Mucize bitti mi, Çin ekonomisi duvara mı çarptı?

Çin'in en büyük endişelerinden biri, emlak sektörü etrafında dönüyor. Eğer bu sektör çökerse, sonuçları oldukça zararlı olabilir.

Cansız büyüme ve artan belirsizlik, dünyanın dikkatini Çin ekonomisinin durumuna çevirdi. 2023'e güçlü bir başlangıç yaptıktan sonra, Çin ekonomik faaliyeti beklentilerin keskin bir şekilde altında kaldı.

İhracat çöktü. Tüketim, üretim ve yatırım yavaşlarken, enflasyon dengelendi ve işsizlik oranı yükseldi. Çin renminbisi, iç ekonomiye ilişkin endişelerin etkisiyle Ağustos ve Eylül 2023'te yeni düşük seviyelere ulaştı.

Eski ABD hazine bakanı Larry Summers, Çin'in ekonomik görünümünü "1960'lardaki Sovyetler Birliği ve 1990'lardaki Japonya'ya benzer" olarak nitelendirdi.

Ancak, Çin ekonomisinin duvara çarptığına dair endişeler abartılı olabilir.

Çin'in ekonomik büyümesi, konjonktürel ve yapısal faktörlerin bir kombinasyonu tarafından baskı altında. Konjonktürel faktörler arasında Covid-19 salgınının açtığı yaralar, bozulan bilançolar, kötüleşen emlak sektörü ve sınırlı makroekonomik politika tepkisi yer alıyor.

Yapısal faktörler arasında, özellikle teknoloji şirketleri ve yabancı yatırımlı işletmeler arasında iş güvenini ciddi şekilde azaltan düzenleyici eylemler yer alıyor.

Emlak sektörü, Çin ekonomisinin en büyük endişe kaynağı olmaya devam ediyor.

Ancak, Çin'in emlak sektöründe gözle görülür bir negatif özsermaye yok. Bu, Çin'de özellikle ikinci veya üçüncü emlak alımlarında gerekli olan ve %60 ila 90 arasında değişen yüksek peşinat oranları nedeniyle.

Bu, emlak fiyatlarının düştüğü takdirde, sonuçların ABD'deki 2007-08 finansal krizindeki kadar yıkıcı olmayacağı anlamına geliyor.

Çin hükümeti, ekonomik büyümeyi desteklemek için yeni politikalar açıkladı. Bu politikalar, güveni artırmayı ve özel teşebbüsü, yabancı sermayeli şirketleri ve tüketimi desteklemeyi amaçlıyor.

Ancak, jeopolitik belirsizlik, Çin ekonomisinin önündeki bir başka zorluk. Çin ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki artan gerilim, ticaret ve yatırımı olumsuz etkiliyor.

Çin ekonomisi, duvara çarpmamış olabilir. Ancak, önündeki zorluklar, büyümenin yavaşlaması ve daha değişken hale gelmesi anlamına gelebilir.

Bu zorlukların üstesinden gelmek için, Çin hükümetinin yapısal reformlara odaklanmaya ve jeopolitik gerilimi azaltmaya çalışması gerekecek.