Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Pekin Kış Olimpiyatlarının açılış törenine katılmak üzere geldiği Pekin’de Çinli mevkidaşı Xi Jinping ile görüştü. İki liderin görüşmede imzaladığı ortak bildiride, "Taraflar, NATO’nun daha da genişlemesine karşı çıkmakta, NATO’yu soğuk savaş döneminin ideolojik yaklaşımlarından vazgeçmeye, diğer ülkelerin egemenliğine, güvenliğine ve çıkarlarına, uygarlık, kültürel ve tarihsel yollarının çeşitliliğine saygı duymaya ve iyileştirmeye davet etmektedir” ifadeleri yer aldı.
Putin ziyareti kapsamında Çin Devlet Başkanı Xi Jinping tarafından Diaoyutai Devlet Konukevi’nde ağırlandı. Xi Jinping, yaklaşık 2 yıl sonra ilk kez bir ülkenin lideriyle yüz yüze görüşürken, Jinping-Putin zirvesi, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal edebileceğinin konuşulduğu, ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin Moskova’ya ağır yaptırımlar uygulama tehdidinde bulunduğu bir dönemde gerçekleştirildi. Görüşmede ekonomi, enerji, yatırım, bilim, teknik, bölgesel ve uluslararası konular ele alındı.
Jinping: "İki ülke, çıkarlarını koruma konusunda birbirlerine güçlü şekilde destek sağlamalı"
Xi Jinping görüşmede, temel çıkarlarıyla ilişkili konularda karşılıklı desteği sürdüren Çin ile Rusya arasındaki siyasi ve stratejik güvenin her geçen gün sağlamlaştığını söyledi. Jinping, iki ülkenin küresel yönetişim sisteminin reform ve inşasına aktif şekilde katılarak uluslararası adalet ve hakkaniyetin korunmasında öncü rol oynadığının altını çizdi. Çin ile Rusya’nın, dünya büyük ve karmaşık değişiklikler karşısındayken karşılıklı stratejik iş birliğini derinleştirme konusunda kararlı olduğuna işaret eden Çinli lider, "İki ülke, egemenliğini, güvenliğini ve kalkınma alanındaki çıkarlarını koruma konusunda birbirlerine güçlü şekilde destek sağlamalı, dış müdahalelere ve bölgesel güvenlik tehditlerine etkili yanıtlar vermeli ve uluslararası stratejik istikrarı korumalı" ifadelerini kullandı.
Putin: "İkili ilişkiler, stratejik doğası itibarıyla eşi görülmemiş bir durumda"
Putin ise ülkesinin Çin’i "en önemli stratejik ortağı" ve "aynı düşünceleri paylaşan bir dost" olarak gördüğünü belirtti. Putin, ‘‘İkili ilişkiler, stratejik doğası itibarıyla eşi görülmemiş bir durumda. Rusya ile Çin arasındaki kapsamlı stratejik koordinasyonu derinleştirmek, iki ülkenin kalkınmasına katkı sağlayacak ve ortak çıkarlarının korunmasına destek verecek" dedi. Rusya ile Çin arasındaki stratejik koordinasyonun derinleşmesinin küresel güvenlik ve istikrar için faydalı olduğuna işaret eden Rus lider, Rusya ile Çin’in egemenlik ve toprak bütünlüğünün korunması konularında birbirine kararlılıkla destek vermeyi sürdüreceğini vurguladı.
Yaklaşık 1 saat süren görüşmenin ardından iki ülkenin devlet başkanlığı basın servisleri tarafından Putin ve Jinping imzalı ortak bildiri yayınlanırken, ABD ve NATO’ya da mesaj verildi. Xi Jinping, görüşme sonrası Putin’in onuruna yemek verdi.
Batıya insan hakları mesajı
Ortak bildiride, “Taraflar, diyaloğu ve karşılıklı güveni güçlendirmeye, karşılıklı anlayışı derinleştirmeye, barış, kalkınma, eşitlik, adalet, demokrasi ve özgürlük gibi evrensel değerleri korumaya, ortak refahın çıkarlarına vurgu yaparak tüm devletlere çağrıda bulunuyor" denildi. Ayrıca demokrasinin ve insan haklarının korunması durumunun diğer ülkeler üzerinde baskı oluşturmak için bir araç olarak kullanılmaması gerektiğine dikkat çekilerek Batılı ülkelerin demokrasi adı altında başka ülkelere baskılar kurmaya çalıştığı ima edildi.
Rusya ve Çin’in küresel iklim değişikliği sorununa karşı Birleşmiş Milletler bünyesindeki Paris İklim Anlaşmasına bağlılıklarının teyit edildiği belirtilirken, gelişmiş ülkelere bu program çerçevesinde 100 milyar dolar mali destekte bulunma çağrısı yapıldı.
"Taraflar, uluslararası güvenlik alanındaki ciddi zorluklardan derin endişe duyuyor"
Ortak metnin dikkat çeken bölümleri arasında uluslararası ilişkiler ve küresel güçler arasında yaşanan gerilimlere dair mesajlar yer aldı. Hiçbir devletin güvenliğini dünya güvenliğinin önünde tutmaması gerektiği vurgulanarak, “Taraflar, uluslararası güvenlik alanındaki ciddi zorluklardan derin endişe duyuyor ve tüm ülkelerin halklarının kaderlerinin birbirine bağlı olduğu gerçeğinden hareket ediyorlar. Hiçbir devlet dünya güvenliğinden bağımsız olarak kendi güvenliğini ve diğer devletlerin güvenliğini sağlayamaz. Uluslararası toplum, evrensel, kapsamlı, bölünmez ve sürdürülebilir güvenliğin sağlanması adına küresel yönetişimde aktif rol almalıdır” ifadeleri kullanıldı.
