Türkiye'nin kredi notunu indirmek üzere gözden geçirmeye giden Moody's sonucun 1-3 ay içinde belli olacağını açıkladı. Uluslararası kredi ve değerlendirme kuruluşunun siyasal riskler yönetici direktörü Yves Lemay Bloomberg TV'de şu açıklamaları yaptı.
- İncelemeyi 1-3 ay içerisinde tamamlayacağız
Ives Leem, "Öncelikle kredi notunu incelemeye aldığımızda potansiyel indirme imkanlarını değerlendirmek istedik. 1-3 ay içersinde bu incelemeyi tamamlayacağız ve sonucunu açıklayacağız. Bu konuda 3 alana odaklanıyoruz. Öncelikle gördüğümüz gelişmelere yönelik, siyasi krizlerin yükselmesini değerlendireceğiz. Orta vadeli beklentileri değerlendireceğiz. Özellikle siyasi riskler sebebiyle büyüme beklentileri Türk ekonomisi için engellenebilir.
Odaklanacağımız ikinci alan ise, ülkenin ekonomik reform programının ilerletme ihtimali olacak. Siyasi zorluklara rağmen reformların sürdürülebilirliğini değerlendireceğiz.
İncelemenin diğer bir parçası da ülkenin dış pozisyonuyla ilgili. Bu ülke yoğun bir şekilde yabancı yatırımcılara dayanıyor. Siyasi risklerin özellikle uluslararası yatırımcıların Türkiye'ye yönelik hassasiyetine odaklanacağız ve hassasiyetlerin aniden negatife çevrilmesinin Türk ekonomisine ne ölçüde etkisi olacağını inceleyeceğiz.
- Dış borç gelişen piyasalar için yüksek
Bu yıl için vadesi gelmiş dış borçların miktarı GSYİH'nın yüzde 25'ine tekabül ediyor. Uluslararası standarda göre özellikle gelişen piyasalarda bu rakam yüksek. Türkiye büyümeye devam ediyor ve uluslararası piyasalarda yatırımcı güvenini temin etmesi gerekiyor. Ancak bu şekilde, bu miktardaki bir dış borcu finanse edebilir.
Siyasi riskler bu ülkede devam edecekse, bizim de dış sermaye piyasalarına erişimin gelecek için daha fazla yapılandırılması gerekiyor.
- Siyasi riskler iki senedir var
Benim kanaatimce piyasalarda gördüğümüz ve araştırmada da baktığımız şey, siyasi risklerin bir süre yüksek seviye seyrediyor ve seyredecek olması. Sadece darbeden bahsetmiyorum, geçtiğimiz iki yıla baktığımızda, yapılan seçimlerin sayısı, başbakanın istifası, Kürt hareketiyle ilgili huzursuzluklar, Suriye'deki Irak'taki çatışmalar, bütün bu olaylar aslında kurumumuz tarafından siyasal riskler olarak adlandırılıyor.
Şu anda Türkiye'deki zorlu siyasi ortam tabi ki gelecekte ekonomik büyümeyi engelleyebilir ve yapısal reformların sürdürülmesine engel teşkil edebilir. Böylece ülkenin kırılganlığı da artabilir ve dış piyasalarda bir kayma yaşanabilir.
- Reformların uygulanması gerekiyor
Başbakan'ın yılın başındaki açıklamaları ve geçen seneki açıklamada, çok kapsamlı bir reform gündemi ortaya koydu ancak bazı tedbirler henüz gerçekleştirilmedi. Bu konuyla ilgili bir diğer ciddi sorun ise iç tasarruf kapasitenin artırılması. Tabi ki gelişen ve yükselen sektörler bu hizmetleri sağlamak konusunda özellikle malların ve hizmetlerin desteklenmesi konusunda kullanılabilir. Orta vadede bu adım başarılı olursa, dış sermaye piyasasına yönelebiliriz.
Elbette bir takım ilerlemeler edinildi ancak hala ciddi fırsatlar ortaya çıkması gerekiyor. Bu anlamda Türk ekonomisinin ele alınması gerekiyor."