Uluslararası 11. Resort Turizm Kongresi için Antalya'ya gelen DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, Kundu Turizm Bölgesi'ndeki otelde basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Turizmi en fazla destekleyen banka olduklarını belirten Ateş, bu sektörü Türkiye'nin petrolü olarak nitelendirdi.
Turizmin döviz girdisi ve ciddi istihdam sağladığını anlatan Ateş, sektörün geleceği açısından sürdürülebilir programlara yatırım yapılması gerektiğini vurguladı.
Sürdürülebilir programlar
DenizBank olarak sürdürülebilir programların içinde bulunmak amacıyla 840 milyon dolarlık sendikasyon kredisi aldıklarını dile getiren Ateş, şunları kaydetti:
"22 ülkeden 49 bankanın katılımıyla gerçekleşen bu sendikasyon kredisi, tarım ve iyi tarım ağırlıklı bir yapıya sahip. Organik tarım bir tarafta, nehirleri kirletmemek de bizim kapsamımızda. Sadece karbon salınımı değil, deniz, nehir kirliliği ve hava kirliliğine karşı duyarlılık da bunun içine giriyor. Karbon salınımı konusunda tüm dünyada büyük bir hassasiyet oluştu. Günün sonunda turizm de bundan çok etkileniyor. İyi turizm yapan ve sertifikaya sahip olan tesis sayımız 450 adet. Bu, neden önemli? Bir, insanlığa hizmet için, ikincisi de çocuklarımıza bırakacağımız güzel bir dünya için. Şöyle bir hedef konuldu: 2030 yılına kadar karbon salınımını yüzde 50 azaltmak, 2050'ye kadar da karbon salınımını sıfırlamak. Dolayısıyla buna uymayan işletmeler ciddi maliyetlerle karşılaşacak.
Bir de yeşil ve mavi bonolar var. Yatırım bankaları ile bu programları yapıyoruz. Belli elemelerden geçmezseniz siz de böyle bir programa giremiyorsunuz. Atıklarınızı nasıl yönettiğiniz, sularınızı harcama şekliniz, binanızın nasıl bir elektrik satın aldığı dahi bu standartların içine dahil ediliyor."
"1,4 milyar dolarlık kredi yeniden yapılandırıldı"
Ateş, Türkiye'de 2010'dan 2015'e kadar turizme yatırımın 10-12 milyar dolarken 2016'da 7 milyar dolarlara, son 3 yılda ise 2 milyar dolarlara düştüğünü söyledi.
Yatırımda ciddi azalma olduğuna dikkati çeken Ateş, Antalya, Muğla ve İstanbul'un yatak sayısı bakımından Türkiye'nin yüzde 60'ını oluşturduğunu kaydetti.
Turizmde süreklilik sağlamak
Yatırımları ülke geneline yayarak turizmin sürekliliğinin sağlanabileceğini ve gelirin daha da artırılabileceğini dile getiren Ateş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"DenizBank olarak finanse ediyoruz. Şunu da belirtebilirim, turizm için kullandırtmış olduğumuz 2,9 milyar dolarlık kredinin 1,4 milyar dolarını yeniden yapılandırdık. Bu, asla geri dönmeyecek anlamına gelmiyor. Çünkü yatırımcı güvenmiş ve harika bir eser çıkarmış ortaya. Otel orada duruyor. Bir-iki yıl kötü olabilir, ama eğer siz turizmcileri desteklemezsiniz bu oteller çok düşük paralara kendi yatırımcısının dışındakilerin ellerine geçebiliyor. Tabii ki küresel dünya geçebilir. Neden bizim milli turizm sanayicimizde kalmasın? Benim tercihim o yönde olur."
Ateş, katma değer olarak sektörler arasında dövizi lehine çevirebilen en kazançlı sektörün turizm olduğunu vurguladı.
Turizmin giderlerine bakıldığında ise maliyetlerin arttığına işaret eden Ateş, "Türkiye'nin avantajıysa şu, hiçbir hal ve şartta rakip tanımaz bir noktadayız. Kapasite ve verdiğimiz değer olarak Türkiye'nin turizm açısından dünyadaki en iyi destinasyonlardan biri olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. O nedenle turizmde bizim çok olumlu beklentilerimiz var." diye konuştu.
"Ekspertizde daha gerçek değerler çıkmalı"
Ateş, alıcı ve satıcıların rızasıyla 24 otel satışı yaptıklarını ve ortalama satış fiyatını ekspertiz değerinin 2,1 katı olarak oluşturduklarını anlattı.
Ateş, şunları söyledi:
"Ekspertiz firmasının 28 milyon dolar dediği otel 92 milyon dolara satıldı. Şimdi bu, neye engel oluyor? Bir, otele kredi veriyorum, otelin normalde pazar değeri aslında 50 milyon dolar ama lisanslı eksper aynı otele 25 milyon dolar değer biçti. 25 milyon dolara kadar kredi verebiliyorum. Ama otel sahibinin ihtiyacı var ve 5 milyon dolar daha vereceksin, otelin ederi 50 milyon dolar, biliyorsun ama senin elin kolun bağlı, sen çünkü onu ipotek karşılığı çıkartmışsın. Dolayısıyla 'Bunları biraz daha gerçek değerine yaklaştırın.' diyoruz."
Toplantıda Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Sururi Çorabatır ile Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Erkan Yağcı da yer aldı.