Mesailer cuma namazına göre olacak

Hükümet Cuma günleri mesai saatinin ibadet özgürlüğünü etkilemeyecek şekilde düzenlenmesi için bir taslak hazırladı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin grup toplantısında "Cuma günleri mesai saatinin ibadet özgürlüğünü etkilemeyecek şekilde düzenlenmesi için bir taslak hazırladık" dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, AKP'nin grup toplantısında konuştu. Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları:

Hepimizin neler çektiğini biliyoruz. Kardeşliğimize yaraşır bir şekilde bir düzenleme olacak. Cuma bayram olacak. Bundan sonra Cuma namazına gitmek isteyen huzur içinde gidebilecek, mesaiden de bir eksilme olmayacak.

Türkiye'nin aradan geçen bunca yıl sonra bu anayasa değişikliğini yapması bir ihtiyacın ötesine geçerek zorunluluk halini almıştır. Biz yamalı bohça gibi değil, bütünlük perspektifiyle hazırlanmış bir anayasa istiyoruz.

Öyle bir anayasa istiyoruz ki üzerinde darbe gölgesi olmasın, insan onurunu esas alsın ve geleceğimizin büyük hedeflerine yürüyecek şartları olsun.

1982 anayasası yürürlüğe girdiği günden beri tartışılıyor. Bu anayasanın değişmesi gerektiği her kesim tarafından dile getiriliyor. Yeni dönem bu beklentinin en üst düzeye çıktığı bir süreç.

Biz geleceğin Türkiye'sinin inşaa edecek olan ortak aklın ürünü olan bir anayasa istiyoruz. Biliyorsunuz bu konuda günün olumsuz koşulları altında bazı çalışmalar yapılmıştı. 1982 Anayasası darbe döneminini yani demokrasi açısından kusurlu bir dönemin ürünüdür. Bu nedenle Türkiye'nin yeni bir anayasaya olan ihtiyacı tartışması gereksiz bir husustur.

"Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı ertelenemez"

Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı ertelenemez. 1 Kasım'a giden süreçte milletimize verdiğimiz sözler doğrultusunda haraket etmet zorundayız. Bu diğer partiler için de bir zorunluluktur. Bu yolda sayın Bahçeli ve Kılıçdaroğlu ile görüştük.

Olumlu yaklaşımlarından dolayı kendilerine teşekkür ediyoruz. Bir uzlaşma komisyonu kurulması konusunda mutabık kaldık. Üçümüz de 12 Eylül Anayasası'nın ortadan kalkası konusunda hem fikir olduk. Üçüncü olürük AB görüşmeleri ve vize muafiyeti konusundaki çalışmalarda mutabık olduk.

Elbette görüy farklılıkları olacaktır. En geniş zeminli mutabakatın oluşturulacağı bir metin yaratmak için ısrarcı olacağız.

Şimdi biz öyle bir anayasa yapmalıyız ki insanı esasa alsın. Herhangi bir şekilde gücün tekelleşmediği bir yapıya ihtiyacımız var. Halkın eradesini esas alan bir yapı hedefliyoruz.

Tek parti döneminde 'Milli şef' döneminde bir parlamenter sistemden söz etmek mümkün olabilir mi. 12 Eylül döneminde parlamenter sistemin yapısı, doğası yok edilerek yapılan uygulamaları savunmak mümkün mü?

Türkiye için en doğru sistem başkanlık sistemidir. Bunu muhalefet partileri ile her koşulda konuşmay atartışmaya hazırız. Hiç bir şahsi hesap yapmadan insan onurunu esas alan, gerçek anrlamda sivil bir anayasa yapalım.


Bize kimse hesap  soramaz

Bize kimse milletimizin birliği ve beraberliği için saffettiğimiz çabalan dolayısıyla hesap soramaz. Milletimizden aldığımız sorumluluğu kimseyle paylaşmadık, paylaşmayız. Şiddeti savunmaya ve terör örgütüne destek çıkmaya biran önce son vermelidirlir. 

HDP kendini Kandil'in kanlı diline mi, yoksa siyasetin meşri zelinine mi teslim edecek buna karar vermelidir. Meclis'te en aykırı fikirlerin bile savunulabileceği demokratik bir ortam vardır, tek bir şartla şiddeti mazur görmemek, terörle araya mesafe koymak. Hiç şüpheniz olmasın HDP güttüğü bu hendek siyasetinin bedelini ödeyecektir. Bunun bir karşılığı olacaktır. Türkiyelileşme yalanları bitmiştir.

Türkiyelileşmenin yolu İstanbul'dan Edirne'den geçer Moskova'dan geçmez. Bunlar Diyarbakır'ın geleceğinin Moskova'dan değil Ankara'dan şekilleneceğini görürler.