Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan ile İnsansız Hava Aracı imal eden Baykar Makina’nın sahibi Özdemir Bayraktar’ın oğlu Selçuk Bayraktar’ın sözlendikleri öğrenildi.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) doktora yapan 36 yaşındaki Selçuk Bayraktar, yerli İnsansız Hava Aracı Bayraktar’ın tasarımını yapan ekibin başında yer alıyor.
Milliyet'in haberine göre, Bayraktar ailesi tarafından doğrulanan haber, ilk olarak Sarıyer’de yerel gazetelerde yayınlandı. Sarıyer Times isimli gazete “Sümeyye Erdoğan Sarıyer’e gelin geliyor” başlıklı habere imza atarak “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan ile Özdemir Bayraktar’ın oğlu Selçuk Bayraktar sözlendiler, çok kısa zamanda nişanlanıyorlar” bilgisini okuyucularına aktardı.
MIT’de doktora yaptı
Selçuk Bayraktar, İTÜ Elektronik Mühendisliği’ni bitirdi. Daha sonra ABD’ye giderek University of Pennsylvania’da insansız uçaklar üzerine master, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) robotik kontrol sistemleri konusunda doktora yaptı. 11 yıldır kendi şirketinde çalışan Selçuk Bayraktar, birçok sistemin milli olarak geliştirilmesi projesinde görev aldı.
Yeni dünürlerin ilginç geçmişi
Öte yandan Erdoğanların yeni dünürleri ile ilgili ilginç bilgiler de ortaya çıkmaya başladı. Bayraktar ailesi 2012'de henüz tam olarak çüzelememiş esrarengiz bir cinayet ile sarsılmış ve medyada yer bulmuştu. Türk Silahlı Kuvvetleri için insansız hava araçları yapan Özdemir Bayraktar’ın şirketinde çalışan ve muhasebesine bakan yeğeni Mehmet Mert Bayraktar Sarıyer’de bulunan evinde boğazı kesilerek vahşice öldürüldü.
Cinayet, Sarıyer, Maden Mahallesi, Emlak Konutları Sitesi A-11, Daire 9’da işlendi. 8 ay önce evlenen muhasebeci 28 yaşındaki Mehmet Mert Bayraktar hasta olduğu için sabah işe gitmedi. Sabah saatlerinde eşini işe yollayan ve hasta olduğu içinde ilaçlarını alıp uyuduğu belirtilen Bayraktar, eve giren iki kişi tarafından önce darp edildi. Daha sonra boğazı kesilerek öldürüldü. Hasta olduğu için işe gitmeyen Mehmet Mert Bayraktar’ın cesedini, telefonlara cevap vermeyince durumundan şüphelenerek çilingirle eve giren babası Ömer Bayraktar buldu. İhbar üzerine gelen polisler evden herhangi birşey çalınmadığını tespit etti. Muhasebeci Mehmet Mert Bayraktar’ın önce darp edildiği sonra da boğazı kesildiği açıklandı.
Tayyip Erdoğan devrede
Cinayet karanlıktı. Çünkü evde hiç bir şey çalınmamıştı. Hatta Mehmet Mert Bayraktar’ın öldürüldüğü yatağın altında düğünden kalma altınlar bulunuyordu ve dokunulmamıştı. O tarihteki gazetelere göre devreye zamanın Başbakanı Tayyip Erdoğan girdi. Tayyip erdoğan’ın talimatıyla özel ekip kuruldu. Otopsiye Erdoğan devrede olunca o tarihte Adli Tıp Kurumu Başkanı olan Doç. Dr. Haluk İnce de katıldı.
