Tekstil sektörü gücünü kaybediyor

İhracatının yüzde 70’e yakın bölümünü AB ülkelerine gerçekleştiren hazır giyim ve konfeksiyon sektörü uygulanan kur politikası nedeniyle pazarlarını kaybediyor

Enflasyon, kur baskısı, işçilik ve enerji gibi maliyetlerin yarattığı olumsuz tabloyla mücadele eden hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, özellikle sabit kur politikasıyla birlikte ihracat gücünü kaybediyor. İhracatın yüzde 70’e yakınını Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleştiren sektör, bu pazarı Bangladeş, Vietnam, Hindistan gibi yükselen üreticilere kaptırmak üzere.

Dünya gazetesinden Nurdoğan Arslan Ergün'ün haberine göre 2022’de 21.2 milyar dolar ihracat gerçekleştiren hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, 2023’e geldiğinde yılın ilk 3 ayında yüzde 4.4 oranında bir kayıp yaşadı. Kur politikası ve enflasyonist baskının devam etmesi halinde yılsonuna kadar beklenen kayıp ise yüzde 10’lara kadar çıkıyor. Perakende tarafı da dahil edildiğinde 2 milyondan fazla kişiye istihdam sağlayan sektörde, yaşanacak daralmayla iş gücü kaybının da yüzde 10’ları bulacağı tahmin ediliyor. Maliyetlerle başa çıkamayacak birçok firmanın da kepenkleri kapatacağı sesleri yükseliyor.

"AB AVUCUMUZDAN UZAK DOĞU’YA KAÇIYOR"

Türk hazır giyim sektörünün rekabetçi olmayan kur sebebiyle ana pazar AB’de iş alamamaya başladığını ifade eden TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Komitesi Başkanı Şeref Fayat, “Masraflarımız artmaya devam etti ama aynı oranda iş alamadık. Vietnam, Bangladeş, Pakistan, Çin gibi ülkelere karşı yüzde 15 olan fiyat farkımız şu an yüzde 40’lara çıktı. Yüzde 40 farkla da kimse bize sipariş vermiyor. Yüzde 40 farkın en az yüzde 20’si de baskılanan kur kaynaklı” dedi. Söz konusu ülkelerin Türkiye karşısında AB pazarında yüzde 40 büyüdüğünü söyleyen Fayat, şunları söyledi:

“Avrupa’da bizim iki katımız büyüyorlar. Geçmişte ikinciliği kaptırdığımız Bangladeş’in ardından şimdi üçüncü, dördüncü hatta beşinci sıradakiler önümüze geçmeye başladı. AB avucumuzun içinden Uzakdoğu’ya kaçıyor.”

Fayat’ın yıl sonu öngörüsü ise yüzde 5 ile 10 arasında bir kayıp. “Para politikası böyle giderse kayıp yüzde 10’u da bulur” diyen Fayatt’a göre, döviz kuru 24-25 bandına çıkarsa ve enflasyonist baskı da paralelinde kontrol altında tutulursa yakın coğrafya AB’nin yeniden Türkiye’ye teveccühü olur. Fayat, “En azından yılın ikinci yarısı için ekonomi yönetiminin dengeli bir politika güdüp hem faizi çok arttırmadan hem de kurda çok fazla baskı olmadan bir denge kurmak zorunda” dedi. Bankalar kredi musluklarını kapattığı için firmaların zaten zorda olduğunu söyleyen Şeref Fayat, “Bu şekilde devam ederse bu para politikasıyla yılın ikinci yarısında çok fazla oyuncunun devre dışı kalacağını ve önemli bir istihdam kaybı yaşayacağımızı gözlemliyorum. İstihdamda yüzde 10’ları bulan bir kaybımız olacak” diye konuştu.

"FİYAT TUTMUYOR DAR BOĞAZDAYIZ"

Hazır giyim ihracatında yaşanan düşüşlere dikkat çeken Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya, buradaki en büyük nedeni de ‘fiyat tutturamama’ olarak açıkladı. Kaya, “Şu an fiyat tutturamadığımız için müşteri kayıplarını çok ciddi olarak hissetmeye başladık. Giden müşteriyi tekrar kazanmak imkansız gibi bir şey” dedi. İşçilik maliyetlerinin 350- 400 dolarlardan 650 doların üzerine çıktığını söyleyen Kaya, finansmana ulaşım sıkıntısının da eklenmesiyle sektörün özellikle AB pazarında rekabet gücünü kaybettiğini belirtti. Kaya’ya göre, işçilik, finansman gibi maliyetlerin ‘aşırı’ artışının yanında sabit döviz kuru sektörde ‘dar boğaz’ yaşatıyor. Kaya, “Kur enflasyon oranında artarsa hayat biraz daha normalleşir. Sıkıntı bitmez ama sonrası için adım olur” dedi.

