Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P Global, Türkiye'nin yabancı ve yerel para cinsinden kredi notlarını B+ ve BB- olarak teyit etti ve görünümü 'durağan' olarak belirtti.
KOVİD-19 salgınının Türk ekonomisi üzerinde negatif etkisi olacağını, bu etkilerin zayıf dış ticaret ve turizm kisvesi altında ortaya çıkacağını ve virüsün kurda oynaklığı artırırken iç talebi de doğrudan etkileyeceğini belirtti.
Temel senaryoda Türk ekonomisinin bu yıl yüzde 3,1 daralacağını tahmin eden S&P, 2021 yılında ise yüzde 4,2 toparlanma beklediklerini vurguladı. S&P, Türkiye için orta vadeli tahminlerine de yer verdiği raporda, Türk ekonomisinin 2022 ve 2023'te yüzed 3,5 büyüyeceğini tahmin ettiklerini ifade etti.
Türk hükümetinin koronavirüsün ekonomik etkileri ile mücadele çerçevesinde aldığı tedbirlerin sonucu olarak, 2020 yılında genel hükümet bütçe açığının GSYH'nın yüzde 5'i civarına genişleyleceğini tahmin eden S&P, Türk yetkililere göre bazı mali harcamaların işsizlik sigortası fonundan karşılanacak olması nedeniyle tedbirlerin kamu borcunda doğrudan bir artışa yol açmayacağını öngördüklerini de aktardı.
S&P, net genel kamu borcunun GSYH'ya oranının 2020 sonunda 2019 sonundaki yüzde 29 seviyesinden yüzde 34'e yükseleceğini tahmin ettiklerini ve zayıf Türk Lirası'nın bu artışa katkı yapacağını öngördüklerini de belirtti.
S&P, durağan görünümün Türkiye'nin dirençli özel sektörü ve hala kontrol altındaki net genel kamu borcu ile gelecek 12 ayda koronavisüs salgınından kaynaklacak aşağı yönlü ekonomik riskler arasındaki dengeyi yansıttığını bildirdi. S&P, kurdaki oynaklığa ve KOVID-19 salığını ile iliştili olarak ekonomik aktivitede yaşanan durgunluğa, kesintiye rağmen Türkiye'de GSYH'nın bu yılın ikinci yarısında toparlanmasını beklediklerini vurguladı.
Türkiye'nin büyüme, bütçe açığı ve ödemeler dengesi değerlerinin KOVİD-19 nedeniyle hali hazırda tahmin edilenden daha fazla negatife dönmesi halinde kredi notlarını düyürebileceğini belirten S&P, "Ayrıca, kamu finansmanı için potansiyel negatif etkilerle birlikte sistemsel bankacılık sıkıntıları görülmesi halinde notu indirebiliriz" dedi.
S&P, kurdaki olnaklığın varlık kalitesi üzerinde baskı yaratabileceğini, aynı zamanda bankaların dış borçlarını çevirmeleri üzerinde veya yerleşiklerin tasarruflarını giderek artan şekilde dövize çevirmeleri yönünde risk yaratabileceğine de ifade etti.
S&P, Türkiye'nin büyümesinin orta vadede tahmin edilenden daha yukarıya çıkması, dış dengesizliklerin azalması ve net genel kamu borcunun kontrol altında tutulmaya devam edilmesi halinde notu artırabileceklerini de vurgularken, "Eğer Türk hükümeti yapısal makroekonomik iyileşmere odaklanan güvenilir ve şeffaf bir ekonomik programı başarılı bir şekilde planlar ve uygular ise de notları artırabiliriz" dedi.