Yine Gazete haberlerine göre, özel ekip Münevver Karabulut cinayetini soruşturan ekipte yer alan polislerden oluşturuldu. Amca Özdemir Bayraktar gazetecilerin, “Yaptığınız işle alakalı bir tehdit alıyor muydunuz?” şeklindeki sorusuna “Polis araştırıyor, bakalım ne bulacak? Tehditle ilgili Somut bir şey yoktu ” diye yanıt verdi. Oğlunun cesedini kendisinin bulduğunu belirten Baba Ömer Bayraktar ise “Katletmişler yatağının içinde. Kalkmasına bile fırsat vermeden katletmişler.” dedi. Oğlunun herhangi bir tehdit almadığını kaydeden baba Bayraktar, kardeşiyle ilgili iddialara da “Herhangi bir şey yoktu. Bilmiyoruz, ne olduğunu bilmiyoruz. Ne söylesek boş. Polis araştırıyor. Herhalde bir şeyler çıkarır.” demişti. Mehmet Mert Bayraktar’ın cenazesine o zaman Halkın Sesi Partisi (HAS Parti) Genel Başkanı olan Numan Kurtulmuş da katılmıştı. Cenazede Numan Kurtulmuş, “Allah rahmet eylesin, Allah sabırlar versin.
Gencecik bir kardeşimiz. Hem babası hem amcası. Meselenin ne olduğunu bilmiyoruz. Hunharca bir cinayet.” diye konuştu. Amca Özdemir Bayraktar’ın İHA yapımı ile cinayetin ilgisi varmı sorusuna Kurtulmuş, “ Cenazede bunları konuşmanın yeri değil. Allah rahmet eylesin. Hakikat zaten ortaya çıkar inşallah kısa süre içerisinde. suçlular da kimlerse onlar da cezalarını bulurlar.”yanıtını vermişti.
Özel Ekip Neler Buldu?
Erdoğan’ın da devreye girmesiyle oluşturulan özel ekip cinayet için anne ve baba, akrabalar, mahalle arkadaşları, iş arkadaşlarının bulunduğu kalabalık bir grubun bilgisine başvurdu. Eve girişte zorlama olmadığı tesbit edildi. Cesedin bulunduğu yatak odasındaki karyolanın altında bulunan düğün gününden kalan altınların alınmadığı da kayda geçildi. Boğazı kesilerek öldürülen Mehmet Mert Bayraktar’ın telefon kayıtları da incelemeye alındı. Mert Bayraktar’ın öldürülmeden önce son olarak telefonda görüştüğü kişi tesbit edildi ve bu kişinin peşine düşüldü.
İnceleme Hızlı Başladı Sonra Devamı Gelmedi
Olayın sıcaklığı ile medya ve polis cinayetin üstüne gitti. Sonra birden haberler de kesildi, emniyetin araştırmaları da. 6 Haziran 2012’de Vatan Gazetesi’ndeki haberde “Cinayeti işleyen kişinin Bayraktar tarafından tanınan ve eve alınan bir kişi olduğu ihtimali üzerinde duruyor” diye yazıldı. Yine 6 Haziran 2012’de Milliyet Gazetesi’nde yayınlanan haberde dikkat çekici bir ayrıntı vardı. Haber’de katilin aileden biri olabiceği ileri sürülüyordu. Haber şöyle:
“Katil aileden biri mi?
“Sarıyer’de öldürülen Mehmet Mert Bayraktar olayı ile ilgili polis çok önemli bir delile ulaştı. Asayiş Şube Cinayet Büro dedektifleri, Bayraktar’ın telefonda en son ailesinden biri olduğu tespit edilen kişiyle konuştuğunu, Bayraktar’ın bu kişiyi eve çağırdığını belirledi. Cinayetin bu kişi tarafından işlenmiş olabileceği öne sürüldü. Telefon kayıtları ile mesajları inceleyen polis, şüphelinin cep telefonunun kapalı olduğunu tespit etti. Polis, adı açıklanmayan katil zanlısına ulaşmaya çalışıyor”
Yeni Şafak Gazetesi Erdoğan ailesinin müstakbel dünürlerinin yeğeninin öldürülmesini “karanlık cinayet” başlığıyla görmüştü ve Aselsan ölümleriyle bağdaştırmıştı.