Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB) 3 aylık Türkiye'de Bankacılık Sistemi Raporu'na göre ABD ekonomisinde kısmi iyileşme sinyalleri alınmakla beraber, Avrupa Birliği ülkelerinde önemli bir iyileşme görülmemesi ve küresel likiditenin daralma ihtimali, risk algısını yüksek tuttu. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde finansal istikrarın korunmasının önemini artırdı. Türkiye’de milli gelir artış hızının, artan iç talep ve kredi büyümesi paralelinde yılın ikinci yarısından itibaren ilk yarıya oranla yükselmeye başlaması bekleniyor. Tasarrufların artırılması ihtiyacı ve bireysel kredilere getirilen sınırlamalar nedeniyle genel olarak büyüme hızındaki artışın sınırlı kalması bekleniyor.
TBB, Türkiye'de Bankacılık Sistemi Eylül 2013 Raporunu açıkladı. Rapora göre dünyada risk algısı hala yüksek. ABD ekonomisinde kısmi iyileşme sinyalleri alınmakla beraber, Avrupa Birliği ülkelerinde önemli bir iyileşme görülmemesi ve küresel likiditenin daralma ihtimali, risk algısını yüksek tuttu. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde finansal istikrarın korunmasının önemini artırdı.
Hızlanma bekleniyor
Raporda, Türkiye’de milli gelir artış hızının, artan iç talep ve kredi büyümesi paralelinde yılın ikinci yarısından itibaren ilk yarıya oranla yükselmeye başlamasının beklendiği vurgulandı.
Tasarrufların artırılması ihtiyacı ve bireysel kredilere getirilen sınırlamalar nedeniyle genel olarak büyüme hızındaki artışın sınırlı kalması beklendiği dile getirildi.
Yılın ikinci yarısından itibaren, bireysel kredilere dönük düzenlemeler ve küresel risklere karşı alınan para politikası tedbirleri, bankacılık sektörünün davranışını etkilemeye başladığına dikkat çekilen raporda, “Riskli aktiflerde ve risk ağırlıklarında gerçekleşen artışlar, sermaye yeterliliğini olumsuz etkilemiştir. Küresel risklerdeki artış ve buna karşı uygulanan para politikaları çerçevesinde bankaların fonlama maliyeti artmıştır” denildi.
Mevduat bankalarıyla kalkınma ve yatırım bankalarını kapsayan rapora göre yılın ilk dokuz ayında, toplam aktifler kredi büyümesine paralel olarak arttı. Bilanço toplamı, Eylül 2013 itibariyle, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25 oranında büyüdü. 1 trilyon 558 milyar TL (765 milyar dolar) oldu. Toplam aktiflerin gayri safi yurtiçi hasılaya oranı Eylül 2013 itibariyle yüzde 103 düzeyinde gerçekleşti. Eylül 2012’ye kıyasla, toplam aktifler mevduat bankalarında yüzde 25, kalkınma ve yatırım bankalarında ise yüzde 29 oranında arttı.
Toplam krediler yüzde 31 büyüdü
Eylül 2013 itibarıyla toplam krediler, 2012 yılı Aralık ayına göre yüzde 25 oranında, yıllık ise yüzde 31 oranında büyüdü. Geçen yılın aynı döneminde kredilerdeki yıllık büyüme hızı yüzde 14 olmuştu. Bireysel krediler ile kurumsal krediler birbirlerine yakın bir büyüme performansı sergilemişti. Eylül 2013 itibarıyla, kurumsal kredilerin yıllık büyüme hızı yüzde 32 iken bireysel kredilerin büyüme hızı yüzde 31 seviyesinde gerçekleşti. Kredilerin toplam aktiflere oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 3 puana yakın bir artış göstererek yüzde 62 oldu. Mevduatın krediye dönüşme oranı, Eylül 2012’ye göre 8 puan artarak yüzde 107’ye yükseldi. Eylül 2013 itibarıyla, bu oran kamu bankalarında yüzde 88, özel bankalarda yüzde 107 ve yabancı sermayeli bankalarda yüzde 110 oldu. Takipteki kredilerin toplam kredilere oranı yüzde 2.7, özel karşılıkların takipteki kredileri karşılama oranı yüzde 76 seviyesinde gerçekleşti. Toplam mevduat toplam aktiflerin yüzde 58’ini finanse etti. Mevduat dışı kaynakların toplam aktiflere oranı ise yüzde 23 oldu.
