Merkez Bankası’nın brüt altın ve döviz rezervleri, 14-21 Nisan haftasında 5,4 milyar dolar eridi, yılbaşından bu yana erime 12,6 milyar dolara ulaştı.Bankalara ait tutarlar düşüldükten sonra Merkez Bankası “net” rezervleri 8,3 milyar dolara kadar gerilerken, “swap”lar hariç net rezerv ise “eksi” (-) 49,5 milyar dolar oldu.
İşte Dünya Gazetesi Yazarı Naki Bayır'ın kaleme aldığı o yazı:
Merkez Bankası’nın rezervlerinde erime son haftalarda hızlanırken, yerli para karşılığında geçici süreyle döviz veya altınların takas edilmesi olan “swap”lar düşüldükten sonraki net rezervin “eksi” (-) 49,5 milyar dolar olduğu belirlendi. Başka deyişle, Merkez Bankası’nın kasasına, emanet ya da takas dışında ulusal ekonominin sağladığı net 49,5 milyar dolar girmesi durumunda, net rezerv “sıfır”a yükselecek.
Brüt rezervlerdeki erime
Merkez Bankası’nın eski uygulamasında swap işlemlerinin bilançoya etkisi şeffaf bir şekilde yer alırken, mevcut uygulamada, “Ödemeler Dengesi ve İlgili İstatistikleri” kapsamında “Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi”, “TCMB Analitik Bilanço” gibi farklı istatistikî veri setlerinden yararlanarak ve “net rezervler” TL cinsinden gösterildiği için “Gösterge Niteliğindeki Merkez Bankası Kurları” baz alınarak yapılan hesaplamalar ile “Swaplar hariç net rezervler” verisine ulaşmak mümkün oluyor.
Merkez Bankası’nın söz konusu verilerinden yapılan belirlemeye göre, Banka’nın brüt rezervleri 14-20 Nisan haftasında 5 milyar 400 milyon dolar birden azalarak 116 milyar 131 milyon dolara indi. Bir haftada altın rezervleri 2 milyar 866 milyon dolar azalarak 49 milyar 253 milyon dolara, döviz rezervleri 2 milyar 534 milyon dolar azalarak 66 milyar 878 milyon dolara geriledi. Nisan ayının ilk üç haftasında 6 milyar 285 milyon dolar eriyen toplam brüt rezervlerde yılbaşından bu yana yaşanan erime de 12 milyar 623 milyon dolara ulaştı.
Brüt rezervlerin, 20 Nisan itibariyle 107 milyar 837 milyon dolarını; bankalara ait olup zorunlu karşılık olarak tutulan döviz ve altınlar ile bankaların Merkez Bankası’ndaki mevduatları oluşturdu. Bu tutar düşüldükten sonra Banka’nın “net rezervi” ise 8 milyar 294 milyon dolar olarak belirlendi.
Net rezervde 14-20 Nisan haftasında 3 milyar 735 milyon dolarlık bir azalma meydana geldi. Nisan’ın ilk üç haftasında 10 milyar 169 milyon dolar eriyen net rezerv hacminde, yılbaşından bu yana erime ise 19 milyar 261 milyon dolara ulaştı.
58 milyar dolarlık swap hacmi
20 Nisan itibariyle brüt rezervin 57 milyar 757 milyon dolarını ise yerli para karşılığı geçici süreyle alınan döviz ve altınlarla ilgili “swap” (takas) işlemleri kaynaklı stok oluşturuyor. Bu varlıklar Merkez Bankası kasasında bulunmakla birlikte gerçek anlamda elde edilmiş bir rezerv niteliği taşımıyor. 2022 sonunda 71 milyar dolar dolayında bulunan söz konusu hacmin yılbaşından bu yana 13 milyar 248 milyon dolar küçülmekle birlikte, hala önemli bir büyüklük oluşturduğu görülüyor.
Geçici süreler için yerli para ile döviz veya altın edinimi olan swap işlemleri yoluyla elde edilen tutar düşüldükten sonra Merkez Bankası’nın net rezervinin “eksi” (-) 49 milyar 463 milyon dolar olduğu hesaplandı. 2022 sonunda 43 milyar 450 milyon dolar olan “swap hariç net rezerv”in, 20 Nisan’a kadar olan dönemde 6 milyar 13 milyon dolar küçüldüğü belirlendi. (Eksi bir değer olduğu için rakamsal büyüme, rezervin küçülmesi anlamına geliyor). Bu değişimin de 3 milyar 102 milyon dolarlık bölümü 14-20 Nisan arasındaki son haftada meydana geldi. Swap stokunda küçülmeye rağmen, swap hariç net rezervdeki küçülme, esas olarak brüt rezervlerdeki erimeden kaynaklandı.
Parası “rezerv para” olmayan, dolayısıyla kendi parasıyla dış borç alabilme imkânı bulunmayan Türkiye gibi ülkeler, faizi yanlış belirlediklerinde kurlarda hızlı yükseliş eğilimi ortaya çıkıyor. Bunu bastırmak için de Merkez Bankası döviz satmak zorunda kalıyor. Bu satışlar ise rezervleri hızla eritiyor. Ülkenin rezervlerinde azalma ulusal ekonomide riskleri artırıyor, bu da yatırım eğilimini geriletiyor. Politika faizini sistematik olarak düşürürken, ekonomide dolarizasyonu azaltmak, tasarrufları dövizden TL’ye yönelterek “liralaşma”yı artırmak amacıyla getirilen Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulaması ve ihracatçıların ihracat gelirinin yüzde 40’nın TCMB’ye satılması gibi uygulamalara rağmen, net rezervlerin ekside seyrettiği dikkati çekiyor.
Neden Swap?
Geçici süreler için yerli para ile döviz veya altın takası olan swap işlemlerinde, son yıllarda belirgin bir artış yaşandı. Daha önce fazlaca başvurulmadığı için “swaplar hariç net rezervler” de pozitif düzeyde seyrederken, Merkez Bankası politika faizini düşürme stratejisine geçtikten bu yana, buna paralel yükselişe geçen kurları baskılamak için bu kez Banka sürekli döviz satarak piyasaya etkin müdahale etmek zorunda kaldı. Bu gelişme ise rezervlerde hızlı bir erimeye yol açtı. Bunun üzerine Banka, rezervlerdeki erimeyi swaplar yoluyla kompanse etme yoluna gitti. Ancak bilançodaki “brüt rezerv” ve swap dahil “net rezerv” hacmi ile “swaplar hariç” net rezerv arasındaki makas giderek açıldı.
Hangi rezerv esas?
Brüt rezerv verisi kasadaki para mevcudunu, swaplar hariç net rezerv verisi ise bu tutarlardan borçlar düşüldükten sonra oluşacak tabloyu gösteriyor. Ekonomide büyük bir şok veya kriz yaşandığında devreye girecek olan kaynağı ise “swaplar hariç net rezervler” oluşturuyor. Ancak o da eksi (-) 49,5 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. Başka deyişle zorunlu karşılıklar ve bankalar mevduatı ile takas yoluyla kasaya girmiş dış kaynaklar hariç Merkez Bankası net rezervinin “sıfır” olabilmesi için bile ulusal ekonominin sağladığı net 49,5 milyar dolarlık bir kaynağa gereksinim bulunuyor. Buna göre söz konusu olumsuz senaryoda devreye sokulacak bir kaynak Merkez Bankası’nın kasasında bulunmuyor.