Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Batılı ülkelerin Ukrayna Savaşı nedeniyle Rusya'ya uyguladığı yaptırımların, Pekin ile yatırım ve finans alanlarında pragmatik iş birliğini geliştirmek için yeni fırsatlar sunduğunu söyledi.
Lavrov, Rusya-Çin sınırındaki Çinlilerin "Heylonciang", Rusların "Amur" olarak adlandırıldığı nehir üzerine inşa edilen, Çin'in Heyhı ve Rusya'nın Blagoveşçensk şehirlerini birbirine bağlayan köprünün açılışı vesilesiyle düzenlenen çevrim içi forumda konuştu.
Ukrayna krizinin, Moskova ile Pekin'in yakınlaşmasına vesile olduğuna işaret eden Lavrov, "Batı'nın Rusya'ya karşı yürüttüğü hibrit savaş, Rusya ile Çin arasında yatırım ve finans alanları da dahil pragmatik iş birliğinin genişletilmesi için yeni fırsatlar yarattı."
Lavrov, Çin ve Rusya'nın mali altyapılarını geliştireceğini, iki ülke arasındaki anlaşmalarda yerel para birimlerinin kullanımını artıracağını vurguladı.
Çin ve Rusya'nın küresel sorunlardaki tavrının benzer olduğunu, ABD'nin uluslararası kuralların belirlenmesine tek başına egemen olmasına karşı çıktığını ifade eden Lavrov, "Tek taraflı yaptırımların siyasi baskı aracı olarak kullanılmasına karşıyız." değerlendirmesini yaptı.
Lavrov, hiçbir ülkenin güvenlik ihtiyaçlarının diğerleri pahasına sağlanamayacağı konusunda Çin ile hemfikir olduklarının altını çizdi.
Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi de uluslararası ve bölgesel güvenliğin askeri blokları güçlendirerek güvenceye alınamayacağını belirterek, "Kendi güvenliğimizi sağlarken diğer ülkelerin güvenliğini de hesaba katarak ancak karşılıklı yarara dayalı, kazan-kazan anlayışında bir güvenlik güzergahına girebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
"İlişkiler ittifaktan daha iyi"
Rusya'nın Pekin Büyükelçisi Andrey Denisov, konuşmasında, "Çin ile Rusya'nın ilişkisi 'ittifak' biçiminde değildir, bir ittifaktan daha iyidir. Bu ilişki esnektir, bir üst limiti ve sınırlaması yoktur." dedi.
Denisov, ittifakın üçüncü tarafları hedef almadığı ve dış koşullardaki değişimden etkilenmeyeceğini vurguladı.
Rus Merkez Bankasının rezervlerinin yüzde 13,8'i Çin'de
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlamasının ardından ABD, İngiltere, Kanada, AB ve diğer Batı müttefikleri, Moskova yönetimini hedef alan ticari ve finansal yaptırımlar uygulama kararı almıştı.
Yaptırımlar kapsamında çok sayıda kurumun ve Rus yönetime yakın isimin varlıklarına tedbir getirilirken, Rusya bankalar arası uluslararası para transferlerinin yapıldığı SWIFT sisteminden dışlanmıştı.
Çok sayıda Batılı ülke, Rusya Merkez Bankasının rezerv ve varlıklarının yönetimiyle ilgili işlemleri durdurmuş, Moskova yönetiminin rezervlerin büyük bölümüne erişimi kesilmişti.
Rus petrol ve doğal gazının önemli alıcısı konumundaki Çin, Ukrayna'daki savaş ile ilgili "işgal", "saldırı" sözcükleri ile "kınama" anlamına gelecek ifadelerini kullanmaktan kaçınmıştı.
İki ülke arasında 2021'in sonunda 146,9 milyar dolara ulaşan ticaret hacminin yaklaşık üçte ikisini Çin'in Rusya'dan doğal gaz ve petrol ithalatı oluşturuyor. Rus Merkez Bankasının rezervlerinin yüzde 13,8'i de Çin'de bulunuyor.