Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Genel Koordinatörü Hayri Erce, otomotiv pazarının yılın ilk 4 ayında yüzde 25,47 daralmasına ilişkin, "Otomotiv sektörü, yaklaşık 800-900 binlik banda ulaşmak için çok uzun yıllar harcadı ve 2011'den itibaren ancak 800-900 binlik banda oturmuş durumdaydı. Şimdi birdenbire 600-700 binlik banda gerilemiş olmasıyla bu senenin sonunu, 650 bin civarında kapatacağını söyleyebilirim şimdiden" dedi.
Erce, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'deki otomobil ve hafif ticari aracının toplam pazarının bu yılın ilk 4 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25,47 küçülerek 168 bin 557'ye gerilemesini değerlendirdi.
Otomotiv pazarının 2014'e iyi bir giriş yapamadığını belirten Erce, "2013'teki gelişmeleri dikkate aldığımızda, 2014'ün zorlu bir yıl olacağını zaten tahmin ediyorduk. Geçen sene, Türkiye'deki otomotiv pazarı, 894 bin adet civarında kapanmıştı. İlk baştaki tahminlerimiz, yüzde 10 ila 15 arasında bir daralmayı işaret ediyordu" diye konuştu.
Dünyadaki konjonktürün değişmesi, FED'in tahvil alım programlarını azaltması, dünyadaki likidin azalması gibi olayların Türkiye'ye olumsuz yansıyacağını ve büyüme oranlarının bir miktar geri çekileceğini öngördüklerini dile getiren Erce, şunları kaydetti:
"Sene sonunda orta vadeli programla beraber açıklanan makro ihtiyat tedbirler, kredi kullanımlarına getirilen limitler, hemen akabinde de otomobil ÖTV'lerinde yapılan artışlar, maalesef bu daralmanın boyutunu biraz artırmış durumda. Bunun nedenleri içinde, hem ÖTV artışları hem de BDDK'nın getirdiği sınırlamalar var. Buna ek olarak da geçen sene mayıs ayı sonundan itibaren kurlarda ciddi bir artış söz konusu ve ocak ayında yapılmış olan da faiz artırımları. Yani bu 4 olumsuzluk yan yana geldi ve maalesef sadece otomotiv sektörü için değil, bütün Türkiye genelinde iç tüketimde bir azalma söz konusu. Bütün sektörlerde olduğu gibi otomotiv sektörü de bu sonuçlardan olumsuz etkilenmiş durumda."
Erce, yüzde 25'lik düşüşün son derece dramatik olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
"Otomotiv sektörü, yaklaşık 800-900 binlik banda ulaşmak için çok uzun yılar harcadı ve 2011'den itibaren ancak 800-900 binlik banda oturmuş durumdaydı. Şimdi birdenbire 600-700 binlik banda gerilemiş olmasıyla bu senenin sonunu, 650 bin civarında kapatacağını söyleyebilirim şimdiden. Çok ciddi bir geri çekilme. Dolayısıyla bir anlamda da kaybedilmiş yıllar söz konusu. Bu anlamda 'kırmızı' diyemeyeceğim ama ciddi bir 'sarı alarm' söz konusu. Alınmış tedbirlerin sert olduğunu görüyoruz burada, gerek kredi kullanımına yönelik tedbirler, gerek ÖTV oranlarındaki artış ve gerek konjonktürel etkilerle bunlar birleştiğinden daralma, ciddi boyutlara ulaşmış durumda. Ümidimiz, senenin 2. yarısında bir miktar daha toparlanmanın devam etmesi ve bu yüzde 25'lik daralmanın, daralmayla kapatsak bile daha makul seviyelere gelmesi şeklinde."
Otomotiv sektöründeki rekabet
Otomotiv sektöründeki rekabetin de her geçen gün arttığını kaydeden Erce, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2007 sonrasında yaşanan dünyadaki kriz; ki bu 'büyük buhran'dan sonra dünyadaki en büyük kriz olarak adlandırılıyor; bu, otomotiv sektörünü etkilediği gibi tüketici genelinde büyük bir güven kaybına neden olduğundan bütün sektörlerde bir daralmaya neden oldu. Dünya genelinde böyle bir sıkıntı mevcutken Avrupa pazarında ise çok dramatik bir düşüş oldu. Avrupa pazarı, 18-19 milyonlardan 14 milyona kadar geri düştü. Avrupa'da ortaya çıkan kapasite fazlası, ister istemez rekabeti artırdı. Avrupa'daki rekabet artışı, Türkiye'nin otomotiv sektöründeki rekabeti de üst seviyeye getirdi. Rekabetin artması, tabii ister istemez gerek distribütörler, gerek yetkili satıcılar nezdinde karların oldukça daralmasına neden oldu."
Erce, Türkiye'nin dağıtım tüzüğüyle ilgili Avrupa Birliğine (AB) bir uyum süreci yaşadığını ve 2006'dan itibaren de AB ile mevzuat açısından aynı noktaya geldiğini bildirerek, "AB, bu konuda bir adım daha attı ve 2010'da satış sonrasıyla ilgili bir dağıtım tüzüğü ortaya koydu. 2013'de de satışla ilgili bir dağıtım tüzüğünü devreye soktu. Beklentimiz, benzer adımların kısa süre içinde burada da atılması şeklinde. Dolayısıyla otomotiv sektörü, dünyayla olan entegrasyonunu bu şekilde devam ettirecek diye düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.