Starbucks Çalışanları Birleşik Sendikası (SBWU), personel alımı, zamanlama ve sözleşme görüşmelerine ilişkin daha iyi işyeri koşulları için mücadele etmek üzere, şirketin en büyük promosyon etkinliği olan "Kırmızı Kupa Günü"yle aynı zamana denk gelen, yaklaşık 150 lokasyonda çok eyaletli bir grev gerçekleştirdi.
Grev, SBWU'nun aktif tarihindeki en büyük grevi temsil ediyor ve daha önce hiç iş bırakmamış bazı mağazaları da içeriyor. SBWU, grevin zamanlamasını stratejik bir hamle olarak görüyor.
Starbucks'ın, Ulusal Çalışma İlişkileri Kurulu'nun Starbucks'ın bunu yapmayarak federal çalışma yasasını ihlal ettiğine dair sayısız kararına rağmen şirket henüz müzakerelere başlamaması, SBWU'nun sona erdirmeyi umduğu bir çıkmaza yol açtı.
Starbucks'ın kurumsal iletişimden sorumlu üst düzey yöneticisi Andrew W. Trull, BBC'ye yaptığı açıklamada, "Artan söylemlere ve sözleşme talebiyle tekrarlanan mitinglere rağmen, Workers United beş aydan uzun süredir sözleşme pazarlığını ilerletmek için bir araya gelmeyi kabul etmedi... Workers United'ı bir kez daha yükümlülüklerini yerine getirmeye ve temsil ettikleri ortaklar adına ilk sözleşmeleri müzakere etme işine katılmaya çağırıyoruz." dedi.
Sachs, Starbucks için asıl sorunun, seçimlerde elde ettikleri örgütlenme zaferlerini çalışanları için gerçek kazanımlara dönüştürüp dönüştüremeyecekleri olduğunu söylüyor.
Sachs, Kırmızı Kupa İsyanı gibi yüksek profilli hareketlerin en büyük faydasının, "bir sendika kuran ve bir sözleşme imzalamak için yasal olarak dayatılan bu engellerle karşılaşan ve sadece Starbucks'ı masaya oturtmak için grev yapan" sendikalı işçilere sağladığı moral desteği olabileceğini söylüyor.
Sachs, uzun vadede grevdeki işçiler için başarının "Starbucks'ın oturup bir sendika tarafından temsil edilmek için demokratik isteklerini ifade eden işçilerle makul bir sözleşme müzakere etmesi gibi görüneceğini" de sözlerine ekliyor.