Sözcü'nün haberine göre Merkez Bankası’nın (TCMB) yükselen enflasyona rağmen faiz indirimlerine gitmesi Türk Lirası’nda rekor değer kaybını beraberinde getirdi.
TCMB son iki ayda politika faizinde toplamda 400 baz puanlık faiz indirimine giderken bu dönemde TL mevduat faizleri sert düştü, kredi faizlerinde ise ticari krediler ile tüketici kredileri ayrıştı.
Mevduat faizindeki düşüş 285 baz puan oldu.
TCMB verilerine göre, 3 aya kadar vadeli TL mevduat faizi 17 Eylül’de ortalama yüzde 18,14 idi. Bu oran 19 Kasım’da yüzde 15,29’a geriledi. TCMB politika faizi iki ayda 400 baz puan düşerken, 3 aya kadar vadeli TL mevduat faizindeki düşüş 285 baz puan oldu.
Ticari kredi faizleri de aynı dönemde ortalama yüzde 20,47’den yüzde 18,36’ya geriledi. Ticari kredi faizlerinde düşüş 211 baz puan oldu.
Konut faizleri de bu dönemde yüzde 17,89’dan yüzde 17,08’e geriledi. Bu kredi faizinde düşüş 81 baz puan oldu.
17 Eylül’de ortalama yüzde 21,28 olan taşıt kredisi faizleri ise, 19 Kasım’da yüzde 21,27 oldu ve hemen hemen aynı kaldı.
Bu dönemde ihtiyaç kredisi faizleri ise azalmak yerine arttı ve ortalamada yüzde 24,49’dan yüzde 24,58’e yükseldi.
TCMB eski başekonomisti ve Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hakan Kara, TCMB’nin faiz indirimlerinin kredi faizlerine yansımamasını geçen ay sozcu.com.tr’ye değerlendirmişti.
"TCMB faizindeki düşüş mevduata birebir yansır"
TCMB politika faizinin çok kısa vadeli bir faiz olduğunu, mevduatın da kısa vadeli olduğunu, ortalama vadesinin 40-50 gün olduğunu belirten Kara, “Bankalar açısından TCMB fonlaması ve mevduat neredeyse birbirinin ikamesi olduğu için TCMB faizindeki düşüş mevduata birebir yansır” demişti.
Uzun vadeli faizlerin ise TCMB faizinden ziyade enflasyon beklentisi ve enflasyon riski tarafından belirlendiğine dikkat çeken Kara, “TCMB’nin enflasyonla mücadeleyi ikinci plana atarak kısa vadeli faizleri indirmeye devam etmesi enflasyon beklentilerini olumsuz etkiledi, geleceğe dair fiyatlama belirsizliğini artırdı. Bu da bankalar açısından vade riskinin artmasına neden olarak uzun vadeli faizlerin yukarı gitmesine neden oluyor” demişti.
Tüketici kredi faizleri
“Tüketici kredileri faizleri daha çok uzun vadeli olduğu için bankalar vade riski nedeniyle tüketici kredi faizlerini indirmek istemiyor” diyen Kara, “Öte yandan ticari kredilerin önemli bir bölümü rotatif dediğimiz gecelik faize endeksli faizler, yani efektif vadesi çok kısa. Bu nedenle bankalar mevduat faizindeki düşüşü ticari kredilere yansıtabiliyor” ifadelerini kullanmıştı.
Kara, “Özetle, banka faizleri arasındaki ayrışan hareketler büyük ölçüde vade farkından ve enflasyon riskinin fiyatlanmasından kaynaklanıyor” demişti.
Resmi enflasyon yüzde 30’a yükselecek
Nitekim, TCMB'nin faiz indirimi işaretlerine başladığı eylül başında 8,27 olan dolar/TL kuru, faiz indirimleri sonrası siyasi gerilimlerin de etkisiyle 13,45'e kadar yükseldi.
TCMB politika faizini yüzde 16'ya çekerken, resmi enflasyon yüzde 19,89'a kadar yükseldi. Ekonomistler, önümüzdeki aylarda resmi enflasyonun yüzde 30’a yükseleceği tahmininde bulunuyor.