Nefes kredisi 180 milyar TL'yi geçti

Türkiye'de özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin ekonomik faaliyetlerini canlandırma amacı taşıyan Kredi Garanti Fonu, 180 milyar TL'lik kredi hacmini de geride bıraktı.

Türkiye'de özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin ekonomik faaliyetlerini canlandırma amacı taşıyan Kredi Garanti Fonu, 180 milyar TL'lik kredi hacmini de geride bıraktı.

BusinessHT'de yer alan habere göre Fon, 28 Mayıs itibariyle kredi hacminin 180,4 milyar TL olduğunu, toplamda 274 bin 60 şirketin KGF destekli kredi kullandığını belirtti.

KGF kredilerinin yüzde 75,4 özel sermayeli, yüzde 22,7’si kamu sermayeli yüzde 1,8’i katılım bankaları tarafından kullandırıldı. Kullandırılan kredilerin yüzde 90’ı KOBİ, yüzde 10’u KOBİ dışı firmalara olup, toplam kredilerin yüzde 66’sı mikro ve küçük işletmelere verildi. 

KREDİLER NEREYE GİDİYOR?

Basında bu kredilerin yatırım amacı dışında farklı alanlarda kullanıldığı haberleri sıkça yer alırken, KGF yaptığı açıklamada bu kredilerin hangi amaçla ve hangi sektörlerde kullanıldığına da açıklık getirdi. 

Açıklamaya göre kullandırılan kredilerin yüzde 64’ü yeni kredi, yüzde 31’i ilave, yüzde 5’i ise yenileme/refinansman kredileri oldu.

KGF'den yapılan açıklamada son günlerde, verilen desteklerin mahiyeti ile ilgili olarak gerek basında gerekse ekonomi kulislerinde çeşitli spekülatif söylemlerin yapıldığı gözlemlendiği, bu söylemlerin büyük kısmı KGF kefaletinin yoğun olarak yeniden yapılandırılan kredilerde kullandırıldığı ve bu kredilerin yatırım ve sermaye amacından farklı amaçlarla kullanımı ile ilgili olduğu belirtildikten sonra verilen rakamlarda da görüldüğü üzere, bu söylemlerin gerçeklerle uzaktan yakından ilgisi bulunmadığı ifade edildi. KGF'nin verdiği rakamlara göre tüm krediler içerisinde yapılandırılan mevcut kredilerin oranı yüzde 5 düzeyinde.

Açıklamada, kredi tahsis süreçlerinde KGF’nin bankalardan ayrı bir tahsis ve değerlendirme süreci bulunmadığı, bankalarca tahsisi yapılarak talebi gönderilen firmalar için sadece Bakanlar Kurulu Kararı’nda belirtilen maddeler açısından firmanın sorgulandığı belirtildi.

Bu sorgulamada, firmanın vergi ve SGK borcu olup olmadığı, varsa alınan kredinin en fazla yüzde 20’sini aşmaması, iflas, iflas erteleme ve konkordato kararı olmaması, BDDK’nın karşılıklar kararnamesi gereğince firmanın 5. grupta izlenen donuk alacak kaydının bulunmaması ve Türkiye’de yerleşik bulunmasına dikkat ediliyor.

ORTALAMA KREDİ BÜYÜKLÜĞÜ 492 BİN TL

180 milyar TL'yi aşan KGF kredilerinin yüzde 29,4’ü imalat sanayinde, yüzde 44,6’sı ticaret ve hizmetler sektöründe kullanıldı. Kullandırılan kredilerin ortalama kredi büyüklüğü 492 bin TL olarak gerçekleşti. Kullandırılan kredilerin yüzde 90'ı TL olurken yüzde 10’u döviz bazında oldu.

KGF faiz oranlarına ilişkin açıklamalarda da bulundu. Buna göre işletme kredilerinin ortalama faiz oranı yüzde 14,4, yatırım kredilerinin ortalama faizi ise yüzde 13,8 olarak gerçekleşti. İşletme kredilerinin ortalama vadesi 40 ay olurken, yatırım kredilerinin ortalama vadesi ise 61 ay oldu. 

BANKALAR RİSKLERİNİ KGF ARACILIĞI İLE DEVLETE Mİ YIKIYOR?

KGF'den yapılan açıklamada bu proje ile birlikte; işletmelerin uygun maliyet, uygun vade ile finansmana erişiminin kolaylaştırıldığı sermaye yeterlilik oranı dolayısıyla bankaların düşen kredi verme iştahı artırıldığı belirtildi. 
 
Buna göre birçok işletmenin batması önlenirken bankacılık sektörünün sağlıklı büyümesi sağlanıyor. Bu kredilerin etkisiyle Türkiye’nin 2017 büyümesine yaklaşık yüzde 1,5 ilave katkı sunulması bekleniyor.

KGF, basında sıkça dile getirildiği gibi bankaların mevcut risklerini Hazine kefaleti aracılığı ile devlete yıkma amacıyla hareket ettiği söylemlerine de açıklık getirdi.

