Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), düşük yurtiçi tasarruf ve dış talepteki istikrarsızlığın, kurlar ve faiz oranı üzerindeki baskıyı artırdığına dikkat çekerek, iç talebin kısılması yönündeki önlemlerin, 2014 büyüme hedefine ulaşılmasını engelleyebileceğini vurguladı. TİSK, Merkez Bankası’nın faiz oranları üzerindeki baskıyı hafifletmesinin enflasyon üzerinde olumlu etki yapacak olmakla birlikte, 2014 hedefi olan yüzde 4 büyümeyi zora sokabileceği uyarısında bulundu. TİSK, Kasım ayı ekonomi bültenini yayımladı. Gelişmekte olan ülkelerde krizin etkisi azalıyor. AB’de de kısmi canlanma başladı. TİSK’in dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelere yer verilen bültene göre AB açısından en önemli istikrar tehdidi işsizlik ve borç sorunu. Çin’in yeni kararları, ülkenin ekonomisinde yeni bir dönüşüm yaratabilir. Ülkede, ithalata bağımlılık, artan ücretler ve gelir dağılımı dengesizlikleri nedeniyle politik riskler yükselebilir. Büyüme oranlarını artırmak üzere ABD ve AB’nin çeşitli önlemler aldığına dikkat çeken TİSK, Türkiye’nin ise ikinci çeyrekteki büyüme oranını yüksek bulduğuna ve yurtiçi talebi kısmak için önlem aldığına dikkat çekti. TİSK’e göre önlemlerin altında cari açığın artması ve finansmanına ilişkin kaygıların yükselmesi yatıyor.
Düşük yurtiçi tasarruf ve dış talepteki istikrarsızlığın, kurlar ve faiz oranı üzerindeki baskıyı artırdığına dikkat çeken TİSK, iç talebin kısılması yönündeki önlemlerin, 2014 büyüme hedefine ulaşılmasını engelleyebileceği uyarısında bulundu. TİSK’in Kasım ayı ekonomi bülteninde, Sanayi Üretim Endeksi’nin aylık bazda yüzde 21.4; yıllık bazda yüzde 6.4 arttığına işaret edilerek, imalat sanayiinde yıllık üretim artışının yüzde 8 olduğu vurgulandı. Sanayi Ciro Endeksi yıllık bazda yüzde 16.3 oranında yükseldiğinin ifade edildiği bültende, imalat sanayiinde ciro artışının yüzde 16.6 oldu kaydedildi.
TİSK’in ekonomi bültenine göre dış ticaret açığı 75.,1 milyar dolara çıkarken, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 60’a geriledi. Yabancı para cinsinden yükümlülükler arttı. Bankalar kısa vadeli borçlanmaya ağırlık verdi ve ülkenin kısa vadeli borç stoku büyüdü. Ağustos 2013 itibariyle kısa vadeli dış borç stoku 125.3 milyar dolar ve bunun yüzde 70.3’ü bankacılık sektörüne ait. Eylül 2013-Eylül 2014 döneminde Türkiye’nin ödemek zorunda olduğu kısa vadeli dış borç tutarı 163.7 milyar dolar.
Bütçenin Ekim ayında 3.2 milyar TL açık verdiğini vurgulayan TİSK, bütçe gelirlerinin yüzde 9.8; bütçe giderlerinin yüzde 4.5 arttığını ifade etti. TİSK’e göre bütçe gelirlerindeki artış eğilimi, giderlere göre yüksek; sonuç olumlu. Cari transferlerin yüksek olmasının getirdiği sorunlar devam ediyor. Cari transferlerin payı yüzde 39.1 oldu. Hükümet mali istikrara bağlı kalıyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faiz oranlarını değiştirmediğini, sıkılaştırmaya devam edeceğini açıkladığına dikkat çeken TİSK şunları kaydetti: “Böylece para ve tahvil piyasasında faizler yükseldi, döviz kuru gevşedi. Bankanın faiz oranları üzerindeki baskıyı hafifletmesi enflasyon üzerinde olumlu etki yapacak olmakla birlikte, 2014 hedefi olan yüzde 4 büyümeyi zora sokabilir.”