Şu an satışların pazar kaybetmeme adına zararına yapıldığını ifade eden Kaya, “Kurun artmasını daha fazla para kazanmak için değil fiyat tutturmak, ayakta kalmak için istiyoruz. Önümüzdeki dönem çarklar biraz daha zor dönecek” dedi. Kaya, kapanma ve iş durdurmalar yaşanacağına dikkat çekti ve “Geçen yıl taleple yeni yatırımlar yapıldı. Bu yıl ise kayıplar yüzünden kapasitede yüzde 50’lere varan boşluk var” dedi.

Daralan Avrupa pazarına dampingi fiyatla hücum var

Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği'nin (UHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Nüvit Gündemir, sektörün rekabet gücündeki düşüşe vurgu yaptı. UHKİB 2022 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. Yılın ilk 3 ayında Türkiye hazır giyim ihracatının yüzde 4,4 azalışla 5 milyar 204 milyon dolar olduğunu, UHKİB’in yüzde 4,6 azalışla 273 milyon dolar ihracat gerçekleştirildiğini anlatan Gündemir şöyle konuştu:

“Daralan Avrupa pazarında bir taraftan hacim düşerken diğer taraftan Uzakdoğu ülkelerinin dampingli fiyatlarla pazara hücum etmesi söz konusu. Ülkemizdeki döviz politikaları enerji ve işçilik maliyetlerimizi rekabetçiliğin dışına taşıyor. Üretim metotlarımızda daha fazla verimlilik ve otomasyona çalışmamız gerekir. Pazardaki ürün segmentinde kendimizi doğru konumlandırmamız da gerekecektir.”

TÜRKİYE'DEKİ ALIMLAR YÜZDE 30 DAHA PAHALI

Akdeniz Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (AHKİB ) Başkanı Gürkan Tekin, artan işçilik ücretleri ve yüksek üretim maliyetleri nedeniyle ihraç pazarlarında fiyat artırmak durumunda kaldıklarını, Avrupa Birliği pazarında rakip ülkelere göre Türkiye’den yapılan alımların yüzde 30 daha pahalı hale geldiğini açıkladı. Başkan Tekin, etkin devlet desteklerinin artırılması çağrısında bulundu.

TEŞVİK MEKANİZMALARI HIZLA DEVREYE ALINMALI

Tekin şu bilgileri verdi:

“Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörü olarak uluslararası pazarlarda ciddi bir daralma yaşıyoruz. Nisan sonu ve mayıs itibarıyla daralmanın daha da artmasından endişe ediyoruz. AB'den aldığımız siparişler hızla Çin başta olmak üzere Uzak Doğu ülkelerine kayıyor. Bunun en önemli nedeni döviz kurunun rekabet edebilir seviyede olmaması. Maliyetler hızla artarken düşük kurdan dolayı dünya pazarlarında fiyat tutturamıyoruz. İşletmelerimiz zararına da olsa müşterilerini tutmaya çalışıyor ama bu durum sürdürülebilir değil. Belirsizlikler arttı. Müşterilerimiz alternatif tedarikçilere yönelik arayış içinde. İşletmelerimiz de maliyet avantajı sağlayan farklı ülkelerde yatırım planlarına yöneldi. Etkin destek ve teşvik mekanizmalarının hızla devreye alınmasını istiyoruz.”

"İHRACATÇI DEPREM ETKİLERİ NEDENİYLE REKABETÇİ OLMAKTA ÇOK ZORLANIYOR"

Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) Koordinatör Başkanı, Güneydoğu Anadolu Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Fikret Kileci, “Baskı altındaki kur kimsenin işine gelmez” dedi. Kileci şöyle konuştu:

“Artık dünyada mal satmak, ayakta kalabilmek çok zor. Hesabı iyi yapmak gerekiyor. Hata yapma lüksümüz yok. Üretici, ihracatçı hem kur politikası hem de depremin etkileri nedeniyle rekabetçi olmakta çok zorlanıyor. AB pazarı ve diğer pazarda daralma olduğunu söyleyebiliriz. Seçime kadar da bu zorlu sürecinin devam edeceği gerçeği var. Deprem nedeniyle istihdam kaybı bölgemizde oldu ama işleri aksatacak kadar değil. En fazla kayıp bu konuda Kahramanmaraş’tadır. Beşeri sermaye işverenin en önemli konusu. Buradaki insanların başka yerlere gitme arayışına girmemesi ve gidenlerin de döndürülmesi için çaba harcanmalı.”