıysa, Lukaşenko Kırım'ın de-facto ve de-jure olarak Rusya'nın bir parçası olduğunu açıkça söyledi. De-facto olarak her zaman parçasıydı, de-jure olarak da 2014'teki referandumdan sonra oldu.
Belarus lideri, “Kırım’ın fiili olarak Rusya’ya ait olduğunu hepimiz biliyorduk. Referandumdan sonra hukuki olarak da Kırım Rusya’nın oldu” demişti.
Kırım ziyareti için davet aldığını anlatan Lukaşenko, “Kırım’ı ziyaret etmek benim hakkım. Kimin yönetimi altında olursa olsun bu benim de Kırım’ım. Kırım’a gideceğimiz konusunda Putin’le belli bir anlaşmamız var. Bunu üç kez konuştuk. Tarih konusunda o karar verecekti. Ben de, ne zaman davet edersiniz gelirim, dedim” ifadesini kullanmıştı.