Gelişen piyasalara ilişkin endişeler sermaye kaçışının hızlanmasına neden oluyor. Uluslararası Finans Enstitüsü, bu yıl gelişen piyasalardan 1988'den bu yana ilk kez net sermaye çıkışı yaşanacağını kaydetti. Net sermaye çıkışının yıl sonuna kadar 540 milyar doları bulacağını öngören enstitü, 2016'da net sermaye çıkışının 306 milyar dolara gerileceğini söyledi.
Sermaye akışının bozulmasında portföy yatırımlarının payı var. Yatırımcılar gelişen hisse senedi ve tahvil piyasalarından sadece üçüncü çeyrekte 40 milyar dolar para çekti. Bu, 2008'in son çeyreğinden bu yana en yüksek miktar. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan uluslararası finans enstitüsü, sermaye akımının terse dönmesinin gelişen ülkelerdeki yavaşlamadan, özellikle Çin'e ilişkin belirsizlikten kaynaklandığını kaydetti. Enstitü, Fed'in olası faiz artırımının da bu süreçte etkili olduğunu belirtti.
KRİZDEN UZUN SÜREN KURAKLIK
"Şu anki durum krizden çok uzun süren bir kuraklığı andırıyor" diyen finans enstitü, yabancı yatırımların yarı yarıya azalmasına ve yerli yatırımcının sermaye çıkışını hızlandırmasına dikkat çekti. Enstitünün Başekonomisti Charles Collyns, sermaye çıkışının 2008'dekinden farklı olduğunu çünkü durumun bu kez içsel sebeplerden kaynaklandığını kaydetti. Collyns,, 2008'deki sermaye çıkışının öncülüğünü bireysel yatırımların yaptığını, şimdiyse hem bireysel hem kurumsal yatırımcının harekete geçtiğini ifade etti. "Kurumların da devreye girmesi kötüye işaret" diyen Collyns,, sermaye çıkışının en büyük nedeninin gelişen ülkelerdeki şirketlerin yaptıkları döviz cinsi borç geri ödemeleri olduğunu dile getirdi. Bu arada gelişen ülke para birimlerindeki düşüş şirket borçlarında ciddi artışlara yol açtı. Örneğin, Uluslararası Finans Enstitüsü’nün hesaplamalarına göre Türk şirketlerinin borçlarındaki artış, Türkiye'nin milli gelirinin yüzde 6,2'sine denk geliyor. Bu oran Brezilya'da yüzde 7,3'e ulaşmış durumda. Gelişen ülkelerde finans dışı şirketlerin borçları da son 10 yılda beş kattan fazla artarak 23,7 trilyon dolara ulaştı.