TMSF'nin kayyım atadığı şirket sayısı 1000'e yaklaştı

Mart ayı itibariyle TMSF aktif büyüklüğü 49,4 milyar TL olan 985 şirkette/ticari işletmede kayyım olarak görev yapıyor

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu(TMSF) Başkanı Muhiddin Gülal, Mart 2018 tarihi itibarıyla, Türkiye’nin 44 ilinden toplam 985 adet şirkette/ticari işletmede TMSF'nin kayyım olarak görev yaptığını söyledi.

Gülal TMSF'nin yenilenen internet sitesinden bir mesaj yayınladı.

Gülal, "Ayrıca, 142 şirketin %50’nin altındaki hisseleri ile 125 gerçek kişinin mal varlıklarına da TMSF kayyım olarak atanmıştır. Bu şirketlerin toplam aktif büyüklüğü yaklaşık 49,4 milyar TL, toplam ciroları 24,6 milyar TL ve toplam özkaynakları 19,7 milyar TL’dir. Bu şirketlerde yaklaşık 50.192 kişi istihdam edilmektedir." dedi.

Gülal şunları söyledi:

"Global ölçekte ortaya çıkan ve etkileri halen günümüzde de hissedilen finansal krizler, ülkeler için finansal istikrarın ne kadar önemli olduğunu gözler önüne sermeye devam etmektedir. Bu ihtiyaç doğrultusunda 1983 yılında, bankalardaki mevduatın ve katılım fonlarının sigortalanması ile kendisine devrolan bankaların çözümlenmesi ve oluşan kamu zararının geri kazanılmasını temin etmek üzere kurulan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF/Fon), Ülkemiz finansal güvenlik ağı bileşenlerinin önemli parçalarından birisidir. TMSF, diğer kurumlarımızla uyum ve işbirliği içerisinde yürüttüğü çalışmalarıyla Ülkemiz finansal güvenlik ağının önemli bir üyesi olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.

Ülkemizde 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan hain darbe teşebbüsü sonrasında başlayan Olağanüstü Hal (OHAL) süreci ve hukuki düzenlemeler kapsamında  Eylül 2016’da, milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen Fethullahçı Terör Örgütüne (FETÖ/PDY) aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olan bir kısım şirketin Kayyımlık görevi ile satış amacıyla varlıkları devredilen medya ve basın kuruluşlarının çözümlenmesi çalışmaları da TMSF’nin görevleri arasına 
eklenmiştir. Bu görevlerin TMSF’ye verilmesinde, TMSF’nin kurumsal tecrübesi, konusunda uzman ve nitelikli kadro yapısına sahip olması önemli bir tercih sebebi olmuştur.

TMSF’nin kayyım olarak atandığı Şirketlerin faaliyetlerinin ticari teamüllere uygun olarak, basiretli bir tüccar gibi yönetilmesi ve söz konusu şirketlerin milli ekonomiye olan katkısının devam ettirilmesi TMSF’nin birincil amacı ve görevidir. Bu şirketlerin bir kısmında ise mali durumu, ortaklık yapısı, piyasa koşulları veya diğer sorunları 
nedeniyle, mevcut halinin “sürdürülebilir” olmadığının tespit edilmesi durumunda, satış veya tasfiyesi suretiyle, ülke ekonomisine olumsuz etkilerinin önlenmesi sağlanacaktır. Söz konusu şirketlerde çalışanların mağdur olmamaları ve istihdamın olumsuz etkilenmemesi de TMSF’nin öncelikli hedefleri arasında bulunmaktadır. Ayrıca, TMSF’nin tüm çalışmalarında olduğu gibi Kayyımlık çalışmalarında da en çok önem verdiği hususlardan birisi, şeffaf ve hesap verilebilir olmaktır.