Özkaynaklarda yüzde 12 artış
Sermaye yedeklerindeki düşüşe rağmen, kar yedeklerindeki artışa bağlı olarak özkaynaklar bir yıl önceye göre yüzde 12 artarak, Eylül 2013 itibariyle 180 milyar TL’ye (88.4 milyar dolar) yükseldi. Sermaye yeterliliği standart rasyosu Eylül 2012’e göre 0,7 puan azalarak yüzde 15.7’ye geriledi. Serbest özkaynakların toplam aktiflere oranı da yüzde 10.3’den yüzde 9.1’e geriledi. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla, yılın ilk dokuz ayında bankacılık sektörünün faiz gelirleri yüzde 2 azalırken, faiz giderleri ise yüzde 16 oranında geriledi. Buna bağlı olarak, net faiz gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15 oranında arttı. Kar hacmi, üçüncü çeyrek sonunda, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16 artarak 19 milyar TL’ye ulaştı. Özkaynak karlılığı son aylarda aşağı yönlü bir trend sergilemesine rağmen yıllık bazda geçen yılın aynı dönemine göre 0.7 puanlık bir artış ile yüzde 14’e yükselirken, aktif karlılığı ise yüzde 1.7’ den yüzde 1.6’ya geriledi.
Yabancıların pozisyonu değişmedi
Yabancı para net genel pozisyonu 216 milyon dolar açık verdi. Yabancı para aktiflerin TL karşılığının toplam aktifler içindeki payı Eylül 2012’ye göre yüzde 3 artarak yüzde 33 seviyesinde ve yabancı para pasiflerin TL karşılığının toplam pasifler içindeki payı da 3 puan artarak yüzde 39 düzeyinde gerçekleşti. Toplam aktiflerin yüzde 52’si, kaynakların ise yüzde 78’i 1 yıldan daha kısa vadeli. Toplam aktiflerin ve pasiflerin ortalama vade yapısında Eylül 2012’ye kıyasla önemli bir değişiklik olmadı. Toplam kredilerin yüzde 1.2’si (11.5 milyar TL) ve toplam mevduatın yüzde 3.7’si (33,3 milyar TL) bankaların dahil oldukları risk grubuna ait. Bankaların dahil oldukları risk grubuna ait net riskleri 21.8 milyar TL ile negatif oldu.
Şube ve personel sayısında artış
Eylül 2013 itibariyle 45 banka faaliyet gösterdi. Eylül 2012 dönemine göre, şube sayısı yüzde 7.2 oranında artarak 10 bin 834’e yükseldi. Personel sayısı aynı dönemde yüzde 6.2 oranında artarak 195 bin 823’e ulaştı. Eylül 2012’ye göre, ilk beş bankanın toplam aktifler içindeki payı yüzde 3 azalarak yüzde 59’a gerilerken, kredi ve mevduat içindeki payı değişmeyerek sırasıyla yüzde 57 ve yüzde 61 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde ilk on bankanın toplam aktifler içindeki payı 2 puan azalarak yüzde 86’ya ve toplam krediler ve mevduatlar içindeki payı ise değişmeyerek, sırasıyla yüzde 86 ve yüzde 91 düzeyinde gerçekleşti. Bilanço dışı kalemlerde muhasebeleştirme uygulamasındaki değişikliklere bağlı olarak, özellikle “Emanet ve rehinli kıymetler” kalemindeki düşüş nedeniyle yüzde 68’lik azalış yaşandı. Eylül 2012’ye kıyasla, kredi ve banka kartı sayıları işlem hacmi ie birlikte artmaya devam etti. Aynı dönemde, mobil bankacılıkta müşteri sayısı ve işlem hacmi de arttı.