Tayvan detayı
Rusya’nın, Çin’in Tayvan politikasına verdiği desteğe de değinilen ortak bildiride, “Taraflar, temel çıkarlarını, devlet egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruma konusunda karşılıklı kararlılıklarını bir kez daha teyit ederler ve dış güçlerin iç işlerine müdahalesine karşı çıkarlar. Rus tarafı, ’Tek Çin’ ilkesine bağlılığını yeniden teyit eder ve Tayvan’ın Çin’in ayrılmaz bir parçası olduğunu teyit eder, Tayvan’ın bağımsızlığına her şekilde karşı çıkar” denildi.
"Taraflar, NATO’nun daha da genişlemesine karşı çıkmakta"
Ortak bildiride NATO’ya da açıkça mesaj verilerek, “Taraflar, NATO’nun daha da genişlemesine karşı çıkmakta, NATO’yu Soğuk Savaş döneminin ideolojik yaklaşımlarından vazgeçmeye, diğer ülkelerin egemenliğine, güvenliğine ve çıkarlarına, uygarlık, kültürel ve tarihsel yollarının çeşitliliğine saygı duymaya ve iyileştirmeye davet etmektedir” ifadeleri kullanıldı.
AUKUS anlaşmasına tepki
İngiltere, ABD ve Avustralya arasındaki nükleer denizaltılarda kullanılan teknolojinin paylaşılmasını da içeren savunma anlaşmasına atıfta bulunarak, “Rusya ve Çin, bu tür eylemlerin Asya-Pasifik bölgesinin güvenliğini ve sürdürülebilir kalkınmasını sağlama hedeflerine aykırı olduğuna, bölgede bir silahlanma yarışı başlatma riskini artırdığına ve ciddi nükleer yayılma riskleri oluşturduğuna inanıyor. Taraflar, bu tür adımları şiddetle kınıyor ve ABD, Avusturalya ve İngiltere (AUKUS) katılımcılarını bölgede barışı, istikrarı ve kalkınmayı korumak için nükleer ve füzelerin yayılmasının önlenmesi konusundaki yükümlülüklerini birlikte sadakatle yerine getirmeye çağırıyor” denildi.
ABD’ye "orta ve daha kısa menzilli füzeler yerleştirme planlarından vazgeç" çağrısı
Bildirinin sonunda ABD’ye çağrıda bulunularak, “Taraflar, ABD’nin Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’ndan (INF) çekilmesinin, karada konuşlu orta menzilli ve daha kısa menzilli füzelerin araştırma ve geliştirmesinin hızlanması ve bunları Asya-Pasifik ve Avrupa bölgelerinde konuşlandırma arzusuna inanmaktadır” ifadeleri kullanıldı ve bu gibi girişimlerin bölgesel istikrarsızlığa sebep olacağı vurgulandı. Bildiride, “Taraflar, ABD’yi Rusya’nın tekliflerine olumlu yanıt vermeye ve Asya-Pasifik bölgesi ve Avrupa’da kara tabanlı orta ve daha kısa menzilli füzeler yerleştirme planlarından vazgeçmeye çağırıyor. Taraflar bu konudaki temasları sürdürmeye ve koordinasyonu güçlendirmeye devam edecekler” denildi.
Rusya ve Çin arasında ilave 10 milyar metreküplük doğalgaz anlaşması
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in görüşmesi sırasında Rus doğalgaz şirketi Gazprom ile Çinli devlet petrol ve doğalgaz şirketi CNPC arasında Çin’e ilave 10 milyar metreküp Rus gazının sevkiyatına yönelik anlaşma imzalandı. Gasprom şirketi tarafından anlaşmaya dair yapılan açıklamada, “Anlaşmanın imzalanması Rusya ve Çin arasında gaz sektöründe karşılıklı yarar sağlayan iş birliğinin daha da güçlendirilmesinde önemli bir adımdı. Anlaşma kapsamında sevkiyatlar tam kapasiteye ulaştığında Çin’e ilave 10 milyar metreküp doğal gaz sevk edilecek ve Rus gazının Çin’e toplam sevkiyatı yılda 48 milyar metreküpe ulaşacak” ifadeleri kullanıldı. Açıklamada Gazprom Başkanı Aleksey Miller’in, “Çin’e Rus gazı tedariki için ikinci sözleşmenin imzalanması, ülkelerimiz ve şirketlerimiz arasındaki en yüksek düzeyde karşılıklı güven ve ortaklığın kanıtıdır. CNPC’den Çinli ortaklarımız Gazprom’un güvenilir bir gaz tedarikçisi olduğundan emin olmayı çoktan başardılar” sözlerine de yer verildi.
Çin basınında, Xi ile Putin görüşmesi öncesinde yer alan değerlendirmelerde iki lider arasındaki ‘‘yakın ilişkiler’’ öne çıkarılırken, tarafların 2013’ten bu yana yaklaşık 30 kez bir araya geldiğine dikkat çekildi. Çin’de iktidardaki Çin Komünist Partisi’nin resmi yayın organlarından Global Times’in haberinde Vladimir Putin’in Kış Olimpiyatları’nın açılışına katılacağını açıklayan ilk yabancı lider olduğuna dikkat çekilirken, Putin’in açılış töreninde hazır bulunacak ‘‘en önemli lider’’ olarak görüldüğü belirtildi.