Mart 2018 tarihi itibarıyla, Türkiye’nin 44 ilinden toplam 985 adet şirkette/ticari işletmede TMSF kayyım olarak görev yapmaktadır. Ayrıca, 142 şirketin %50’nin altındaki hisseleri ile 125 gerçek kişinin mal varlıklarına da TMSF kayyım olarak atanmıştır. Bu şirketlerin toplam aktif büyüklüğü yaklaşık 49,4 milyar TL, toplam ciroları 24,6 milyar TL ve toplam özkaynakları 19,7 milyar TL’dir. Bu şirketlerde yaklaşık 50.192 kişi istihdam edilmektedir.

Kayyımlık çalışmalarının yanısıra, OHAL sürecinde kapatılan 149 adet medya ve basın kuruluşunun varlıkları, Maliye Bakanlığı tarafından satış amaçlı olarak TMSF’yedevredilmiş olup söz konusu varlıkların tespit, değerleme ve satış çalışmaları da TMSF tarafından titizlikle yürütülmektedir.

TMSF, tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla icra ettiği mevduat sigortacılığı faaliyetleri kapsamında  2017 yıl sonu itibarıyla 7.498 milyon USD mevduat sigortacılığı rezervine ulaşmıştır. Bu rezerv tutarı, sigorta kapsamındaki toplam mevduat ve katılım fonunun %7,6’sına karşılık gelmekte ve uluslararası standartların üstünde çok güçlü bir seviyeye tekabül etmektedir. Ancak, global krizlerin ve jeopolitik risklerin ülke ekonomimizi sık 
sık tehdit ettiği bir dönemde olduğumuz dikkate alındığında, kamunun muhtemel riskini azaltmak ve mevduat sigorta sisteminin finansal gücünü yansıtmak adına büyük önem arz eden mevduat sigortacılığı rezervinin daha da artırılması gerektiği düşünülmektedir.

Bugüne kadar TMSF’ye, 25 adedi 2004 yılından önce olmak üzere, toplam 26 banka devredilmiştir. TMSF, bu bankaların etkin, süratli ve kamuya en az maliyet yükleyecek şekilde çözümlenmesine yönelik çalışmalar yürüterek batık bankaların sistemden güveni zedelemeden çıkarılmasını, yaşatılması mümkün bankaların ise sisteme yeniden 
kazandırılmasını sağlamıştır.

TMSF’ye devrolan söz konusu bankaların oluşturduğu kamu maliyetinin geri kazanım çalışmaları kapsamında ise  2017 sonu itibarıyla, 22.971 milyon USD kümülatif tahsilat tutarına ulaşılmıştır. Söz konusu tahsilat içerisinden  Hazine Müsteşarlığı’na 12.353 milyon USD borç ödemesi, T.C. Merkez Bankası’na ise 1.418 milyon USD avans geri ödemesi gerçekleştirilmiştir. Bununla birlikte Maliye Bakanlığı başta olmak üzere diğer kamu kurum/kuruluşlarına 
yaklaşık 5.577 milyon USD ve diğer kurum/kuruluşlara da 1.895 milyon USD kaynak aktarılmıştır.

TMSF, faaliyet alanı dahilinde uluslararası işbirliğine ve uluslararası seviyede belirlenen ilke ve standartlara uyum sağlamaya da büyük önem vermektedir. Bu çerçevede, aktif üyesi bulunduğu Uluslararası Mevduat Sigortacıları Birliği (IADI) ile Avrupa Mevduat Sigortacıları Forumu (EFDI) ile olan işbirliklerinin daha da kuvvetlendirilmesinin yanı sıra, Avrupa Birliği (AB) standartlarına ve Finansal İstikrar Kurulu (FSB) tarafından yürürlüğe konulan temel prensiplere uyum çalışmaları ile diğer muadil kurumlar ve uluslararası kuruluşlarla iletişim, bilgi ve tecrübe paylaşımının artırılması yönündeki çalışmalarını da yoğun bir şekilde sürdürmektedir.

TMSF üstlendiği görevleri dün olduğu gibi bugün ve gelecekte de en iyi şekilde yapma gayretini devam ettirecek olup finansal istikrara yaptığı önemli katkıların yanında kayyımlık faaliyetleri ile de son derece önemli bir görevi yerine getirdiğinin bilinciyle faaliyetlerini sürdürecektir."