Merkez Bankası (TCMB) Eylül ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında beklendiği üzere kısa vadeli faizleri sabit tutarken, yurtiçi ve küresel piyasalardaki belirsizliklerin enflasyon beklentileri üzerindeki etkileri ile enerji ve gıda fiyatlarındaki oynaklıkları dikkate alarak, gerekli görülen süre boyunca likidite politikasındaki sıkı duruşun korunmasına karar verdi.
TCMB bu ayki toplantısında politika faizi olan bir hafta vadeli repo faizinde değişikliğe gitmeyerek art arda yedinci ayda yüzde 7.5'te tuttu. TCMB, faiz koridorunun üst ve alt bandında da değişiklik yapmadı.
TCMB faiz koridorunun üst bandını oluşturan marjinal fonlama faizini yüzde 10.75'te, faiz koridorunun alt bandını oluşturan gecelik borçlanma faiz oranını ise yüzde 7.25'te tuttu.
TCMB para politikasında sadeleştirme adımları çerçevesinde daha önce açıkladığı üzere yüzde 10.25 seviyesinde bulunan açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranını ise kaldırdı.
PPK'nın faiz kararına ilişkin açıkladığı metin şöyle:
"Para Politikası Kurulu (Kurul), Merkez Bankası bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve Borsa İstanbul Repo–Ters Repo Pazarlarında uygulanmakta olan faiz oranları ile bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının aşağıdaki gibi sabit tutulmasına karar vermiştir:
a) Gecelik faiz oranları: Marjinal fonlama oranı yüzde 10.75, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 7.25,
b) Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 7.5,
c) Geç Likidite Penceresi faiz oranları: Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası'nda saat 16.00–17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0, borç verme faiz oranı yüzde 12.25.
"Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyretmektedir. Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi desteklemektedir. Yılın ilk yarısında dış talep zayıf seyrini korurken iç talep büyümeye ılımlı düzeyde katkı vermiştir. Önümüzdeki dönemde Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın da katkısıyla büyüme kompozisyonunun kademeli olarak net ihracat lehine değişmesi beklenmektedir. Kurul, açıklanan yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğini değerlendirmektedir.
"Enerji fiyatlarındaki gelişmeler enflasyonu olumlu yönde etkilemeye devam etmektedir. Bununla birlikte, döviz kuru hareketleri çekirdek enflasyon eğilimindeki iyileşmeyi geciktirmektedir. Bu çerçevede Kurul, yurtiçi ve küresel piyasalardaki belirsizliklerin enflasyon beklentileri üzerindeki etkileri ile enerji ve gıda fiyatlarındaki oynaklıkları dikkate alarak, gerekli görülen süre boyunca likidite politikasındaki sıkı duruşun korunmasına karar vermiştir. Ayrıca Kurul, "küresel para politikalarının normalleşme sürecinde yol haritası" kapsamında alınan ve alınması öngörülen önlemleri değerlendirmiştir.
"Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümündeki iyileşmenin hızına bağlı olacaktır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki temkinli duruş sürdürülecektir.
"Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul'un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.
"Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır."