DW Türkçe'den Hilal Köylü'nün haberine göre Ankara'da siyaset kulislerinde dikkatler Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayının kim olacağında. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bütçe görüşmelerinin ilk gününde AKP Aydın milletvekili Metin Yavuz'un "Aday olacak mısınız, aday olun bence?" şeklindeki sözlerine "Benim adaylığım seni niye bu kadar ilgilendiriyor? Gel, gel, gel, geliyor gelmekte olan unutma! Geliyor gelmekte olan unutma sen!" şeklindeki yanıtı ise adaylık tartışmasını daha da alevlendirdi.
Ortak adayın Kılıçdaroğlu olacağı şeklinde yorumlanan bu yanıt sonrası İYİ Partili Koray Aydın'ın "Bizim için önemli olan; kazanacak birisinin aday olması" şeklindeki açıklaması ise Millet İttifakı'nda bir çatlak olup olmadığı sorusuna yol açtı.
Peki Millet İttifakı cephesinde adaylık tartışması nasıl ilerliyor ve olası adaylar konusunda ne düşünülüyor? Hangi adayın şansı daha fazla?
"CHP olarak hepimizin gönlündeki aday Kılıçdaroğlu"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, DW Türkçe'ye adaylık tartışmasını çıkaran tarafın AKP-MHP ortaklığından kurulu Cumhur İttifakı olduğunu söylüyor. Hemen her gün Millet İttifakı'nın adayının kim olacağı konusunu AKP'nin gündeme taşıdığını savunan Erkek, "Çünkü Erdoğan ve AKP yarın seçim olsa kaybediyor. Tek şansları Millet İttifakı'nda bir çatlak yaratmak.
Bu konuda aramızda bir anlaşmazlık varmış gibi göstermek. CHP olarak hepimizin adayı elbette genel başkanımız Kılıçdaroğlu'dur, ancak sonuçta adayın kim olacağına Millet İttifak'ı karar verecek" diyor.
Millet İttifakı, 2018'de CHP ve İYİ Parti'nin öncülüğünde Saadet ve Demokrat Parti'nin de katılımıyla kuruldu. İttifakın en büyük başarısı 31 Mart 2019 yerel seçimleri olarak gösteriliyor. HDP'nin de desteğiyle Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Antalya gibi büyükşehirlerde Cumhur İttifakı'nın önüne geçen Millet İttifakı'nın iki büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş, kamuoyu anketlerinde halkın cumhurbaşkanı olarak en çok görmek istediği isimler arasında gösteriliyor.
Seçmenin sandıkta Millet İttifakı'na nasıl destek verdiğinin 2019'da görüldüğünü söyleyen Erkek, bu seçimlerde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne karşı bir demokrasi ittifakı oluştuğunun da ortaya konduğunu ifade ediyor. Erkek, "Cumhur İttifakı 2019'dan beri Millet İttifakı'nı parçalamaya çalışıyor. Adaylık üzerinden çatlatma peşindeler ama çatlamayacağız. Açıklasınlar seçim takvimini, görsünler adayın kim olduğunu" sözleriyle AKP'ye meydan okuyor.
"Akşener başbakan olacak"
Kılıçdaroğlu'nın aday olma olasılığına karşı "Kazanma şansı yüksek adaydan yanayız" mesajı veren İYİ Parti cephesinde, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun teması ile gündeme gelen eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile eski Ekonomi Bakanı Kemal Derviş gibi isimlerin olası adaylığına ilişkin değerlendirmeler ise "gerçeklikten uzak" bulunuyor. Anketlerdeki duruma göre değerlendirme yapmayı planlayan İYİ Parti, mevcut durumda Kılıçdaroğlu'nun adaylığının artık konuşulmamasını, bunun süreç içinde ele alınmasını istiyor.
Peki ya Akşener'in adaylığı? Akşener, Eylül 2021'de cumhurbaşkanlığına değil de başbakanlığa talip olduğunu söyleyerek siyasi kulisleri hareketlendirmişti. Sadece Millet İttifakı'nı oluşturan dört partinin değil AKP'den kopan DEVA ve Gelecek partilerinin de üzerinde çalıştığı güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüşe atıf yapan Akşener, halkın sorunlarını başbakan olarak çözeceği vaadinde bulunmuştu.
İYİ Parti Genel Başkan Danışmanı Aytun Çıray da DW Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede "Akşener başbakanlığa aday olduğunu söyleyerek güçlendirilmiş parlamenter sistemde ne kadar samimi olduğumuzu halka gösterdi. Bu, bir vaat değil, gerçeklik artık. Akşener, başbakanlık iddiasıyla iktidar olacağını ortaya koydu. Şimdi cumhurbaşkanı adayı arayışımızda da sıkıntı yok. Kimse birbirinden farklı şeyler söylemiyor. Cumhur İttifakı'nın Millet İttifakı'nı çatlatma girişimlerine izin vermeyeceğiz" diye konuşuyor.
"AKP iktidarının değirmenine su taşıyan isimler olmaz"
Demokrat Parti (DP) de adaylıkla ilgili yaşanan tartışmalardan rahatsız. DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, DW Türkçe'ye bu rahatsızlığı "Millet İttifakı'nın ahengini bugünden bozmaya çalışıyorlar. 'Muhalefet bir araya gelmez' dediler, ama geldi. Demokrasi ve hukuk paydasında buluştu ve ilerliyor. Topluma söyleyecek sözü kalmamış, ekonomiyi çökertmiş AKP'nin bizim ahengimizi bozmasına izin vermek istemiyoruz" şeklinde dile getiriyor.
