Dünya’da yaşanan ekonomik kriz ve koronavirüs salgını doların diğer para birimlerine karşı değer kazanmasına neden oldu. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) bunu ister mi? Elbette hayır. Çünkü aşırı değerli ABD doları ABD’nin ihracatını olumsuz etkilerken ithalatını ise teşvik edecektir. Yaşanan kur ve ticaret savaşlarına bakıldığında ABD bunu istemez.
Bu nedenlerle ABD Japonya, Avrupa Birliği başta olmak üzere çok sayıda ülke ile Mart 2020’de SWAP limitleri oluşturdu. Bu limitlerle ilgili ülkeler ABD’den (FED’den) geçici olarak dolar borçlanma olanağını genişlettiler birkaç ülke de bu olanağa yeni kavuştu. Bu ülkeler ABD doları borçlanırken karşılığında kendi yerel paralarını FED’e verecekler. Tabii ki karşılıklı olarak da birbirlerine faiz ödeyecekler. ABD doları borçlanan ülke ABD’ye dolar için faiz öderken ABD o ülkenin para biriminin faizini o ülkeye ödeyecektir. Tabii burada amaç swap işleminden kar etmek değil, amaç ABD dolarının swap anlaşması yapılan ülkenin para birimi karşısında dengede kalmasıdır.
ABD Türkiye’yi Mart 2020’de açıkladığı SWAP Paketine dahil etmedi. Bunun sebepleri ne olabilir?
Öncelikle ABD ile Türkiye arasındaki ticarete bakmamız lazım. Türkiye ABD için önemli bir ticaret ortağı mı? ABD’nin Türkiye ile ticaret hacmi (ihracat+ithalat) 20 milyar USD. ABD’nin toplam ticaret hacmi olan 4 trilyon dolar içerisinde sadece %0,5 yani binde beş. Yani ABD için bunun pek bir önemi yok. SWAP paketine dahil olan AB ve Japonya için ise bu oranlar sırasıyla %32,5 ve %7,5 seviyesinde. Yani Türkiye’nin dış ticaret anlamında ABD için pek bir önemi yok.
Brezilya, Meksika, Danimarka ve İsveç ABD tarafından SWAP Paketine yeni eklenen ülkeler. Brezilya için bu oran % 2,6 iken Meksika için ise bu oran %17 düzeyinde. Bu iki ülkeden biri olan Meksika ABD’nin komşusu, Brezilya ise çok büyük doğal kaynaklara sahip. Yani ABD’nin menfaatleri söz konusu.
Danimarka ve İsveç için ise bu oranlar sırasıyla %0,3 yani binde 3 ve %0,4 yani binde dört olarak görülmektedir. O zaman neden bunlarla SWAP var da Türkiye ile neden yok? Çünkü bu iki ülke AB üyesi olmakla beraber EUROZONE bölgesine dahil olmayan ülkeler oldukları için aslında AB olarak düşünülmesi lazım.
Peki, ABD siyaseten Türkiye’yi dışlamış olabilir mi? Kurumsallaşmış bir ülke olarak ABD Türkiye’yi siyaseten dışlamaz. Ekonomik açıdan Türkiye’yi kendisi için önemsiz bulduğu için SWAP olanağı vermemiş olması kuvvetle muhtemeldir. Menfaati olduğunu düşündüğü anda Türkiye’yi SWAP Paketine dahil eder.