Dışişleri açıklamasında "AFC Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü ve Federal Hükümet Sözcüsü tarafından yapılan ve diplomatik nezaketsizliğe örnek teşkil edebilecek açıklamalarda Türk yargısına doğrudan müdahale edildiği ve haddini aşan ifadeler kullanıldığı görülmüştür" denildi.
Büyükada'da bir eğitim için bir araya gelen ve iki hafta önce düzenlenen baskında gözaltına alınan 10 insan hakları aktivistinden altısı tutuklanmıştı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Büyükada'da gözaltına alınan 6 aktivistin tutuklanması kararını 'kınadıklarını', tutuklanan aktivistlerden Alman eğitmen Peter Steudtner için verilen kararın "tamamen haksız" olduğunu söylemişti.
Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'in yaz tatilini yarıda krizi görüşmek üzere Berlin'e döndüğü açıklandı.
ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan da tutuklanan 6 insan hakları savunucusunun "derhal serbest bırakılması" çağrısı yapılmıştı.
'Bu açıklamaların kabul edilmesi mümkün değildir'
Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Dairesi Başkanlığı'nın açıklaması şu şekilde:
"18 Temmuz 2017 tarihinde tutuklanan Alman vatandaşı Peter Steudtner ile ilgili olarak Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarıyla, Bakanlığımızda yapılan görüşmede konunun yargıya intikal ettiği, bağımsız Türk yargısına güvenilmesi gerektiği, Steudtner'in gözaltına alındığı ilk günden itibaren uluslararası hukuk kurallarına uygun olarak konsolosluk himayesinin sağlanmasında herhangi bir eksiklik yaşanmadığı izah edilmiştir.
"Aynı konuda Berlin Büyükelçimiz de AFC Dışişleri Bakanlığına talepleri üzerine izahatta bulunmuştur.
"Bu görüşmelerin ardından AFC Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü ve Federal Hükümet Sözcüsü tarafından yapılan ve diplomatik nezaketsizliğe örnek teşkil edebilecek açıklamalarda, Türk yargısına doğrudan müdahale edildiği ve haddini aşan ifadeler kullanıldığı görülmüştür. Bu açıklamaların kabul edilmesi mümkün değildir. Ülkemizde yargı yetkisinin kullanılmasında, Anayasamız çerçevesinde hiçbir organ, makam, merci veya kişinin mahkemelere emir ve talimat veremeyeceği, tavsiye ve telkinde bulunamayacağı teminat altına alınmıştır.
"Söz konusu açıklamalardaki ifadeler, ülkemizi hedef alan farklı terör örgütü mensuplarına kucak açarak, teröristlerin adalet önüne çıkarılmasını engelleyenlerin hukuka yaklaşımlarındaki çifte standartı bir kez daha ortaya koymuştur."
Almanya: Türkiye'ye AB yaptırımları kesilebilir
Alman hükümet sözcüsü Steffen Seibert, 6 insan hakları savunucusunun tutuklanmasıyla ilgili dün yaptığı değerlendirmede, "Maalesef Türkiye ile ilgili her gün konuşacak yeni bir basın ya da sivil özgürlük sorunumuz oluyor" dedi.
Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 2016 yılının Mart ayında varılan ve Türkiye'den Avrupa'ya göçmen geçişinin durdurulmasını öngören mutabakata da değinen Seibert, bu anlaşma kapsamında Türkiye'ye verilecek olan AB yardımlarının kesilebileceğini söyledi.
Die Zeit: "Türkiye Almanya'ya liste verdi"
Alman Die Zeit gazetesi de Çarşamba günkü sayısında, Türkiye'nin birkaç hafta önce Berlin'e Fethulah Gülen yapılanmasıyla bağlantılı olduğunu öne sürdüğü 68 şirketiten oluşan bir liste sunduğunu iddia etti.
Reuters'ın geçtiği gazetenin haberine göre bu listede kimyasal, boya petrol ve gaz şirketi BASF ile Mercedes ve Chrysler gibi dünyaca ünlü otomobilleri üreten Daimler şirketi de de bulunuyor.
Reuters, BASF yetkililerinin Alman polisi tarafından kendilerine ulaştırılan listede şirketin isminin yer aldığını doğruladığını duyurdu.
Daimler şirketinin sözcüsü ise "Listedenhaberimiz yok bu yüzde görüş bildiremiyoruz" açıklamasını yaptı. (BBC Türkçe)