"Bizim için Kılıçdaroğlu da olur, Akşener de olur cumhurbaşkanı adayı" diyen Uysal, partisinin cumhurbaşkanı adayı kriterlerini açıklarken isim vermeden Abdullah Gül gibi eski AKP'li isimlere kapıyı tamamen kapalı tuttuklarını söylüyor:
"Toplumsal muhalefetin beklentileri var. Millet İttifakı'nın adayı şahsi öncelikler ya da ihtiraslarla değil tarihi bir sorumlulukla belirlenecek. Adayın ortak belirleneceğine inanıyoruz, destek veriyoruz. Ama 19 yıllık AKP iktidarının değirmenine su taşımış, toplumsal muhalefetin mobilizasyonunu bozacak siyasi karakterler de netice almaya engel teşkil eder. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin yarattığı yıkımın sorumlularıyla hukuki ve siyasi yollarla hesaplaşacak, tamir edebilecek, kurucu ruhla devleti yeniden dizayn edecek bir adayın çıkmasını istiyoruz."
Ortak aday tartışmasıyla ilgili olarak DW Türkçe'nin sorusunu yanıtlayan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya da "İktidar ekonomik sıkıntının büyüdüğü ortamda topluma söyleyecek söz bulamıyor, kişileri konuşturmak istiyor. Biz Millet İttifakı'nın da ötesinde altı parti güçlendirilmiş parlamenter sistem üzerinde çalışıyoruz. Halka güven verecek bir alternatif oluşturuyoruz. Kişilerin değil ilkelerin konuşulması ve politika üretilmesi yönündeki kararlığımız sürecek" diyor.
Anketlerin yıldızları: Yavaş ve İmamoğlu
CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Belediye başkanlarımızın görevlerine devam etmelerini istiyorum" demişti. Ancak Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı olarak İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın isimleri kamuoyu anketlerinde halen önde çıkıyor. İmamoğlu ve Yavaş sadece görevlerine odaklandığını söylese de önümüzdeki süreçte her iki ismin de cumhurbaşkanı adayı olarak değerlendirilmesi kaçınılmaz görünüyor.
Son sekiz aydır yaptıkları tüm anketlerde halka "Cumhurbaşkanı olarak kimi görmek istiyorsunuz?" sorusunu yönelttiklerini hatırlatan Metropol Araştırma Şirketi'nin sahibi Özer Sencar, "Tüm anketlerde Mansur Yavaş ve İmamoğlu bırakın Kılıçdaroğlu ile Akşener'i, Erdoğan'ın önünde görünüyor. Akşener'in son 4-5 aydır Erdoğan'ın önüne geçtiğini gördük ama Kılıçdaroğlu henüz Erdoğan'ın önüne geçemedi" değerlendirmesini yapıyor.
Anketlerde bugün Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı'nın oylarının yüzde 40 seviyesinde "başa baş" olduğunu anlatan Sencar, AKP'nin 24 Haziran 2018'de 42,5 olan oy oranının bugün ekonomide yaşanan sıkıntının da etkisiyle kararsızlar dağıtıldığında yüzde 30-32 bandına oturduğunu söylüyor.
"Millet İttifakı yanlış aday belirlerse Erdoğan kazanır"
Sencar'ın cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmalarına bakışını "Ekonomideki kötüleşme, işsizlik gibi faktörlerle AKP yüzde 10 puan kaybetti ancak bu kayıp daha da fazla sürmez. Piyasa, ekonomideki bozulmayı satın aldı. Bundan böyle seçimin kaderini, geleceğini cumhurbaşkanı adayı belirleyecek. Millet İttifakı'nın adayı çok iyi ve dikkatli belirlemesi lazım. Millet İttifakı'nın yanlış bir aday belirlemesi durumunda Erdoğan, beklenmedik bir şekilde seçimi kazanabilir" sözleriyle özetliyor.
Millet İttifakı'nda aday belirlemeye dönük müzakerelerin süreceğine işaret eden Sencar, Kılıçdaroğlu'nun ortak aday gösterileceğini sanmadığını da ifade ediyor. Sencar, "Gelinen noktada önemli olan neyi kazanıp, neyi kaybedeceğiniz. Cumhurbaşkanlığını alan Türkiye'yi alacak.
Tamam Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarının görevine devam etmesini istedi ancak bence son kertede İmamoğlu ve Yavaş isimleri üzerinde de değerlendirme olacaktır" öngörüsünde bulunuyor.
Sencar'ın bir öngörüsü de erken seçim tartışmalarıyla ilgili. Sencar, AKP'nin şu anda bir seçim ekonomisi uyguladığını belirterek bu ekonominin Türkiye'yi bir baskın seçime götüreceğini tahmin ederek "AKP'den, MHP'den uzaklaşan seçmeni geri çekmek için işçiye, memura, toplumun tüm kesimlerine ücretlerde zam politikası uyguluyorlar. Bu, ekonomide bir geçici rahatlık oluşturacak ve enflasyonun gerçek boyutları tam ortaya çıkmadan bir baskın seçime gitme planını devreye sokacaklar" diyor.