Şimşek: Ticaret savaşlarının arifesindeyiz

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, ekonomideki son gelişmeleri değerlendirdi.

Bir televizyon programının canlı yayınında konuşan Şimşek, ABD Başkanı Donald Trump'ın ticaret savaşları söylemleri ile ABD'nin çelik ve alüminyum ithalatına getireceği ek gümrük vergilerine ilişkin sözlerini değerlendirerek, "Küresel ticaret savaşlarının arifesindeyiz" dedi.

Şimşek, küresel ticaret savaşlarının arifesinde bulunulduğunu, korumacılığın küresel kriz sonrası arttığını fakat dünyanın şimdi yeni bir seviyeye çıkmanın eşiğinde olduğunu söyledi.

Şimşek, küresel ticaretin belli kurallar çerçevesinde açılmasının ülkeleri zenginleştirdiğini, ticaretin ve refahın arttığını belirterek, "Bazı ülkelerde az, bazı ülkelerde çok artmış olabilir ama bu farkları giderici telafi edici politikalar devreye sokulmalı. Küresel kriz ile birlikte dünyada gelir dağılımı daha da bozuldu. Küresel kriz sonrası 3-4 yıllık dönemde büyümenin neredeyse yüzde 95'i en zengin yüzde 1'e gitti. Bu beraberinde popülizmi getirdi." şeklinde konuştu.

DEMOKRATİK RESESYON

Küresel krizin artçı şoklarının halen göründüğünü dile getiren Şimşek, "Dünya neredeyse bir demokratik resesyona, durgunluğa doğru gidiyor." dedi.

Şimşek, küreselleşmenin zirveyi gördüğüne, korumacılık ile birlikte aşağı yönlü bir trend içerisine girildiğine işaret ederek, Trump'ın ek gümrük vergisi açıklamalarına Çin ve Avrupa'nın karşılık verdiğini ve "bu karşılıksız kalmaz" dediklerini belirtti. ABD tarafından da bunun üzerine yeni bir ticari tehdit geldiğini ifade eden Şimşek, bu gelişmeye bakıldığında ticaret savaşının aslında fiilen başlamış durumda olduğunu kaydetti.

Şimşek, Amerika'nın eskiden uzun bir süre serbest piyasa ekonomisinin bayraktarlığını yaptığını belirterek, ülkelerin şimdi çok taraflı yaklaşımlar yerine kendi başına buyruk politikalar geliştirmek istediklerini söyledi.

MALİ DİSİPLİN VURGUSU

Öte yandan Şimşek, Şimşek, bütçede mali disiplinin korunduğunu belirtti.

Şimşek, "Terörle mücadele için gerekli kaynakları zaten ayırdık, ekonomiye, makrofinansal istikrarımıza Afrin kaynaklı önemli bir risk görmüyoruz." dedi.

ENFLASYONDA KUR GEÇİŞKENLİĞİ

Şimşek, enflasyon konusunda ise "Enflasyon aşağıya inecek, ben inanıyorum ki tekrar Türkiye'nin algısı iyileşecek. Türkiye, sağlam bütçesiyle, güçlü ekonomisiyle risk primini de aşağı çekecek." dedi

Türkiye'ye kaynak akışında da arzulanan seviyede olunmadığını belirten Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Faizlerin yükselmesinin arka planı bu. Bu kur üzerinden yansıyor. Kur enflasyonu besliyor. Enflasyon ağırlıklı olarak kur nedeniyle yükselişe geçti. İkinci olarak bizim reel kaynak ihtiyacımız yüksek, çünkü yatırım iştahımız yüksek. Üçüncü olarak, ülkenin risk, vade primi gibi faktörler var. Dolayısıyla enflasyon beklentileri, reel faiz, vade primi bu aslında sizin nominal faizinizi oluşturuyor. Ülke olarak biz faizleri kalıcı olarak düşürmek için tasarrufları artırmaya çalışıyoruz. Bireysel emeklilik sistemi, konut hesabı, çeyiz hesabı... Bunlar olmasaydı tasarruf açığı çok daha yüksek olacaktı."

Şimşek, enflasyonla mücadeleye yönelik çalışmalara da değinerek, ilave bir kur ya da petrol şokunun olmayacağı varsayımıyla yılın sonuna doğru enflasyonun tek haneye ineceğini öngördüklerini söyledi.

Enflasyonu tek haneye indirmek için yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Şimşek, "Sabredeceğiz, enflasyon aşağıya inecek ben inanıyorum ki tekrar Türkiye'nin algısı iyileşecek. Türkiye sağlam bütçesiyle, güçlü ekonomisiyle tekrar risk primini de aşağı çekecek." dedi.