Açıklamada  "KGF bankalarla yüzde 7 tazmin üst sınırı şartıyla çalışmakta ve böylece risk paylaşım esasına göre hareket etmektedir. Yani bir bankanın kredi portföyünün tamamının battığını düşünürsek KGF bu portföyün sadece yüzde 7’sini tazmin etmektedir ki takipteki kredi oranı şu an Türkiye’de yüzde 3,2’dir. Bu projede bu oran yüzde 7 olarak belirlenerek Türkiye ekonomisine olan güven tazelenmiştir. Sonuç olarak verilen tüm kredilerin battığını düşünürsek bu projenin devletimize olacak olan bütçe yükü en fazla 17,5 milyar TL olacaktır. Bu arada Türkiye ekonomisinin en kötü olduğu dönemlerde bile hiçbir bankanın takipteki kredi oranı yüzde 6’yı geçmemiştir" ifadeleri kullanıldı.

KGF ORTAĞI BANKALARDA EN HIZLI ARTIŞ İŞ BANKASI'NDA

KGF'nin özel açıklamasına göre yeni kefalet sisteminin bu kadar hızlı çalışmasındaki en önemli etkenin kurgunun doğru kurulması ve KGF’nin 2016 yılında yaptığı değişim ve kurumsallaşma politikası olduğu belirtildi.

Açıklamada, "KGF ve Bankacılık sektör veri karşılaştırmalarına bakıldığında sistemin ne kadar başarılı çalıştığı görülecektir. Hazine kefalet sisteminin iç dinamikleri sayesinde (tazmin üst limiti uygulaması  yüzde 7 ) kendi otokontrol sistemleri mevcut olup, bankalar tarafından kredi portföylerini bu bilinçle yönetmeleri sağlanarak bu sisteme olan isteklilikleri ve güvenleri kazanılmıştır. Bu durum, sistemin sürdürülebilirliği açısından önemli bir başarıdır" denildi. 
 
31.12.2016 tarihi itibariyle KGF olan 27 bankanın 1 Trilyon 330 Milyar TL olan toplam nakdi kredi büyüklüğü (bireysel krediler hariç) 30.04.2017 tarihi itibariyle 113 Milyar TL ya da yüzde 8,5 artarak 1 trilyon 443 Milyar TL oldu. Bu kredilerin 95,3 Milyar TL’lik kısmı KGF kefaleti ile sağlandı. KGF açıklamasına göre bu artışta özel bankalar ağırlıklı olurken ilk sırayı İş Bankası aldı. 2. sırada Garanti Bankası, 3. sırada ise Akbank yer aldı.  

KGF'NİN TARİHÇESİ

1991 yılında kurulan Kredi Garanti Fonu A.Ş. (KGF) ana sözleşmesi gereği kar amacı olmayan ve ortaklarına kar dağıtmayan bir anonim şirket. Kredi Garanti Fonu sisteminin kurumsallaşması ve büyütülmesi ile başta KOBİ’ler olmak üzere tüm işletmelerin finansmana erişimini kolaylaştırarak Türkiye’nin büyüme ve kalkınmasına olan stratejik desteğinin sürdürülmesi amaçlanıyor.
 
Kredi Garanti Fonu A.Ş.’nin mevcut sermayesi 318,2 Milyon TL olup, 04 Mayıs 2017’de yapılan Genel Kurul ile Kayıtlı sermaye tavanı 500 Milyon TL’ye çıkarıldı. Kurumun mevcut ortaklık yapısı ise şöyle: TOBB yüzde 29,1; KOSGEB  yüzde 29,1; 27 banka yüzde 41,7.  
 
Ortaklık yapısında bulunan 27 Banka/Katılım Bankası özel sektör ve kamu bankaları olup, sektörün piyasa büyüklüğünün yüzde 98’ini oluşturuyor. 

2016 yılının başından itibaren KGF’nin yeniden yapılandırılması süreci başlatılarak, işleyişi ve altyapısı yeni baştan şekillendirildi. Kadrolar profesyonelleştirilmiş ve teknolojik altyapısı son teknolojiye sahip sistemlerle yenilendi. Kefalet tahsis sistemi diğer dünya örneklerinde olduğu gibi bankalar ile entegre şekilde çalışan bir yapıya kavuşturuldu. 
 
Ayrıca eş zamanlı olarak tüm iş süreçleri yeniden gözden geçirilerek tanımlandı, Yönetmelik ve Uygulama Talimatları ile kurallara bağlandı; şeffaf, hesap verilebilir, denetlenebilir bir yapı oluşturuldu. Böylece, KGF 2016 yılı içerisinde uluslararası standartlara uygun bir kurum haline getirildi. 

Kurumun açıklamasına göre özkaynaklardan verilen kefalet tutarı azami 3 milyon TL olup kefalet oranı yüzde 80. Hazine destekli kefaletlerde ise üst sınır KOBİ’ler için azami 12 milyon TL iken kefalet oranı da yüzde 90, KOBİ dışı firmalar için ise azami kefalet tutarı 200 milyon TL iken kefalet oranı yüzde 85. Ancak ihracatçı veya döviz kazandırıcı faaliyeti olan işletmeler için Hazine destekli kefalet oranı yüzde 100’e kadar çıkabiliyor.