Bank of America (BofA) Securities, dün yayınladığı raporla, 14 Mayıs'ta gerçekleşecek seçimlerin sonuçlarının Türkiye ekonomisine ve finansal piyasalara nasıl yansıyacağına dair öngörülerini paylaştı. Raporda, muhalefetin seçimi kazanması durumunda Türkiye'nin 10 yıl vadeli tahvillerinde getirinin yüzde 30 civarında zirve yapacağı tahmin edildi. Ayrıca, USDTRY için adil değerin 24 civarı olduğu belirtilirken, kurun sürekli bu değerin üzerinde seyretmesi nedeniyle 25 seviyesinin ya da daha yüksek değerlerin görülebileceği değerlendirildi.
Yerel uzmanların seçim sonuçlarına yönelik beklentileri ise farklılık gösteriyor. BofA'nın raporuna göre, muhalefetin kazanması durumunda bazı yerel bankalar ve ekonomistler, %30-35'lik politika faizi oranının oluşabileceğini öne sürerken, diğerleri bu seviyelerin kredi ve döviz talebini dizginlemeye yeteceğinden şüphe duyuyor. Muhalefetin ekonomi ekipleri ise, kur korumalı mevduat planının bir süre daha devam etmesi gerektiği konusunda hemfikir.
BofA raporunda, iş dünyasının ve bankaların seçim sonrası USDTRY'nin seyrine yönelik farklı beklentilere sahip olduğu belirtildi. İş dünyası, kurun 25 seviyesine ulaşmasını beklerken, bankalar ise 22-23 gibi daha düşük seviyelerde oluşacağını öngörüyor. BofA ise özellikle TCMB'nin müdahaleyi durdurması halinde, USDTRY'nin 24 olan adil değerinin aşılacağına inanıyor.
Enflasyonun geriye doğru revize edilip edilmeyeceği konusunda ise tartışmalar devam ediyor. BofA, muhalefet partilerinin revizyonu yapmak ve geniş kamu sektörü vaatlerinde bulunmak istediklerini, bu revizyonlara göre asgari ücretin artırılacağını, ancak işletmelerin ve bankaların bilançolarını revize etmenin çok sorunlu olacağına inandıklarını belirtti. BofA, Eylül ayına kadar faiz oranlarının %50'ye ulaşacağını öngörmeye devam ederken, seçim kampanyası sırasında vaat edilen enflasyon oranı ve büyük ücret artışlarının, tahminler üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturabileceğini ifade etti. Bu durum, ekonomik dengeler ve Türkiye'nin finansal piyasalarına yönelik beklentiler açısından önemli bir gösterge olarak değerlendiriliyor. Seçimlerin ardından yaşanacak ekonomik ve finansal gelişmeler, hem yerel hem de uluslararası yatırımcılar için büyük önem taşıyor.